Bir gol analizi

Güncelleme Tarihi:

Bir gol analizi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 1997 00:00

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

Eğer Galatasaray-Monaco maçına eski gelinim; manevi kızım Esra Tüzün'le gitmiş olmasaydık, bu yazıyı belki de yazmayacaktım.

Nezih Alkış'ın dediği gibi, ‘‘geçmişi bırakacak, geleceğe bakacaktım.’’

Ne var ki, bu iki insandan genç ve kadın olanı, galebe çaldı. Geleceğin çözümünün, geçmişte olduğunu düşündüm.

Geçmişi analiz etmeden geleceği kuramayacağımıza inancım pekişti.

Oturup Monaco'dan yediğimiz tek golü bir kez daha inceledim.

Çünkü maçtan sonra Esra bana: ‘‘Baba Galatasaray ne zaman gol yedi. ben hiç bir şey anlamadım.’’ deyivermişti.

*** *** ***

Esra'nın futboldan anlamadığını söyleyebiliriz. Ama benimle birlikte en az altı-yedi kez maçlara geldi. Şimdiye dek pozisyon bile kaçırmadı.

Monaco maçında, bizim 11 numaranın fena aksadığını bir kaç kez söyledi. İkinci yarı 11 numaranın çıkarıldığını görünce, ‘‘demek ki antrenör de görmüş’’ özdeyişini buyurdu.

Demek ki, golü görmüş, ama gol olduğunu anlayamamıştı. Bu da onun kabahati değildi.

Golü yediğimiz sıralarda top, ‘‘ben gol olacağım’’ diye davul zurna çalarak ikide bir bizim kaleye doğru geliyordu.

Bizimkiler dilleri sarkmış vaziyette topu uzaklaştırmaya çalışıyorlar ve Monaco'lulara gene teslim ediyorlardı.

Onlar da topu tekrar tekrar kaleye ortalıyorlardı.

Derken top bizim kalenin soluna açıldı. Orada bir Monaco'lu taç çizgisine yakın bir yerde topu yakaladı. Bizden kimse bastırmadı, çünkü kimsenin adım atacak hali kalmamıştı.

Adam enfes bir orta yaptı. Zıpkın gibi bir santrfor olan Trezeguet, yarım adam boyu daha fazla yükseldi.

Topu sessizce köşeye yolladı, ağlardan sadece ‘‘şırp’’ sesi çıktı.

Monaco taraftarı olmadığı için, kimse bağırmadı. Tribünler ölüm sessizliğine gömüldü.

Tabii benim kızım da, böyle enayice bir gol yeneceğini tahmin etmediğinden olayı atladı.

*** *** ***

Bu golün analizi yapılırsa hata Fatih Terim ve Volkan Kilimci'ye yazılacaktı.

1- Terim defansta yerden gelen topları bloke edebilecek bir sistem kurmuştu. Ancak hava toplarında aynı şeyi söylemek mümkün değildi. Nitekim bu tür bir kaç pozisyonda sürekli kaleye kafa topu atıldı, bunları Volkan Kilimci kurtardı.

2- Kilimci'nin hatası da şuydu. Bu tür ortalarda, defansın topları çıkaramadığını artık görmüş olmalıydı. Kaleye vurulan kafa şutlarında kurtarış ihtimali mucizelere kalıyordu. Bu da bir kaç kez gerçekleşmişti. O halde Volkan Kilimci, defansın görevini üstlenmeli ve o topa çıkıp almaya çalışmalıydı. Bunu yapmadı.

Kondisyon ve temponun yanısıra G.S'ın defanstaki sorunu hava toplarıdır.

Bunu bir kuyumcu merakıyla derhal çözmeliyiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!