Güncelleme Tarihi:
Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu ilk kez bugün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında toplanıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, son yıllarda Türkiye'de evlilik oranları ve doğurganlık hızının azalmasının ardından, ailenin güçlendirilmesi ve korunması için harekete geçti. Kurul, her 6 ayda bir toplanacak ve Türkiye’nin nüfus politikalarını oluşturacak. Peki, Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu nedir, görevleri neler?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın, ailenin korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahının artırılmasına yönelik çalışmaların yürütülmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu" önerisinin ardından, 24 Aralık 2024'te Bakanlık bünyesinde kurul oluşturuldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde kurulan Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında, Nüfus ve Demografik Değişimler, Nüfus Politikaları ile Aile ve Gençlik Fonu konu başlıklarıyla 9 Ocak'ta ilk kez toplanıyor.
Evlilik yaşının yükselmesi, nüfusun düşük olmasının en önemli sebeplerinden biri olarak görülüyor. Bakanlık, bireyleri evliliğe ve aile kurumuna teşvik etmek için Aile ve Gençlik Fonu'nu hayata geçirdi. Fon ile belirlenen pilot illerde, yeni evlenecek çiftlere 150 bin lira faizsiz kredi imkanı sunuluyor. Kurulda, bu desteğin ülke geneline yaygınlaştırılması ve kadınların günlük yaşantı ile iş hayatını aynı anda sürdürme durumunda ikisi arasında bir tercihe zorlanmaması için yeni çalışma modellerinin geliştirilmesi konuları ele alınacak. Cevdet Yılmaz başkanlığında belirli aralıklarda toplanacak Kurulda, Türkiye'nin nüfus politikaları yeniden gözden geçirilecek ve nüfus artışını hızlandırmak için yapılması gerekenler konuşulacak.
2023 yılında Türkiye’de 65 yaşını geçenleri sayısı 9 milyona yaklaşmıştı. 2018-2023 döneminde yaşlı nüfusu yüzde 21,4 artarak 8 milyon 722 bin 806 oldu. 65 yaş üstünün genel nüfus içindeki oranı ise yüzde 10,2 olarak ölçüldü. Araştırmalar yaşlı nüfus oranının 2060 yılında yüzde 22,6 olacağını, 2080'de ise Türkiye’de yaşayan her 4 kişiden 1’inin 65 yaş üstü olacağını gösteriyor.
Yaşlıların oranı artarken, doğum oranları da düşüyor. Bu nedenle Türkiye’nin nüfus artış hızı, 1960’ta yüzde 2,4 iken 2010’da yüzde 1,4’e düşmüştü. 2022’de ise yüzde 1’in altına düştü ve 0,7 olarak gerçekleşti. 2023 sonunda ise nüfus artış hızı yüzde 0,11 ölçüldü. Ancak yüzde 1-3 arası sağlıklı bir nüfus artış hızı olarak kabul ediliyor.
Kurul, her 6 ayda bir toplanacak ve Türkiye’nin nüfus politikalarını oluşturacak. Yürürlükteki politikalarla ilgili gözden geçirmeleri yapacak. Bu konuda gerekli gördüğü uzmanları, sivil toplum temsilcilerini, bilim insanlarını dinleyecek.
Çalışma grupları oluşturacak, demografik yapıda meydana gelen değişimleri inceleyip özellikle doğurganlık oranındaki azalma ve sebepleri üzerine kapsamlı çalışmalar yürütecek. Doğurganlık oranının sağlıklı bir seyide tutulması için alınması gereken önlemleri belirleyecek.
Kurulun çalışmalarıyla ailelerin çok fazla çocuk yapması değil, sağlıklı bir doğum oranı hedefleniyor. Son yıllarda kadınlara verilen doğum izinleri, süt izinlerinin artırılması gibi pozitif ayrımcılıklar yürürlüğe girmişti. Bunlara ek olarak dar gelirli olup çocuk sahibi olmak isteyenlere bakım ve eğitim konusunda yardım da veriliyor.
Nüfusun yaşlanması ve doğum oranlarını düşmesi, işgücü bulmayı zorlaştırıyor, sağlık sistemi ve sosyal güvenlik sisteminin yükünü artırıyor. Uzun vadede ise ülkenin varlık sorunu haline gelebiliyor. Bu nedenle ABD, Çin, Rusya, Singapur, Japonya, Fransa, Kanada, Finlandiya gibi bir çok ülkede, nüfus artışını teşvik eden politikalar uygulanıyor.