BEŞTEPE AYAKLANDI

Gençlerbirliği yönetimi çok sert bir deklerasyon yayınladı.

FENERBAHÇE’YE 1-0 KAYBEDİLEN MAÇTA YAŞANANLAR CAVCAV’I ÇİLEDEN ÇIKARDI

1 - “Bırakın seyircisiz oynayalım”

Süper Ligin 6. haftasında kendi evinde Fenerbahçe’ye 1-0 yenilen Gençlerbirliği’nde çok yönlü tepki hakim. Başkan İlhan Cavcav, öfkesini yüksek sesle dile getirirken, statta alınan emniyet tedbirlerine, maçın hakemine ve futbol federasyonu yönetimi ile kurullarına sert eleştiriler gönderdi.
Cavcav, maç çıkışında, taraftar gruplarına yönelik operasyonlara ilişkin soruyu, “6222 sayılı kanun ağırlaştırılmış bir kanundur. Herhalde, 13-14 bin seyirciye maç oynadık. Fakat özel güvenliğin dışında, 2 bin 570 polis arkadaşımız statta görev yaptı. Hasılatı belli kulüpler olarak, 2-3 bin polisle maç oynayacaksak, seyircisiz oynayalım. Ne polis ne güvenlik parası verelim. Hakem gelsin, basından arkadaşlarımız da kanaatlerini yazsın” diye cevapladı.
Geçen hafta İstanbul Olimpiyat Stadı’nda oynanan ve siyah-beyazlı taraftarların sahaya girmesi ile tamamlanamayan Beşiktaş-Galatasaray maçı sonrasında, polisin yeniden stat içine girmesi konusu gündeme gelmişti. Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçında, hem tribünde hem de saha içinde çok sayıda çevik kuvvet ekibinin görev alması dikkat çekti.

2- “Federasyon istifa kararı almalı”

Hızını alamayan Başkan Cavcav, federasyon yönetimi ve kurullarını da hedef noktasına koydu. İlhan Cavcav, galibiyet ve mağlubiyetin oyunun kuralı olduğunu belirtip, şöyle konuştu:
”Ben buradan, MHK Başkanı sayın kardeşime ve hiç duymaz federasyon başkanına sesleniyorum. Gençlerbirliği üzerine bir oyun mu oynanmak isteniyor? Bizim seyircimiz efendi. Bana göre verilmeyen penaltımız, verilmeyen faul sonrası yediğimiz bir gol var. Hakem, kazandığımız korneri kullanamadan ilk yarıyı bitiriyor. Kaleci zaman geçiriyor, maçta uzatma olmuyor. Bu hakemlerle bu sene Türkiye liglerinin bitmesi çok zor. Gençlerbirliği bir maç kaybeder, iki maç kaybeder. Bana göre de Fenerbahçe karşısında iyi oynadık. Bu gibi arkadaşların Türk futbolu içinde olmaması gerekir, 3-5 maç ceza değil, lisansları iptal edilmeli. Bunların sonunu bitirmek suretiyle bu durumları düzeltebiliriz. Kulüpler Birliği Vakfı ve Gençlerbirliği Kulübü Başkanı olarak bana göre gerekiyorsa MHK, hatta gerekiyorsa TFF istifa kararı almalı ve yeni arkadaşlar göreve gelmeli.”
Başkan İlhan Cavcav, sezon başlamadan önce de TFF yönetiminin, yabancı oyuncu sınırlaması ile ilgili olarak aldığı 6+0+4 kuralından geri adım atmaması durumunda dikkat çekici bir çıkış yapmış ve “Federasyonu nasıl getirdiysek öyle de götürürüz” ifadelerini kullanmıştı.

3 - İsyan bayrağı açıldı

Kulüp yönetimi ise dün sabah yayınladığı bildiride, “Bundan sonra mücadelemiz 90 dakika ile sınırlı kalmayacak’ çıkışını yaparken, yayıncı kuruluşa, bazı medya mensuplarına, hakemlere ve federasyon yönetimine isyan bayrağı açtı.
Bildiride; tribünde takımı destekleyen taraftarlara teşekkür edilirken, şu ifadelere yer verildi:
“Maç esnasında, hakemlerin hataları ve bunları görmezden gelen yayıncı kuruluşun bu hatalara ilişkin yaklaşımı son derece düşündürücüdür. Diğer kanallardaki spor yorumcularının maçın skoruna etki eden iki pozisyonu nasıl değerlendirdiklerini de yayıncı kuruluşun yorumlarını da izledik. Bu iki pozisyona dair iki sorumuz var:
1) Egemen, 2. yarıda Jimmy’in ortasını engellerken futbol mu yoksa harman dalı mı oynuyor ?
2) Golden önce, Egemen ilk hamlesini topa değil de pozisyonun içindeki futbolcumuz Uğur’a yaparken, futbol mu rugby mi oynuyor ?
Söz konusu Fenerbahçe olunca bu fahiş hataları görmezden gelen yayıncı kuruluş bizi sadece şunu söylemek zorunda bırakıyor; Müşterileri velinimetleridir!
Herhangi bir ceza almamak için hakemle ilgili yorum yapan Metin Diyadin’in söylediklerini çarpıtarak başkanımıza yansıtan ve kulübün içişlerini haber yapma uğruna kullanmak isteyen televizyoncu arkadaşlarımıza da sitemkarız. Sadece ve sadece güçlülerin yanında olan bu tür bir gazetecilik anlayışının bizim gibi kulüpler için taraftar kazanmak konusunda büyük bir engel teşkil ettiğini bilsek de çalışmaya, bir camia olarak birliğimizi korumaya devam edeceğiz. Böyle bir medya düzeninde böyle bir federasyonun yönettiği futbol sisteminde Gençlerbirliği gibi takımlara gönül vermenin ne kadar zor olduğunu bir daha görmüş bulunuyoruz.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Gençlerbirliklilere şunu söylemek isteriz ki; yalnız değilsiniz, az değilsiniz, yok değilsiniz!
Açıktır ki bundan sonra mücadelemiz her hafta 90 dakika ile sınırlı kalmayacak. Gençlerbirliği’nin sesini duyurmaya, hakkını aramaya her alanda devam edeceğiz.