Bir gün...

Bütün sorunlar bitmiş... Ekonomi çok iyi, politika tertemiz, ülke yönetimi tıkır tıkır, güvenlik-hukuk diye bir sorun yok... Herkesin işi var, kişi başına düşen ulusal gelir AB ülkelerinin neredeyse iki katı, ne trafik canavarı var, ne rüşvet...

Sadece medyada skandal haber sıkıntısı var...

Hakkı Devrim, köşe yazarlarının yazılarında hata bulamadığı için, kenar çizgilerinin kalınlığını eleştiriyor, ‘‘Hasan Cemal'in kenar çizgileri biraz daha kalın ve kuş motifli olamaz mı?..’’ diye soruyor...

Serdar Turgut, gazete üst yönetimi tarafından Amerika'ya gönderilmiş... Ertuğrul Özkök karardaki ‘‘Amerika’’nın başına küçük bir ‘‘Güney...’’ sözcüğünü ekleyivermiş, o kadar...

Patronumuz bize yüzde iki yüz zam vermiş de, bizim arkadaşların suratı asık ‘‘Peki kendisine hiçbir şey kalmayacak mı?..’’ diye kızıyorlar...

Pakize Suda, köşesinde kimi kadınların kocalarına iyi muamele etmediklerini, bunun erkek haklarına saygısızlık olduğunu yazıyor...

Reha Muhtar yeni süper bombası ‘‘itiraf ediyorum’’a konuk bulamamış, tek başına somurtarak oturmuş, kendisi ‘‘İtiraf ediyorum...’’ diyor...

Ve zavallı bendeniz...

Yazı yazma saatinde masamın başında zıplayıp duruyorum, aklıma ‘‘Arabalarda vantilatör kayışı sorunu’’ndan başka bir şey gelmiyor...

*

Tüm bunlar; yazar Ali Sirmen ile Tuğrul Şavkay'ın ‘‘Balıkla rakı mı içilir, şarap mı?..’’ konusunda yaptıkları panel haberini okuyunca aklıma geldi...

Tartışma masası, bir hipermarketin balık reyonunun önünde, masada kocaman isimleri yazılı, arkada çupra ve istavrit kasaları gözüküyor...

Sirmen, ‘‘Balıkla rakı iyi gider’’ tezini savunuyor, Şavkay ‘‘Şaraba bunu yapamazsınız’’ diyor...

Medya buna geniş yer verdi...

Avrupa Birliği'ni tartışsalardı, zırnık haber girmeyecekti...

Çünkü insanlar bıktılar...

Sonuçsuz tartışmalardan, akılsız-yararsız konuşmalardan, kısır laflardan, memleketin halinin ne olacağından bıktılar...

Bu iyi; balığın yanına rakı mı, şarap mı?..

İlerde belki ‘‘Pide mi, lahmacun mu?..’’ tartışması yapacaklar da çıkacaktır...

Peşinden; ‘‘Kokoreç mi, köfte mi?..’’

Ben şahsen rakıdan yanayım...

Siz de rakıdan yana olmalısınız...

Ben biliyorum; içince fırlayıp, zaten şöyle diyeceksiniz:

‘‘Ne olacak bu memleketin hali?..’’