Bir demokratın maceraları!

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Tansu Hanım'a göre kendisini tutan şakşakçılar demokrat, karşısında olanlar ise militarist laik.

Yalnız burada bir terslik var. Çünkü bugün Türkiye'deki insanların yüzde 90'ı Tansu Hanım'ı tutmuyor.

Bu mantığa göre büyük çoğunluk demokrat değil, militarist laik.

Şimdi militarist laiklere birkaç olay anlatacağız. İbretle okusunlar da demokrat nasıl olunurmuş görsünler.

Yaşar Topçu'dan dinleyelim:

‘‘Tansu Hanım o günlerde çılgın gibiydi. Çünkü kendisine karşı parti içinde sesler yükselmeye başlamıştı. (Yıl 1994.)

En sert eleştirileri yapan Sakarya Milletvekili İsmail Amasyalı'ydı.

Tansu Hanım, bu arkadaşımıza çeşitli baskılar yaptı, ama baktı ki susturamıyor, o zaman onu partiden atmaya karar verdi.''

Topçu, partiden milletvekili atmanın sorunları çözmeyeceğini çok iyi bildiği için genel başkanı uyarma gereğini duyuyor.

* * *

Tansu Hanım'ı telefonla arıyor. Aralarında şu konuşma geçiyor:

‘‘Bakın Tansu Hanım, bir genel başkan kendisini eleştiriyor diye bir milletvekilini partiden atmaz.''

‘‘Bu partide böyle şeyler istemiyorum Yaşar. Bu parti benim olacak, bunu önlemek için önüme kim çıkarsa ezeceğim.''

‘‘Ben çıkıyorum. Hadi atmaya benden başla.''

‘‘Benim seninle bir davam yok.''

Çiller, Topçu'yu partiden atmayı göze alamıyor, ama Amasyalı'yı atıyor.

Bir başka olayı da Mehmet Batallı anlatıyor:

‘‘1995 seçimlerinden hemen önce Genel İdare Kurulu'nda aday listeleri hazırlanıyordu.

Biz oturuyoruz, Tansu Hanım hazırlattığı listeleri tek tek kontrol ediyor, beğenmediği isimleri siliyor, yerine başkalarını yazıyordu.

Milletvekilleri kendi yörelerine konan bazı isimlere itiraz ediyorlardı. Ama Tansu Hanım kimseyi dinlemiyordu.

Bursa listesi gözden geçirilirken listeden bir arkadaşı cart diye sildi.

Cavit Çağlar hemen itiraz etti ve bu arkadaşın listede kalması gerektiğini söyledi.

Tansu Hanım kabul etmedi. Cavit ısrar etti. Bunun üzerine Tansu Hanım aynen şöyle söyledi:

'Cavitçiğim, is-te-mi-yo-rum.'

O zaman Cavit'e döndüm ve şakayla karışık 'Yahu kardeşim ısrar etme, sonra biz gürültüye gideriz' dedim.

1995 seçimlerinin milletvekili aday listeleri, bizim partide işte böyle demokratik bir yöntemle belirlendi!..''

* * *

Tansu Hanım'ın böyle başlattığı demokratik kıyım bakın nasıl sürdü.

Cindoruk ile Ergenekon'u, savunmalarını bile aldırmadan ihraç ettirdi.

Münif İslamoğlu, Coşkun Kırca, Tunç Bilget, Vefa Tanır, Bekir Sami Daçe, İhsan Saraçlar ve pek çok politikacıyı listelerden cart diye silip attı.

İbrahim Yaşar Dedelek, Şinasi Altıner, Tevfik Diker partiden ayrıldı.

Cavit Çağlar, İsmet Sezgin, Rifat Serdaroğlu, Mehmet Köstepen, Mehmet Batallı, Hamdi Üçpınarlar, Refaiddin Şahin ihraçtan önce istifa etti.

Sonra Necdet Menzir, Ayseli Göksoy, Gencay Gürün, Emre Gönensay, Refahyol kurulurken koptu.

Yalım Erez, Yıldırım Aktuna, Işılay Saygın, Bahattin Yücel önce bakanlıktan, sonra partiden ayrıldı. (Çiller, Erez'i ihraç ettirdi.)

Son kurban ise Doğan Güreş Paşam...

Görüldüğü gibi kıyım listesi çok uzun. Saymakla bitecek gibi değil.

Biz yazmaktan yorulduk. Sanırım siz de okumaktan...

En iyisi demokrasi kahramanı hanımı, şakşakçıları ve günahlarıyla baş başa bırakarak noktayı koyalım.

------------

Not: DYP'li Nurhan Tekinel, Afyon Milletvekili Nuri Yabuz'un kendisine ‘‘Ayaklarını kırarım'' demediğini, çünkü aralarında böyle bir konuşma geçmediğini söyledi. Okurlarıma belirtmeliyim ki ben, Nuri Yabuz'un yalan söylemediğine inanıyorum. T.T.

Yazarın Tüm Yazıları