Bir bürokratla popülizm sohbeti

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Taşar geçtiğimiz hafta sonu yine Gaziantep'teydi. TV'den kendi sesiyle izledim, şunları söyledi:

- Ben size daha önce söz vermiştim. Artan zirai kredi faiz oranlarını tekrar indireceğiz demiştim. Şimdi enflasyon inmeye başladı. Temmuz'da daha da inecek ve ben Temmuz'de zırai kredi faiz oranlarını yeniden düşüreceğim.

IMF'nin olumlu yaklaştığını, bir anlaşma zemini yaratıldığını anlatan üst düzey bürokrata, Taşar'ın bu sözlerini hatırlattığımda aldığım yanıt şu:

- Olmaz öyle şey. Başbakan popülist karar almayacaklarını söyledi.

Her Başbakanın, bu sözleri söylese bile, seçim yaklaştığında popülizmden kaçamayıp, seçim yatırımları yaptığını anlatmaya çalışıyorum.

Aynı sohbette enflasyonun 50'li rakamlara ineceğini, buna teknik kadro olarak inandıklarını söyleyen bürokrat, kesin konuşuyor:

- Tarımsal kredi faiz oranları IMF'nin en fazla üzerinde durduğu konulardan biri. Eğer bu faiz oranları indirilirse, bırakın IMF'le anlaşma yapmayı, bizim enflasyonun düşeceğine olan inancımız bile yokolur.

Aynı bürokrata memur maaş zammını sorduğumda aldığım yanıt da şu:

- Yüzde 20'yi aşmayacak. Biz de memuruz ama bu rakamın aşılmaması gerek.

Kendisine seçimin yaklaştığını tekrar hatırlatıp, DSP'nin de bir sosyal demokrat parti olduğunu, CHP'nin bu konuda ısrarlı olacağını ve DSP'nin de böyle bir konuda geri duramayacağını, bu nedenle ‘‘memur maaş zammının Temmuz'da en az yüzde 30 olacağını tahmin ettiğimi’’ söylüyorum.

Üst düzey bürokrat buna da karşı çıkıyor, enflasyon düşüş trendine geçmişken böyle bir kararın alınamayacağını, bu tür kararların bütün çabaları boşa çıkaracağını söylüyor.

Ardından da ‘‘Başbakanın bu tür şeylere izin vermeyeceğini’’ söylüyor.

Tarım Bakanı Taşar, tarımsal kredi faiz oranlarında indirim yapılacağını söylerken, bizce, bu kez ciddi.

Başbakan Mesut Yılmaz'la görüşmeden, onun olurunu almadan böyle bir açıklama yapacağını da sanmıyoruz.

IMF ANLAŞMA YAPAR MI?

Son dönemde ANAP milletvekilleri ‘‘çiftçinin yanına gidemiyoruz, faizlerin indirilmesi şart’’ diye baskı yapıyor. İndirilmesi için enflasyon ve piyasadaki faiz oranlarının hızla inmesini gerekçe gösteriyorlar.

Enflasyondaki düşüşte kendilerinin değil sadece bürokrasinin çabalarının etken olduğunu, faiz trendinin heran tersine dönebileceğini unutuyorlar...

Bunun da ötesinde IMF'le, adı ‘‘teknik koordinasyon‘‘ veya ‘‘işbirliği’’ olacak bir anlaşmanın zemini yakalanmış iken, bu tür kararlar ile bu zeminin tümüyle altlarından kayma ihtimali bulunduğunu da unutuyorlar.

Şu anda tümüyle faiz-kur dengesiyle götürülen bir ekonomik denge var.

Dışarıdan gelen sıcak para ile ‘‘sahte cennet’’ yaratılıyor. Aksi takdirde bir yandan enflasyon doğal düşüş trendine girerken, öte yandan yüzde 8'lik büyümenin bilerek sürdürülmesi başka türlü açıklanamaz.

Hükümetin, izlediği bu bilinçli ‘‘sahte cennet politikası’’nın yanısıra ‘‘IMF'le herhangi bir anlaşma’’ yapıp, dışardan dışborç temin ederek seçime daha rahat girmeyi planladığını, düşünüyoruz.

Popülist kararlar, Hükümetin bu planını boşa çıkarabilir...

Hükümetin tavrı bu iken, bürokratların, oluşturulan havadan yararlanıp seçim bile olsa, Hükümetin popülist kararlara kaymasını engellemeye, bu arada da gerekli yapısal tedbirleri aldırmaya çalıştıklarını gözlüyoruz.

Bizce, bu Hükümetin en büyük şansı, fire olsa da, bürokrasi kadrosu....

Hükümetin bazı üyeleri, bir süredir, seçim öncesi saldırgan tavırlarına bürünüp, bürokratlara politik baskılarını artırmaya başladılar.

Bir yandan politik baskılara karşı durmaya çalışan bürokratlar, öte yandan popülist kararları da engelleyemezlerse ne yaparlar, bilinmez.













Yazarın Tüm Yazıları