Beşiktaş'ın derdi ne

CHP, Beşiktaş’a İsmail Ünal’ı yeniden aday göstermedi. Onun yerine Mustafa Sarıgül’ün tercih ettiği Murat Hazinedar aday...

Haberin Devamı

Kendisine şimdiden “Beşiktaş’ın yeni başkanı” desek yanlış olmaz...
Malum Beşiktaş CHP’nin kalelerinden biri ve son anketler de gösteriyor ki yine yüzde 70’e yaklaşan bir destek var... (2009’da yüzde 68.9’la seçilmişti İsmail Ünal...)
İnsanın seçileceği kesin olan bölgede seçim kampanyası yapması da garip be...
Heyecanı yok...
Sonucu belli maça çıkmak gibi bir şey...
Ama Murat Hazinedar hiç öyle düşünmüyor, Mustafa Sarıgül’den öğrendiği şekilde sabahın köründen gece yarılarına kadar kapı kapı dolaşıyor.
Sarıgül’den öğrendiği şekilde diyorum, çünkü yıllarca birlikte çalışmışlar. Hazinedar, “Sarıgül okulunun en iyi öğrencisi benim” diyor...
Aday olduktan sonra seçimlere kısa süre kaldığı için en büyük sıkıntısı ‘bilinirlikmiş’...
CHP’nin adayı Murat Hazinedar ama kimse tanımıyor!
İlçede yaptıkları tanıtım çalışmalarıyla bu sorunu çözmüşler, şimdi yapılan anketlerde Beşiktaş’taki seçmenin yüzde 60’ı CHP’nin adayının kim olduğunu biliyormuş...
Diğer parti adaylarında bu oran çok daha aşağılarda çıkıyormuş.
Bir yandan da kendini medyaya tanıtmaya çalışıyor Murat Hazinedar...
Köşe yazarlarıyla tek tek buluşuyor, gazeteleri, televizyonları ziyaret ediyor.
Bizim tanışmamız da öyle oldu...
“Murat Başkan seninle yemek yemek istiyor” deyince bizim Çetin Kırışgil, buluştuk...
İsmail Ünal’ın belediye meclisinde olup da, Hazinedar’ın belediye meclis adayı da olan iki isimden biri Çetin...
Organize etti yemeği, buluştuk...
43 yaşında Murat Hazinedar, bizim kuşaktan, Ordulu...
Çocukluğu Ünye’de Fatsa’da geçmiş...
“Fatsalı Terzi Fikri gibi belediye başkanlığı yaparsın o halde” dedim...
“Benim ailem hep solcuydu ama bir yanıyla da muhafazakârdı. Dolayısıyla ben iki seçmeni de iyi tanırım... Ben de çocukluğumdan beri solcuyum ama hiçbir zaman Fikri Sönmez kadar damar solcu olmadım” yanıtını verdi.
“Beşiktaş’ın en büyük derdi ne?” diye sordum...
Deprem olduğunu söyledi...
“Kentsel dönüşüm değil, kentsel gelişim” projelerinden söz etti.
Bir de “Aşağı Beşiktaş” denilen, ilçenin sahil kesiminde asla yüksek yapılaşmaya izin vermeyeceklerini belirtti.
Özellikle bunun takipçisi olacağız...
Ben heyecanlı, enerjisi yüksek bir başkan adayıyla karşılaştım...
Beşiktaş için hayırlısı olsun...

Haberin Devamı

İlk eleştirim

Haberin Devamı

Beşiktaş Belediye Başkan Adayı Murat Hazinedar’a ilk eleştirimi de sözlü olarak yaptım; “Başkan seçilirsen eğer, ilk iş şu Beşiktaş Meydanı’ndaki Atatürk heykelini kaldır lütfen, yerine düzgün bir şey yaptır” dedim...
Eski Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay döneminde dikilmiş, “Atatürk, Cumhuriyet, Demokrasi Anıtı” adıyla kocaman uzun bir metal boru var meydanın ortasında...
20 metre boyunda bir silindir...
Bir sanat eserine ‘ucube’ diyecek değilim ama estetik olmadığı aşikar bu anıtın...
Hazinedar, “Bütün kararları halkla birlikte alacağız. İstenmezse kaldırırız tabii... Yerine konulacak Atatürk anıtının ne olacağına da yine halkla birlikte karar veririz” yanıtını verdi...

Haberin Devamı

LGBT kontenjanı

CHP genel merkezi yerel seçimlerle ilgili bir karar aldı.
Genel Merkez’den ilçe başkan adaylarına “Her ilçe meclisi için bir LGBT kontenjanı açın” talimatı gitti.
Lezbiyen, gay ya da trans bireyler ilçe meclislerinde yer alabilecek böylece.
Geçen gün Aylin Kotil’in Cihangir’deki seçim ofisinde bir arkadaşla tanıştım, “Ben LGBT kontenjanından ilçe meclisi adayıyım” dedi...
Buluşmamızda Murat Hazinedar’a da sordum bunu “Beşiktaş’ta yaptınız mı” diye...
“Genel merkezin kesin talimatı var, yaptık” dedi.
Bir lezbiyen adayları varmış ilçe meclisinde...
Bu da kendi içinde bir ayrımcılık mı, tartışılır...
Sen lezbiyensin aday ol...
Sen gay’sin aday ol...
Ama en azından ilçe belediye meclislerinde birileri, cinsel tercihleri yüzünden ezilen insanların sesi olabilecek...
Yetmez ama evet diyelim!

Haberin Devamı

İntihar

Gazeteler intihar haberlerini basmıyor...
Televizyonlar eskiden olduğu gibi intihar görüntülerini yayınlamıyor...
Özendirici olmasın diye...
Dünkü magazin sayfalarına bir baktım, Meleklerin Mucizesi adlı bir filmde oyuncu Gaye Gürsel’in intihar haberi...
Gaye Gürsel, Galata Köprüsü’ne çıkmış...
15 metreden kendini aşağıya atmış...
Kare kare fotoğraflar gazetede...
Mizansen olsa da, film sahnesi olsa da bunun özendiriciliği yok mu?
Yapımcının bu intihar sahnesini taze taze hemen medyaya servis etmesi de ayrı bir tartışma konusu...

Hep görünmez kaza

Şehrin göbeğinde arabalı vapurdan araç denize düştü ve 5 yaşındaki Ece Su hayatını kaybetti...
“Görünmez kaza, oluyor böyle şeyler...”
Böyle dedi Bayrampaşa Belediye Başkanı...
Ne yazık ki mantığımız bu işte... Önlem almak diye bir şey yoktur bizde... Dikkat etmek diye bir şey yoktur...
2012 Mayıs’ında da Tekirdağ iskelesinde arabalı vapurdan inen bir araç denize uçtu...
Çünkü orada da korkuluk yoktu, uyarı levhaları yoktu...
Sorumlu, yok...
Ece Su’nun sorumlusu, yok...
Çünkü ceza yok!
Onun yerine “Görünmez kaza” deyip geçmek var.
İnsan hayatı sudan ucuz olursa hayatlar böyle kararıp aileler perişan olmaya devam eder.
1950’den beri insanlar böyle ölür bu ülkede...
Ya Orhan Veli gibi belediyenin kazdığı çukura düşer...
Ya arabalı vapurdan denize düşer...
Ya kafasına çatıdan bir şey düşer... Sonra da adı görünmez kaza olur. 60 yıldır görünmez olan tek bir şey var; insan hayatının kıymeti...

Yazarın Tüm Yazıları