Güncelleme Tarihi:
İslam alemi için birlik ve beraberliğin en güzel hali olan mübarek Kurban Bayramı geldi. Sabah erken saatlerde bayram namazını eda eden ve ardından Kurban vazifesini yerine getiren müslümanlar, yapabilecekleri diğer ibadetlere yoğunlaştı. Gündüz saatlerinde misafirlerini ağırlayacak ve eş dost akraba ziyaretine gidecek müslümanlar akşam saatlerinde evlerine dönecek ve ibadetlerine özen gösterecek. Bayram günlerinde yapılacak ibadetlerin önemi birçok hadiste vurgulanmıştır. Bu önemli günde ibadetlerin yanı sıra kalp kırılmaması, ihtiyaç sahiplerine yardım edilmesi oldukça önemlidir. Bayram geceleri, günahlarımızın affedilmesi için bolca tövbe etmeli ve Kur’an-ı Kerim okunmalıdır. Bazı din alimleri tarafından kaza namazı ve nafile namaz kılınması tavsiye edilmiştir. Peki Bayramın ilk gecesi hangi ibadetler yapılır? İşte, Bayramda kılınacak namazlar, okunacak dualar ve çekilecek tesbih ile zikirler…
Bayramın ilk günü bayram namazı mutlaka camide cemaatle kılınmalıdır. Bayram namazı sonrasında Kurban ibadetini yerine getirdikten sonra yaşça kendimizden büyükleri ziyaret etmeli, küs ve dargın olduğumuz kişilerin gönlünü almayız. Peygamber Efendimiz “ Hz. Peygamber, “Kin gütmeyin, birbirinize haset etmeyin, küsüp sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları, kardeş olun! Bir müslümanın din kardeşiyle üç günden fazla dargın durması helâl değildir. Birbiriyle küsenler içinde en hayırlı olan ilk defa selâm verip barışandır” buyurmuştur.(Buhârî, “Edeb”, 62;”
Kurban Bayramının ilk günü namaz kılmak, Kur’an okumak, Dua etmek, Sadaka Vermek, Tevbe İstiğfar etmek, Hamd Etmek ve Allah’ı çokça zikretmek gerekir. Ayrıca Salat-ü Selam Getirmek önemlidir. Kurban Bayramının ilk günü teşrik tekbiri getirilebilir ve nafile namazı kılınabilir. Kurban Bayramı’nda kılınacak namaz, edilecek dua ve çekilecek zikirler aşağıdan detaylı şekilde ulaşabilirsiniz.
Dini hükümlere göre esas olarak kurban namazı bulunmamaktadır. Bu namazın dini bir gereklilik olduğu inancı veya kaanati yanlıştır.
“Müslüman bir kimse, farzların dışında nâfile olarak her gün Allah rızası için on iki rek`at namaz kılarsa, Allah Teâlâ ona cennette bir köşk yapar” veya “Ona cennette bir köşk yapılır.” (Müslim, Müsâfirîn 103)
Kurban Bayramının ilk gecesi şükür namazı kılınabilir. Şükür namazı kılmak için öncelikli olarak niyet etmek gerekmektedir. Şükür namazında sünnete itibar edildiği için iki rekat olarak kılınmaktadır. Nafile namazların bir çoğunda iki rekat şeklinde kılınması sünnet olmaktadır.
ŞÜKÜR NAMAZI KILINIŞI
Niyet ettim Allah rızası için iki rekat şükür namazı kılmaya diyerek niyet edilmektedir. Daha sonra Allahu Ekber denilerek tekbir alınır ardından Subhaneke okunur ve besmele çekilir. Fatiha suresi okunur ve bir zammı sure yahut Kuranı kerimden ayet okunur. Rukuya gidilir ve sonra secde yapılır daha sonra ikinci rekatta da aynı şekilde Fatiha ve Zammı sure okunduktan sonra ruku ve secdeden sonra son oturuşta ettahiyyatü, salli, barik ve Rabbena duaları okunur ardından selam verilir.
De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetim/kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir. O'nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emredildi ve ben müslümanların ilkiyim." (En'âm, 6/162-163)
Ben, hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben, Allah'a ortak koşanlardan değilim." (En'âm, 6/79)
Öte yandan Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, her fırsatta dua etmemizi istemiş, dualarımıza meleklerin "âmin" dediğini müjdelemişlerdir. Dualarımızda Allah'tan hayırlı ve güzel şeyler istediğimizi tavsiye etmişlerdir:
"Kendinize hayırdan başka bir şeyle dua etmeyin. Çünkü melekler dualarınıza âmin derler" buyurmuşlardır. (Müslim, Cenâiz 7)
Ayet-i kerîmede buyrulur:
(Ey Resûlüm!) De ki: Sizin dua ve niyâzlarınız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin?" (el-Furkân, 77)
Hz. Peygamber'in (s.a.s.), Kurban Bayramı'nın Arife günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dâhil olmak üzere farzlardan sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivayetler vardır.
Kurban Bayramı'nda ve zilhicce ayının belli günlerinde farz namazların ardından söylenen tekbire teşrik tekbiri adı verilir. Teşrik kelimesi, sözlükte "doğuya doğru gitmek; eti parçalayıp kayalar üzerine sererek güneşte kurutmak; yüksek sesle tekbir almak, bayram namazını kılmak için musallâya (müşerrak) çıkmak" anlamlarına gelir.
TEŞRİK TEKBİRİ OKUNUŞU
Teşrik tekbirleri, Kurban bayramının son üç gününü kapsayan zaman dilimine ve zilhicce ayının belli günlerinde farz namazların ardından söylenen tekbire verilen isimdir. Zilhiccenin muayyen günlerinde farz namazların ardından özel lafızlarla getirilen teşrik tekbirleri, arefe günü başlayıp, Kurban Bayramının üçüncü günü sona ermektedir.
Hanefî, Hanbelî, Zâhirî ve Zeydî mezheplerine göre teşrîk tekbirleri “Allāhüekber Allāhüekber lâ ilâhe illallāhü vallāhü ekber Allāhüekber ve lillâhi’l-hamd” şeklindedir.
Bayram gecelerinde günahlarımız için bolca tövbe istiğfar etmeliyiz. Tevbe, Hakk’a dönüş demektir. Hakk’ı unutan ya da O’ndan gafil olan bir kulun, girdiği yanlış yolun farkına varıp yüzünü ve gönlünü Rabbine yöneltmesi ve affını dilemesidir. Böyle bir kulun kalbi büyük bir nedâmetle, için için yanar ve ılık gözyaşlarıyla Rabbine gönlünü açar. İşte bu yanış ve pişmanlık “tevbe”dir. Ardından af dilemek için kalplerden taşan niyazlar da “istiğfar”dır.
İbn-i Ömer (r.a.) şöyle der:
“Biz, Resûlullah Efendimiz’in bir mecliste yüz defa:
«Allah’ım! Beni bağışla ve tevbemi kabul buyur! Çünkü Sen tevbeleri çok kabûl eden ve çok merhamet edensin.» dediğini saymıştık.” (Ebû Dâvûd, Vitir, 26/1516; Tirmizî, Deavât, 38/3434)
Resûlullah Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teala emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının giderileceği, günahlarının bağışlanacağı bildirilmiştir.
Nitekim ayet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
En kısa şekli ile salavat: “ llâhümme salli alâ Muhammed.”
Anlamı: “Allâh’ım, Efendimiz, büyüğümüz Muhammed'e, salatu selam eyle.” demektir.
Allah dostları mübarek gün ve gecelerde çokça Kur’ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
İbn-i Mesut‘tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)