Beslenme neden önem kazandı

Doğru beslenme tercihleri yapma konusunda hepimiz olağanüstü bir gayret içerisindeyiz.

Haberin Devamı

Yiyip içtiklerimize dikkat ediyoruz. Sadece doymak için değil, sağlığımızı korumak ve güçlendirmek adına da besinlerden faydalanmaya çalışıyoruz. Bu çaba ve ilginin en önemli nedeni günümüz sağlık sorunlarının çoğunun beslenmeyle yakından ilgili olduğunun anlaşılmasıdır.
Son yüzyıla kadar sağlık sorunlarının çoğu mikrobik hastalıklardı. Yirminci yüzyıl başlarında antibiyotik ve aşıların keşfedilmesi zaman zaman şehirleri bile yok eden bulaşıcı ve salgın hastalıkların (veba, çiçek, tifüs) kontrol altına alınmasını sağladı.

BAZI YİYECEKLER HASTA EDİYOR

Modern tıptaki gelişmeler, hijyenik şartlardaki düzelmeler, eğitim düzeyinin artması, refahın yaygınlaşması gibi faktörler de birçok hastalığı yok etti. Ayrıca yetersiz beslenmeye bağlı hastalıklarla -istisnalar dışında- pek karşılaşmıyoruz. Tıp fakültelerinde hocalar öğrencilerine gösterecek skorbüt hastası (C vitamini noksanlığından oluşuyor), raşitik çocuk veya osteomalazik yetişkin (D vitamini eksikliğinde gelişiyor) bulmakta zorlanıyor. Kısacası yeni sağlık sorunlarının çoğu ne mikrobik hastalıklar, ne de yetersiz beslenmeden kaynaklanıyor. Tam tersine çoğunun arkasında ya yanlış beslenme, yüksek kalorili gıda tüketimi, fazla şeker, tuz kazanımı veya besinlerle kazanılan kanserojen maddeler var.

DAMAR SERTLİĞİ BESLENMEYLE İLİŞKİLİ

Yiyeceklerle vücuda giren doğal maddelerin ve onların yanında kazanılan yapay kimyasalların vücudun sağlık durumunu doğrudan etkilediğini gösteren araştırma sonuçları çoğaldıkça beslenme konusuna ilgi göstermeniz doğaldır. İnsanlığın yeni katilleri kalp damar hastalıkları ve kanserdir. Her iki hastalığın da arka planında birinci sırada beslenme yanlışları yatmaktadır. Kısacası sağlıklı kalmak da, uzun ve kaliteli bir ömür sürmek de yiyip içtiklerinizle yakından ilişkilidir.
Örneğin, doğru besin seçimleri sizi kanserden koruyabilir. Tersine seçiminizi yanlış yaparsanız vücudunuzu bir kanserojen çöplüğüne çevirmeniz de mümkündür. Yiyip içtiklerinizle kilonuzu, kan basıncınızı, kolesterol, trigliserid seviyelerinizi, ürik asit değerlerinizi, karaciğer böbrek fonksiyonlarınızı (kısacası vücudunuzda A’dan Z’ye her şeyi) etkilersiniz.

Ne yapmalı

Haberin Devamı

Peki, bunu nasıl başaracağız? Her eve bir beslenme kütüphanesi, her mutfağa bir kalori ölçer, antioksidan gücü belirler, protein, yağ, karbonhidrat puanı verir sistemler mi kuracağız? İyi yağı kötü yağdan, Omega-3’ü Omega-6’dan nasıl ayıracağız? Her gün tepemize yağmur gibi yağan “karotenoid, flavonoid, polifenol tüketin, vitaminleri, mineralleri eksik etmeyin” talimatlarına nasıl uyum sağlayacağız? Her şey diyet mi olacak? Öyleyse eğer hayat gittikçe daha tatsız bir hale gelmeyecek mi?
Şunu çok iyi bilmenizde fayda var. Hangi yaşta, kiloda, ekonomik düzeyde, eğitim seviyesinde olursanız olun sağlıklı beslenmek son derece kolay, basit ve sıradan bir iştir ve her şeyden önce doğal, ucuz, bildik, alışılagelen yiyecekleri tüketmekten geçmektedir.

Haberin Devamı

İyi yaşlanmak için az ve doğru şeyler yiyin

Bellek gücünüzden cinsel gücünüze, kemik sağlamlığınızdan görmenize kadar pek çok şey yiyip içtiğinizle yakın bir ilişki içindedir. Örneğin yeteri kadar D3 vitamini kazanımı sağlamadığınızda kansere, şekere, kalp hastalığına ve kemik erimesine davetiye çıkarmış sayılıyorsunuz. Akıllı seçimler yapıp vücudunuza yeteri kadar antioksidan kazandırdığınız zaman da tersine güçlü bir kanser kalkanı oluşturabiliyorsunuz.
Yetmedi!
Kolitten reflüye, gastritten, kabızlığa, ishale hazım sisteminizin kalitesi de yiyip içtiklerinizden fazlasıyla etkileniyor. Kısacası sağlığı koruma ve güçlendirmenin yolu doğru beslenmekten geçiyor.

Hızlı boğaz kültürü yeterli mi

Haberin Devamı

Akut streptokokal farenjit tanısının doğru konulması kalp hastalıklarını önlüyor. Tanı klinik muayene ve laboratuvar sonuçları ile kesin olarak konulabilir. Sadece klinik gözlemle yapılan tedavilerde hastaların yüzde 30’unda lüzumsuz antibiyotik kullanıldığı görülmüş.
Yapılması gereken RST denen hızlı testtir. Eğer sonuç pozitif ise bu testin yanılma payı yok gibidir. Ancak negatif ise çocuk hastalara boğaz kültürü yapılmalıdır.
Erişkinlerde streptokoksik boğaz ve romatizmal ateş nadir olduğu için gerekli değildir. Tedavide ilk seçenek Penicilin V ağız yoluyla veya enjeksiyon yoluyla Benzatine penisilindir. A grubu streptokokların neden olduğu romatizmal ateş, romatizmal kalp hastalıklarının en önemli nedeni olduğu ve en çok 5- 15 yaş arasındaki çocukları etkilediği için doğru tedavi çocuklarımızı kalp hastalıklarından koruyacaktır.

Haberin Devamı

Güneşin zararlı etkileri yıllar sonra ortaya çıkar

Vücudumuzun D vitamin kaynağı güneş ışınlarının fazlası zararlı. Çocukları ve gençleri güneşten çok dikkatli korumak gerekiyor. Güneşin zararlı etkileri en fazla hayatın ilk 20 yılında alınıyor. Güneş ışınları hücrelerimizde birikici etki yapıyor. Yani genç yaşlarda güneşten korunmazsanız, sonradan korunsanız bile hücreleriniz oldukça zarar görmüş oluyor. Güneş ışınlarının zararlı etkileri 40’lı yaşlardan sonra ortaya çıkmaya başlıyor.
Uzun yıllar güneş altında kalmak ve güneş yanıkları deri kanser riskini artırıyor. 40-50 yaşlardan itibaren deride erken kırışmalar, kahverengi lekeler, damar çatlamaları, benler ve et benleri ortaya çıkmaya başlıyor. Deri sarkmaları daha şiddetli oluyor. Özellikle boyun ve gerdan güneşin zararlı etkilerinin en erken görüldüğü bölgeler oluyor. Sigara içenlerde bu etkiler daha şiddetli olabiliyor.

Yazarın Tüm Yazıları