Bilgeler ve tilkinin kuyruğu

Jakoben yani radikal İslamcı basına göre İslamcı bir hükümet laik Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetebilir. Çünkü bu onun en demokratik hakkıdır!

Jakoben yani radikal İslamcı basına göre siyasal İslamcılığı belgelenmiş bir kimse laik Türkiye Cumhuriyeti’nde Başbakanlık Müsteşarı olabilir. Hakkıdır!
Jakoben yani radikal İslamcı basına göre İslamcı hükümet devletin bütün kadrolarını ele geçirebilir, zaten ele geçirmesi cihadın gerek ve şanındandır.
Amma ve lâkin, jakoben laik yazar Özdemir İnce Fransa’ya gidip laiklik ve türban konusunda söyleşi yapıp yazı yazamaz. Çünkü önyargılıdır, tarafsız olamaz. Bu nedenle, Özdemir İnce’ye bu görevi veren Hürriyet gazetesi yöneticileri mesleki bir hata yapmışlardır.
***
Cumhuriyet ilkeleriyle kavga halinde olan ve bu ilkeleri yok etmeye kararlı bir parti hükümet olabilir. Aynı ideoloji ile donanmış kişiler devlet yönetiminde en üst makamlara gelebilirler. Ülkenin bazı filozof ve sosyologları türbanı savunmak için bilimin ümüğünü sıkabilirler.
Amma ve lâkin, özgürlüğünü ve bağımsızlığını ömür boyu kanıtlamış bir cumhuriyetçi gazete yazarı Fransa Cumhuriyeti’nde olanları ve bu “olanlar”ın demokrasi ile bağdaşımını “laik göz”le göremez, çünkü tarafsız değildir.
***
Gazete yazarının ideolojisi, kişiliği ve tarafsızlığı bir başka yazının konusu. Ama bu yazı bu eksenin dışında yazılmıyor.
Bu pencereden bakınca: Jakoben yani radikal İslamcı basının çöl mantığı şaşırtmıyor beni. Beni şaşırtan, bağlantısız, bağımsız olduklarını ileri süren, demokrasi için demokrasi silahşörü, alafranga ve alamerikana yazarların bu türden zırvaların kuyruğuna yapışmaları.
***
Söyleşi dizimin içeriğini, tanıkların sözlerini gözden kaçırmak için, gazetenin manşetini saptırıp konuyu gangrenleştiren İslamcı gazete yazarları, kendilerince kutsal görevlerini yerine getirdiler.
“Demokrat kuzu postuna girmiş İslamcı tilkiler”in hedef kitlesi kendi müşterileri ve Cumhuriyet karşıtlığını demokrasi sanan bazı ruhsal ve zihinsel yaralılardı... Cumhuriyetçi, demokrat ve çağdaş okur kitlesini zaten hesap dışında tutan jakoben İslamcı basın kendi müşterisine fiyaka yapıyordu. Fiyaka yaparken de ne meslek etiğini, ne de özgürce yazma ve özgürce yayınlanma ilkelerine saygı duyuyordu.
Aynı kafadan olan ama cumhuriyetçi ve demokrat basında yazan bir üniversite hocası “Adonis ateist olduğuna göre İslam konusunda yazamaz, düşüncelerini açıklayamaz, Müslümanlara nasihat edemez” buyurduğu zaman, “Böyle bir tedbir neden bizim aklımıza gelmez” diye üzülmelerine karşın, mal bulmuş Mağribi gibi bu faşizan sansür girişiminin üzerine atlamışlardı.
***
Ateist Adonis, İslam konusunda yorum yaparken bazı sapkın Müslümanları eleştiremez.
Jakoben laik Özdemir İnce, Fransa’ya gidip laiklik ve türban konusunda araştırma ve söyleşi yapamaz.
Bu mantık basında kök salacak zemin bulursa, “laik müslümanlık” da aralarında olmak üzere her türlü eğilim sansür zincirine bakla bakla eklenir.
Ve “İslam konusunda ancak jakoben İslamcılar düşünce açıklayabilirler”; “Fransa’da laiklik ve türban konusunda ancak jakoben İslamcılar araştırma ve söyleşi yapabilirler!” sınırlama noktasına gelinir.
Durum, kuzu postuna girse de tilkiyi kuyruğundan tanıması gereken, gazetecilik mesleğinin bilgelerinin bilgi ve ilgisine sunulur.
Yazarın Tüm Yazıları