Güncelleme Tarihi:
Muharrem ayı ve Aşure Günü başlangıç tarihi 2025, İslam aleminde manevi heyecanla bekleniyor. Müslümanların oruç ibadetlerini ihya ettiği muharrem ayı bu sene haziranda başlayacak. Hicri yılın ilk günü olan muharrem ayının 10. günü aşure günü olarak gerçekleşiyor. “Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…” şeklinde Peygamberimiz tarafından buyurulan muharrem ayının onuncu günü olan aşure günü oruç tutmak bazı âlimlere göre sünnet olarak ifade ediliyor. Peki, Aşure günü ve muharrem ayı ne zaman? Muharrem orucu ne zaman tutulacak? İşte, o konu hakkında bilgiler.
Bu yıl yani 2025 yılında Muharrem ayının 10. günü yani Aşure Günü 5 Temmuz 2025 Cumartesi gününe denk geliyor. Dolayısıyla Aşure Günü 2025 yılında 5 Temmuz Cumartesi günü idrak edilecek.
2025 yılında Muharrem ayı 26 Haziran 2025 Perşembe günü başlayacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı bu günlerin uygun olmasıyla ilgili şu bilgileri paylaşmıştır;
Peygamberimiz Muharrem ayının 9–10. veya 10–11. günlerinde oruç tutmayı tavsiye etmiştir. Ancak Muharrem ayının sadece 10. gününü oruçlu geçirmek mekruhtur.
Yalnızca Aşure günü oruç tutulması Yahudilere benzeme endişesi ile mekruh görülmüş, Muharrem ayının 10. günü ile birlikte 9. veya 11. günününü de oruçlu geçirmek tavsiye edilmiştir. Peygamberimiz (s.a.s.) Muharrem ayının sadece 10. günü oruç tutmamıştır (Tirmizî, “Savm”, 50) ve “Muharremin 9. ve 10. günü oruç tutunuz. Yahudilere muhalefet ediniz” buyurmuştur.Hz. Muhammed (S.A.V) Muharrem ayı orucuyla ilgili şöyle buyurmuştur;
“Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…” (Müslim, “Sıyâm”, 202)
“Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım.” (Tirmizî, “Savm”, 48)
Hazreti Aişe (r.ah) İslâm öncesinde, Mekke halkının oruç tutmakta olduğu aşure gününde peygamberimizin de oruç tuttuğunu bildirmekte... Allah Rasulü Medine’ye hicret ettikten sonra da bu orucu tutmuş ve müminlere de onuncu günü ile birlikte, bir gün öncesi veya sonrası ile oruçlu olmalarını tavsiye etmiş... (Ahmed b. Hanbel, VI, 244)
“Muharrem” hürmet edilen anlamındadır. Bu ay Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyâm, 202-203 [1163]). Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir.
Resûlullah (s.a.s.), bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 202-203 [1163]).
Muharremin onuncu günü âşûrâ günüdür. Bugün oruç tutmak da bazı âlimlere göre sünnettir (Serahsî, el-Mebsût, 3/92). Zira Resûlullah (s.a.s.), âşûrâ gününde oruç tutmuş ve bunu Müslümanlara tavsiye etmiştir (Buhârî, Savm, 69 [2004]). Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye gelince, Yahudilerin âşûrâ gününde oruç tuttuklarını görmüş ve “Bugün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sormuştu. “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde İsrâiloğulları’nı düşmanlarından kurtardı. Hz. Mûsâ o gün (şükür olarak) oruç tuttu” dediklerinde Resûlullah da (s.a.s.) “Ben Mûsâ’ya sizden daha layığım (yakınım).” buyurup o gün oruç tuttu ve Müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti (Buhârî, Savm, 69 [2004]; Müslim, Sıyâm, 127-128 [1130]). Hz. Peygamber’in (s.a.s.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de vardır. Bir hadiste, “Âşûrâ günü orucunun önceki yılın günahlarına keffâret olacağını zannederim.” (Müslim, Sıyâm, 196-197 [1162]) buyurmuştur.
Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Yahudilere muhalefet için ertesi sene âşûrâ orucunu Muharremin dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Müslim, Sıyâm, 133-134 [1134]); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir (bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/241 [2154]).
Şu da bilinmelidir ki, Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (s.a.s.), isteyenlerin âşûrâ orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir (Buhârî, Savm, 69 [2001]; Müslim, Sıyâm, 113-126 [1125-1129]).