Bir doğa klasiği

Pakize SUDA
Haberin Devamı

İplikle toprağın birleştiği mütevazı bir tasarım

Doğallığın ön planda olduğu Çadırkent'in kurgusunu bir doğal afet belirlemiş.

Sıkı komşuluk ilişkileri yaşanmasına olanak tanıyacak biçimde yan yana, art arda dizilmiş çadırlar geniş bir alana yayılıyor.

*

Tamamı tek katlı olarak tasarlanmış, ruhların farklılığı gözardı edilerek farklı tarz arayışına gidilmemiş.

*

İthal olanlarda rahatlık ön plana çıkıyor. Renklerde haki ve beyaz hákim. Koni biçiminde olanlar Kemal Demir imzalı.

*

İçeri girildiğinde ilk göze çarpan doğanın iç mekána tamamen girdiği. Uzun süredir doğaya uyum konusunda yapılan söylemlerin bu projeyle yerli yerine oturduğu gözlenmekte.

*

Giriş kapısı salona açılıyor. Geniş tutulan salon, yatak odası, mutfak ve banyonun işlevlerini de yerine getiriyor. Çadırların en önemli özelliği yaşanmazlık hissi uyandırması. Buna rağmen içinde yaşayanları dikdörtgenin monotonluğundan kurtarması açısından ilginç. Mekánda kapıya hiç yer verilmeyerek bütünlük sağlanmış.

*

Ortada masif ahşap bir direk yer alıyor. Bu direk içerideki hareket kabiliyetini yok ederek çadır halkını çareler üretmeye teşvik ediyor.

*

Çadırların içinde ve dışında minimalizm benimsenmiş. Aksesuar, süsleme, bezeme vesaireye yer verilmemiş. Bu sadelikten amaç, çadırkent sakinlerinin gözünü ve ruhunu dinlendirmek.

*

Doğal havalandırma, gün ışığı ve nem ihtiyacı için depodaki farelerden yararlanılmış. Farelerin gelişi güzel açtığı delikler duvarlarda asimetri yaratarak hoş bir görüntüye sebep oluyor. Deliklerin bazıları bantlanarak estetik çözümlere gidilmiş.

*

Yer döşemesinde doğal dokular tercih edilmiş. Bu yıl ağırlıklı olarak kullanılan toprak renklerine yer verilmiş. Hatta toprağın ta kendisi kullanılmış dersek yalan olmaz.

*

Dekorasyonda geleneksel Japon evlerinden esinlenilmiş. Çadır halkının gündüzleri oturma, geceleri uyumalarına olanak sağlayan yataklar yere dizilmiş. Bir köşeye yığılmış renk renk yorganlarsa yumuşak dokunuşlar için geceyi beklemekte.

*

Çadırların yaşanmazlığı kapı önünün ön plana çıkarılmasını zorunlu kılmış. Kapı önünde oturma ve yemek gruplarına yer verilmiş. Böylece çadır sakinlerinin günlerini doğal bir ortam içinde, komşularıyla içli dışlı geçirmelerini sağlayan bir atmosfer oluşturulmuş.

*

Çadırlar, Kemal Demir'in son tasarımı olması nedeniyle ayrıca önem taşıyor. Geçtiğimiz günlerde koltuğunu genç tasarımcı Yüksel Bozer'e bırakan Demir, yıllarını verdiği bu işte birçok başarıya imza attığı halde mütevazı bir otelin mütevazı bir süit dairesinde gayet mütevazı bir hayat sürmekteydi.

Bozer'in çok genç olması dolayısıyla bundan sonraki tasarımların ‘‘çılgın’’ denilebilecek boyutlara varacağı söyleniyor.

*

Tamamen yazlık olarak tasarlanan bu mekánların geçtiğimiz günlerde yağan yağmurlarla, kışın ne hale geleceği konusunda bir fikir sahibi olduk. Mevsim değişikliğine ayak uyduramayacağı ortada olan tüm çadırkentlerin acilen ‘‘prefabrikkent’’e dönüşmesi dileğiyle.

Mış muş köşesi

Çan Termik Santralı için hazırlanan ÇED raporunda fay hattı kaydırılmış.

Rica etsek, Marmara Denizi'ndekini de kaydırabilirler mi acaba? Para önemli değil, ne isterlerse veririz.

Macaristan'da bir polis memuru evinin bahçesindeki hintkenevirini sularken yakalanmış.

Siz siz olun hintkenevirinizi sulamayın.

ABD'li uzmanlar, erkekleri eşlerine sadık kalmaya yönelttiği saptanan hormonu artıran hap üzerinde çalışıyorlarmış.

Uzmanlar kadındır mutlaka. Hiçbir erkek bu iş için mesai harcamaz.

Benzin fiyatları düşmüş.

Deprem meprem bir yana, dünyanın sonu bu işte.

3 eş, 33 çocuk sahibi Varto'lu Baki Ağa, ‘‘Karı kısmı haddini bilmeli’’ demiş.

Karı kısmı haddini, yani gerçek ölçüsünü, değerini bir bilirse sende karizma sıfıra iner Baki Ağa.

Gazoz geri geliyormuş.

Cola duymasın, köpürür.

Yazarın Tüm Yazıları