Beyaz Enerji'nin kapsamadığı alanlara giriyoruz!

Geçen hafta Uzanlar'ın Çukurova Elektrik'in Uzanlar'a geçmesine imkán sağlayan sözleşmenin Danıştay tarafından iptal edilmek üzere olduğunu yazmıştım.

Elektrik Mühendisleri Odası Çukurova ile yapılan sözleşmede ve bu sözleşmenin uygulanmasında kamu yararı bulunmadığı gerekçesiyle dava açmış, dava Danıştay 10. Dairesi tarafından reddedilmiş, daha sonra Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından kabul edilmişti.

Genel Kurul bu kararı alırken, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Çukurova Elektrik hakkındaki raporlarını dayanak aldı.

Dünkü Radikal Gazetesi ise Uzanlar'ın Çukurova Elektrik'te devlete nasıl ‘‘ince ince’’ kazık attıklarını yazıyordu.

Bu köşede haftalardır Uzanlar'ın sözleşmelerinde yer aldığı halde yatırım yapmayarak Türkiye'de enerji açığının büyümesine neden olduklarını yazdım.

Ve Uzanlar'ın yerine getirmedikleri taahhütlerinden doğan tazminatları devletin neden tahsil etmediğini sordum.

Tazminat tahsili bir yana devlet bunların cebine açıktan para pompalarmış meğer.

Uzanlar'ın Çukurova Elektrik'i devlete taahhüdü olduğu halde üretim maliyeti yüksek diyerek Mersin Santralı'nı devre dışı bırakmıştı. Bunu biliyorduk.

Ancak bu santral devre dışı olduğu için Çukurova Elektrik devletin TEDAŞ'ına satmakla yükümlü olduğu elektriği üretemiyor ve açık oluşuyor.

Çukurova bu açağı devletin bir başka kuruluşundan, TEAŞ'tan satın alıyor ve üzerine yüklü bir kár koyarak TEDAŞ'a satıyor.

Böylece devletin elektrik üretimi yapan kuruluşu ile elektrik dağıtımı yapan kuruluşu aralarına Çukurova'yı alıyor ve Uzanlar'a durduk yerde büyük kárlar sağlıyorlar.

Tabii arada olan vatandaşa oluyor.

Uzanlar'ın lüzumsuz aracılığıyla gelen elektrik pahalı oluyor.

Bu da sanayi üretiminde maliyet artışına neden olduğu için Türkiye'nin hem içerde hem dışarda rekabet şansını ortadan kaldırıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı içindeki pek çok rezalet çeşitli operasyonlarla gündeme geldiği dönemlerde bile bunlar hiç konuşulmadı.

Star'ın ‘‘Operasyoncu Bakan’’a o dönemde verdiği destek boşuna değilmiş anlaşılan!

Uzanlar emiyor, Adalet izliyor!

UZANLAR'la ilgili SPK raporları o kadar net ve açık ki, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda bunları kimin koruduğunu çok merak ediyorum.

SPK raporları Uzanlar'ın Çukurova Elektrik'te imtiyaz sözleşmesine aykırı hareket ettiklerini belirtiyor ve Bakanlığın sözleşmeleri iptal etmesi gerektiğini söylüyor.

Ve SPK Çukurova'nın bir anlamda ‘‘boşaltıldığını’’ iddia ediyor.

Çünkü Uzanlar'ın bu müthiş karlı şirketi sürekli zararda gösterdiklerini belgeliyor SPK.

Çukurova Elektrik son 6 aylık bilançoda ‘‘170 trilyon lira’’ zarar gösteriyor.

SPK'ya göre böyle bir zarar imkánsız.

Uzanlar'ın zarara gerekçe olarak gösterdiği maliyet unsuru yok.

Tek maliyet kalemi su.

Allah'ın suyu.

Yüzde yüz beleş.

TL bazında da beleş, dolar bazında da beleş.

Başka maliyet de olmadığına göre zarar palavra.

Ama yüksek kredi maliyetleri var.

Kredi ihtiyacı olmayan şirket Uzanlar'a ait İmar Bankası ve İmar Off Shore Limited'e gizli kár aktarımı yapıyor.

Sermaye Piyasası Kanunu da, Vergi Usul Kanunu da paramparça edilerek Uzanlar halka açık bir şirketi ‘‘sömürüyorlar’’.

Türk Adaleti ise izliyor.

Hem de ağır ağır...

Erdoğan fazla sığ

ÖNCEKİ akşam Tayyip Erdoğan'ı konuk olduğu bir haber bülteninde izledim.

Kendisine son derece kibar davrandılar ve ‘‘hoşuna gitmeyecek sorular’’ sormadılar.

Haber bülteninin sahibi olan grubun ‘‘AK’’a yaklaşmaya çalıştığı belli oluyordu.

Fakat sonuç değişmedi.

Ne kadar sıkıştırılmasa da, Tayyip Erdoğan'ın ‘‘dokusu ince’’.

Doku ince olduğu için de, kumaş kalitesiz.

Futbolcu eskisi parti lideri sığ.

Hem de çok sığ.

Her konuşmasında, her hareketinde bu biraz daha ortaya çıkıyor.

Ufuk yok, bilgi yok, görgü yok.

Mahallenin çok bilmişi edası var.

Ama gerisi yok.

Bu sığlıkla partiyi karaya oturtur.

Tayyip Erdoğan hakikaten Türkiye'yi yönetmeye talipse önce sıkı bir eğitimden geçmeli.

Bu haliyle olmaz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ak Parti'nin kurucuları, hiç değilse kuruluş gününde İstiklal Marşı okunurken ayağa kalktıkları zaman.
Yazarın Tüm Yazıları