Binali Yıldırım hakkında verilen gensoru ve uçak sigortaları

GEÇEN gün Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında verilen gensoru önergesi, beraberinde ilginç bir tartışma konusunu da gündeme getirdi. Önce, gensoru önergesinin ne için verildiğine değinelim.

Önerge; 9 Ocak 2007 tarihinde Adana’dan Irak’a Türk işçilerini taşırken Bağdat’ta düşen uçağın mali mesuliyet sigortası olmadan Türkiye sınırları içinde iniş ve kalkış yapmasına Binali Yıldırım’ın izin verdiği gerekçesiyle verildi.

İşte bu durum, kafalarda bazı soru işaretleri doğurdu. Bunlardan biri, sigortası olmayan uçaklar iniş-kalkış yapabilir mi? Bundan daha da önemlisi, sigorta uygulaması keyfe keder mi? Yani, isteyen havayolu şirketi yaptırır, istemeyen yaptırmaz durumu mu var? Hal böyle olunca da havayolu şirketlerinin hepsi zan altında kalmış oluyor; acaba sigorta yaptırıyorlar mı, yaptırmıyorlar mı diye.

O yüzden Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında verilen gensoru önergesinden yola çıkarak uçakların sigortası, daha doğrusu havayolu ile seyahat edenlerin sigortaları konusuna değinmekte fayda var.

SİGORTA OLMADAN  UÇUŞ YAPAMAZLAR

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Dünyada hiçbir havayolu şirketi, ne Türk hava sahası içinde ne de bir başka ülkenin hava sahası içinde yaptırmak zorunda olduğu sigortaları yaptırmadan ve bunu da ilgili makamlara sunmadan uçamaz. Bu, bu kadar net.

Peki, nedir bu sigortalar? Havayolu şirketlerinin yaptırmak zorunda olduğu iki çeşit sigorta var. Bu, Türkiye sınırları içinde iniş-kalkış yapan ister Türk, ister yabancı havayolu şirketi olsun; isterse de dünyanın herhangi bir ülkesine iniş-kalkış yapılsın hiç farketmiyor. Bu sigortaların yapılması zorunlu.

Bunlardan biri, Ulaştırma Bakanı’nın gensoru önergesine de konu olan ’mali mesuliyet sigortası’. Bu sigorta sayesinde; uçağın kalkışı, havada kaldığı süre ve inişi sırasında yolcular sigorta kapsamı içinde oluyor. Yaralanma halinde tedavi masrafları, sakatlık durumunda sakatlık tazminatı, vefat durumunda ise yolcu yakınlarına tazminat bu sigortadan ödeniyor. Şunu da belirteyim. Havayolu şirketleri mali mesuliyet sigortasını yaptırırken; savaş, terör, uzak kaçırma, sabotaj risklerini de teminat altına alacak şekilde yaptırmak zorundalar.

Mali mesuliyet sigortasının bir özelliği de, uçağın taşıdığı bagaj ve yüke gelecek zararı da karşılıyor olması.

YOLCU BAŞINA 487 BİN YTL ÖDENİYOR

Şimdi bu sigortanın teminat tutarlarına da değineyim ki, havayolu ile seyahat ettiğinizde hakkınız, hukukunuz nedir bilginiz olsun.

Yolcunun ölümü ya da yaralanması halinde sigorta şirketi 250 bin SDR’ye kadar ödeme yapıyor. SDR’yi bilmeyenler için de küçük bir açıklama yapayım. SDR, uluslararası bir para birimi ve Merkez Bankası, her gün diğer para birimleri karşısındaki değerini yayınlıyor.

Bu yazıyı kaleme aldığımda ise 1 SDR’nin karşılığı 1.9484 YTL ediyordu. Dolayısıyla havayolu ile seyahat sırasında meydana gelen herhangi bir kazada yolcu başına sigorta şirketinin ödeyeceği tutar 487 bin YTL.

Para birimi olarak SDR kullanılmasının nedeni de dünyada tüm havayolu şirketlerinin bu sigortaları yaptırmak zorunda olması ve sigortanın teminatının da, kapsamının da aynı olması. İşte o yüzden dünyada geçerli olan para birimi belirlenmiş.

Havayolu şirketlerinin yaptırmak zorunda oldukları bir diğer sigorta ise, ’üçüncü şahıs malî mesuliyet sigortası’. Adından da anlaşılacağı üzere bu sigorta ile, üçüncü şahıslara karşı verilecek zararlar karşılanıyor. Mesela, uçağın düşmesi sonucu yolcu ve mürettebatın dışında başka kişilerin yaralanması ya da vefatıyla oluşacak zararlar bu sigortadan ödeniyor.

Bu sigortanın teminatı ise uçağın azami kalkış ağırlığına göre 750 bin SDR ile, 700 milyon SDR arasında değişiyor.

Evet, dünyanın her yerindeki havayolu şirketleri bu iki sigortayı yaptırmak ve bağlı bulundukları ülkenin Sivil Havacılık Dairesi’ne de bildirmek zorunda. Yani, bu sigortalar olmadan hiçbir uçak hiçbir havalimanından kalkamaz ve uçamaz.

Bunun dışında başka sigortalar yok mu? Elbette var. Kar kaybı, iş gücü kaybı, ferdi kaza sigortası gibi sigortaları da havayolu şirketleri isterlerse yaptırabilirler. Ama dediğimiz gibi, isterlerse; zorunlu değil.

Nitekim bugüne kadar ki, uçak kazalarında bahsettiğimiz bu zorunlu sigortalardan dolayı sigorta şirketleri tarafından ölenlerin yakınlarına vefat tazminatı, sakat kalanlara sakatlık tazminatı ödenmiştir. Son olarak da Isparta’da düşen ve 57 kişinin ölümüne neden olan kazada da sigorta yapan Eureko Sigorta, tazminat ödemelerini üstlenmiştir.
Yazarın Tüm Yazıları