Güncelleme Tarihi:
Kandil gecesi tesbih ve zikirleri, Miraç Kandili vesilesiyle ibadetlerini yerine getirmek isteyen vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Yılın ikinci kandili Miraç Gecesi, bu sene 26 Ocak 2024 Pazar günü idrak edilecek. Peygamber Efendimizin bir gece, Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan da semaya yaptığı ve Allah’ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa ettiği hikmet yüklü yolculuğu ifade eden Miraç Kandili'nde, ibadetler yerine getirilecek. Peki Miraç Kandili'nde ne yapılır? Miraç Kandili teşbihleri neler, hangi zikirler çekilir? İşte ayrıntılar...
Namazlardan sonra yapılan tesbîhat ve dualar, namaza dâhil olmasa da makbul ibadetler arasında yer aldığından müstehaptır. Tesbîhat konusunda müslümanlara özel tavsiyelerde bulunan Hz. Peygamberin (s.a.s.) bizzat kendisi de, namazlardan sonra üç kere Allah’a istiğfar eder ve şöyle buyururdu:
(Allah’ım, selam sensin; selamet de ancak sendendir. Mübareksin. Ey Celal ve İkram sahibi!) (Müslim, Mesâcid, 135)
Namazlardan sonra otuz üçer kere “Sübhanallah”, “Elhamdülillah”, “Allahu ekber” diyerek Allah’ı anmak da sahih hadislerle tavsiye edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadis-i şerifinde, “Kim, her namazdan sonra otuz üç defa sübhânallah, otuz üç defa elhamdülillâh, otuz üç defa da Allahü ekber der, sonra da yüze tamamlamak için;
(Allah’tan başka ilâh yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O’nun gücü her şeye yeter) derse, günahları deniz köpüğü kadar çok olsa bile affedilir.” (Müslim, Mesâcid, 146) buyurmuştur.
Bir başka hadiste de namazlardan sonra otuz üç kez bu tesbîhatı yapanın derecesine kimsenin ulaşamayacağı belirtilmiştir (Ebû Dâvûd, Vitir, 24).
Hz. Peygamber (s.a.s.), bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiş (Buhârî, Savm, 6 [1901]; Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 175 [760]; Beyhakî, Ma‘rifetü’s-sünen ve’l-âsâr, 4/420 [6676]), kendisi de bizzat değerlendirmiştir (Tirmizî, Savm, 39 [739]; İbn Mâce, İkâmetü's-salavât, 191 [1389]; bk. Nevevî, el-Mecmû’, 5/42-43). Ancak bugün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsetmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çekidüzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’ân-ı Kerîm okuyup anlamaya çalışarak, kaza veya nâfile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.
Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şaban’ın on beşinci gecesi (yani berat gecesi) olduğunda o gece ibadet ediniz, gündüzünde de oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasına (rahmeti ile) tecelli eder ve fecir doğana kadar şöyle buyurur: ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu isteyen'…” (İbn Mâce, İkâmetü's-salavât, 191 [1388]; bk. Tirmizî, Savm, 39 [739]) buyurmuştur.