Bir şamar iner ki...
Güncelleme Tarihi:
Futbol Federasyonu, Fenerbahçe-Karabük maçında bir de sıkılmadan pankart açtırıyor: ‘‘Spor, kardeşlik ve centilmenliktir’’ diye.
Bu, Fenerbahçe taraftarıyla ve sporseverle düpedüz alay etmektir. Alay etmektir, çünkü:
1. Tahkim Kurulu'nun kararı neyse uyulacaktır, diyor. Sonra da neredeyse ‘‘İzin vermiyorum yayına, var mı bir diyeceğiniz’’ kabadayılığı içinde yasa tanımazlığını ilan ediyor.
2. Hangi anlama gelir, hangi mantık kabul eder anlaşılmaz biçimde Tokat kurulu, Ulusoy yönetiminin isteğine uygun olarak Trabzon'a karşı penaltıları vermiyor, Galatasaray kalecisini yüzde 100 kırmızı kartlık pozisyonda atmıyor. Böylece Trabzon'un ve Galatasaray'ın galibiyetini sağlıyor. O kurul ki, Fenerbahçe'de iki maç ardı ardına iki önemli oyuncusunu atıp, ceza almalarını sağlıyor.
Ve de en ayıbı, Gaziantepspor'la Şekerspor'un kaderiyle oynuyorlar. Sonra da tutup ‘‘Spor kardeşlik, barış, centilmenliktir’’ diye pankart açtırıyorlar.
Bu seyirciyle, Türk sporseveriyle alay etmek değil de nedir? Adamı çek vur, sonra da barıştan, kardeşlikten söz et!
Karar vermişsiniz belli, ne edip edip Fenerbahçe'yi şampiyon etmeyeceksiniz. Sanırım, ite ite tüm maçlarında galip gelse, rakipleri yenilip puan kaybetse bile, bu kez ‘‘Mühür bende değil mi, şampiyonluğunuzu tescil etmiyorum’’ diyeceksiniz. Ya da benzer mantıksız bir kulp takıp Fener'i Şampiyonlar Ligi'ne göndermeyeceksiniz.
Tıpkı seneye kupaya sokmama kararı aldıkları gibi. İnsanda ardamarı çatlarsa, yapmayacağı iş olmaz.
Hadi Fener'e düşmansınız, gıcığınız var, hadi yüreğiniz Galatasaray'la Trabzon için çarpıyor. Sanki kayda geçmiş kararınız var. Birini şampiyon, ötekini ikinci ya da kupa beyi yapacaksınız.
Ama peki göz göre göre tesisiyle, futboluyla, elindeki elemanlarıyla Gaziantepspor'la Şeker'i uçuruma itmeyi hangi vicdana sığdırır insan?
Pazar günü tepkileri gördünüz. Fenerbahçe seyircisi sizin ‘‘barış, kardeşlik, centilmenlik’’ palavralarınıza nasıl tepki gösterdi! Hem de bu kez Ali Şen de yoktu. Kabahati onun üstüne de atamazsınız.
Biliniz ki, demokrasilerde halkın tepkisi en büyük tokattır. O da ‘‘Ben yasa tanımam, kanun manun yok, ben ne dersem o olur, oyun, futbol falan bunların hepsi fasa fiso’’ derseniz, o şamar suratınızda bir patlar ki, nereden, nasıl geldiğini anlamaz, feleğinizi şaşırırsınız.