Güncelleme Tarihi:
İstanbul’da deprem riski en yüksek ve en düşük ilçeler 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından bir kez daha gündeme geldi. Son yıllarda artan sarsıntılar ve uzmanların “büyük İstanbul depremi” uyarıları, vatandaşları yaşadıkları ilçelerin deprem riskini sorgulamaya yöneltti. 2025 İstanbul deprem risk haritası, AFAD ve İBB gibi kurumların güncel verileriyle şekillenirken, fay hatlarına yakınlık, zemin yapısı ve yapı stoku gibi faktörler risk derecelerini belirliyor. Peki, İstanbul’da deprem riski en yüksek ve en az olan ilçeler hangileri? Hangi bölgeler daha güvenli? İşte İstanbul’un deprem risk haritası ve ilçe ilçe detaylı analiz…
İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Kumburgaz ve Adalar kolları nedeniyle deprem riski en yüksek şehirlerden biri olarak tanımlanıyor. AFAD ve İBB’nin hazırladığı risk haritalarına göre, İstanbul’un ilçeleri 1., 2., 3. ve 4. derece risk bölgelerine ayrılıyor. Fay hattına yakınlık, zemin sıvılaşma potansiyeli, alüvyon zemin varlığı ve yapıların yaş ortalaması, risk derecesini etkileyen temel faktörler arasında yer alıyor. Özellikle 1999 Gölcük Depremi’nden sonra yapı stokunun yenilenmesi, bazı bölgelerde riski azaltırken, eski yapıların yoğun olduğu ilçeler hâlâ büyük tehlike altında.
AFAD ve uzman görüşlerine göre, İstanbul’da 1. derece deprem riski taşıyan ilçeler, fay hatlarına yakınlıkları ve zemin koşulları nedeniyle öne çıkıyor. İşte en riskli ilçeler:
Avcılar: Küçükçekmece Gölü ve Marmara Denizi’ne yakın konumu, alüvyon zemin yapısı ve eski yapı stokuyla yüksek risk taşıyor. Özellikle Ambarlı ve Haramidere bölgeleri tehlikeli.
Küçükçekmece: Menekşe, Kanarya ve Cumhuriyet mahalleleri, sıvılaşma riski yüksek zeminleriyle dikkat çekiyor.
Bakırköy: Sahil şeridi ve Ataköy gibi bölgeler, dolgu zemin nedeniyle riskli.
Beylikdüzü: Gürpınar’ın Pekmez ve Pınarkent mahalleleri, fay hattına yakınlık ve zemin yapısıyla tehlikeli.
Zeytinburnu: Eski yapıların yoğunluğu ve fay hattına yakınlığıyla en riskli ilçelerden.
Fatih: Tarihi Yarımada’nın eski yapı stoku, depremde ciddi hasar görebilir. Cankurtaran, Süleymaniye ve Edirnekapı gibi bölgeler yüksek risk altında.
Bahçelievler ve Güngören: Zemin yapısı ve eski binalar nedeniyle riskli bölgeler arasında.
Kadıköy (Anadolu Yakası): Özellikle Fikirtepe gibi yüksek katlı yapıların zeminle uyumsuz olduğu bölgeler riskli.
Maltepe, Kartal, Pendik, Tuzla: Sahil şeritleri sıvılaşma riski taşıyor, ancak iç kesimler daha güvenli.
Üsküdar, Ümraniye, Ataşehir, Sultanbeyli, Sancaktepe: Fay hattına yakınlık ve zemin yapısı nedeniyle riskli.
Adalar: Fay hattına yakınlığı ve eski yapı stokuyla yüksek risk grubunda.
Uzmanlar, bu ilçelerde özellikle 1999 öncesi inşa edilmiş binaların depreme dayanıklılık testinden geçirilmesini öneriyor. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Parsel bazında zemin değişimleri olabileceğinden, bireysel bina analizleri kritik” diyerek, genel ilçe değerlendirmelerinin yanı sıra bina bazlı kontrollerin önemine vurgu yapıyor.
İstanbul’da zemini sert kaya veya kayalık (ZA sınıfı) olan bölgeler, deprem riskinin en düşük olduğu alanlar olarak tanımlanıyor. Ancak bu bölgelerde bile bina kalitesi büyük önem taşıyor. İşte depreme daha dayanıklı ilçeler:
Çatalca: Karacaköy mahallesi, 4. derece deprem bölgesi olarak İstanbul’un en güvenli bölgesi.
Arnavutköy, Eyüp, Sarıyer: Fay hattından uzaklık ve sert zemin yapısıyla daha güvenli.
Beykoz: Kıyıdan uzak yüksek bölgeler, sağlam zeminleriyle öne çıkıyor.
Şile: Karadeniz tarafı, zemin yapısı açısından güvenli.
Çekmeköy: İç kesimleri, depreme karşı daha dayanıklı.
Şişli: Maslak gibi yüksek yapıların bulunduğu bölgeler, zemin sağlamlığı nedeniyle güvenli kabul ediliyor.
Silivri ve Büyükçekmece (sahil hariç): İç kesimler, alüvyon zeminden uzak olduğu için daha az riskli.
Başakşehir: Yeni yapı stoku ve zemin yapısıyla orta-düşük risk grubunda.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un açıklamalarına göre, Aydos, Çamlıca ve Kartal’ın sırt kesimleri gibi bölgeler, sağlam zeminleriyle öne çıkıyor. Ancak, bu ilçelerde bile sıvılaşma riski veya eski yapılar bulunabileceği için detaylı zemin etüdü şart.