Ben provokatör değilim

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi Basın Koordinatörü Avni Kavlak’ın, beni iftiracılıkla suçladığı yazısını okuyunca ne diyeceğimi bilemedim.

Sanırım bu durumun siyasi rakiplerinden birisi tarafından ortaya çıkarıldığını düşünüyorlar. Ama ben sadece mesleği mühendislik olan, sorumlu bir vatandaştan fazlası değilim. Bu nedenle kendilerinden, böyle mesnetsiz bir suçlama yerine dürüst ve net bir açıklama yapılmasını ve su üretimi ile tasarrufu konusunda aldıkları ya da alacakları ’somut’ tedbirleri bildirmelerini beklerdim.

Konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum ama ortada ayan beyan duran gerçekleri de son bir defa daha vurgulamaktan kendimi alamıyorum.

1- Yazımda belirttiğim bütün rakamlar ve bilgiler ASKİ’nin web sitesinden alınmış olup, üzerlerinde herhangi bir ’sabunlama ya da sulandırma’ yapılmamıştır.

2- Evet, şu anda barajlarda kabaca 1 yıl civarında yetecek kadar bir su bulunmaktadır. Ama küresel iklim değişikliği ve çok ciddi bir kuraklık tehlikesinin bulunduğu bu dönemde, önümüzdeki üç yıl içerisinde yağışların yine böyle bol olacağına dair bilimsel hiç bir öngörü yok iken, elimizdeki suyun böylesine rahat bir şekilde tüketilmesi vatandaş olarak beni rahatsız ediyor.

3- Avni Kavlak açıklamasında ilave olarak "Yağışlar bol ve bereketlidir. Barajlardaki su miktarı ise giderek artmaktadır" diyor ama bu durumun mevsimsel ve de geçici olduğunu bilmek için uzman olmaya gerek yoktur. Çünkü kısa bir zaman sonra yağışlar duracak ve yaz sıcağı bastıracaktır. Bu durumda değil gelen su miktarının artması, buharlaşma ve kullanımın artması nedeniyle barajlarda azalma başlayacaktır.

HANGİ SUYLA HARMANLAMA

3- Geçen yıl harmanlayarak verdiklerini söyledikleri Kesikköprü suyunu hangi suyla harmanlayarak vermişler doğrusu merak ediyorum. Çünkü bahsedilen dönemde barajlardaki su oranı %10’un bile altında görünüyordu. Ayrıca Ankaralıların kendi gözleriyle şahit oldukları, evlerimizde, banyolarımızda, kap-kacağımızın üzerinde gördüğümüz ve silerek çıkartamadığımız sabun lekesine benzer yoğun lekeler ya da ağzımıza, burnumuza çektiğimizde kötü kokan su neyin nesiydi? Eğer gerçekten İTÜ’nün önerdiği gibi %35 Kesikköprü, %65 baraj suyu şeklinde bir harmanlama yaptılarsa, neden kullanımda böyle gözle bile görünür belirtiler gördük herhalde buna da bir açıklamaları vardır.

4- Ayrıca Gerede Projesi ile ilgili söylediklerim kendilerini neden bu kadar hayrete düşürdü, ben de buna çok hayret ettim. Çünkü tüm söylediğim, ihalenin henüz yapılmamış olduğu ve yine ASKİ’nin web sitesinde de yayınlanan İTÜ raporuna göre, 30 kilometrelik yeraltı tüneli yapımı gerektirdiğinden, projenin 3 yıldan önce bitmeyeceği idi. Zaten yaptıkları açıklamada kendileri de, "projenin henüz ihale edilmediğini, tahmini yapım süresinin de 40 ay olduğunu" söylemektedirler. Bildiğiniz üzere kırk ay demek, basit bir hesapla üç yıl dört ay demektir.

5- Dolayısı ile, eğer bugün işe başlanmış olsa ve inşaası sırasında herhangi bir aksaklık ya da gecikme olmasa, 2012’nin Ekim ayından önce bitmeyecek Gerede Projesi’ne güvenerek, kendimizi böyle rahat hissetmek ne kadar doğrudur, kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Sonuç olarak, karşınızda, bir provokatör ya da yağışların bollaşmasından rahatsızlık duyacak gibi ruhsal açıdan dengesiz bir insan değil, okuduğunu anlayacak kapasiteye sahip, sıradan bir vatandaş bulunmaktadır.

Yağışlar keşke daha da bollaşsa da, çoluk çocuğumuza, bol sülfatlı Kesikköprü Suyu yerine, bol mineralli tertemiz baraj suyu içirebilsek...

İlyas ÖZEL

’Dokumalarla 30 yıl- Boyalarla 65 yıl’

FİKRET Otyam ’Boyalarla 65 yıl’, eşi Filiz Otyam ’Dokumalarla 30 Yıl’ sergileri Ankara’lı sanat severlerle buluşuyor.

"65 yıldır bana yaşama kıvancı yanı sıra hüzün de veren ve en iyi bildiğim öğelerin resimlerini yapıyorum. Bıkmadan, usanmadan" diyen Fikret Otyam’ın son dört yıllık çalışmalarında hayvan ve insan yüzlerinin yanı sıra yöresel motiflerde de yorumu var.

’Dokuma keçe’de ise iç mimar Filiz Otyam’ın otuz yıldır çulhalık tezgahında dokuduğu işlerine yeni bir boyut getiriyor. Doğrudan yapılmış dokumaların yanı sıra, kimi dokumalarını da keçe yapımıyla karıştırıp yere serilebilecek veya tablo gibi duvara asılabilecek biçimde sunuyor.

Bugün açılacak sergi 26 Hazirana kadar Galeri Polart (Yıldızevler Mah. Hollanda Cad. No: 40/B Yıldız Çankaya)’ta izlenebilir. (info@galeripolart.com)

KISA...KISA

n ÇENGELHAN Rahmi M. Koç Müzesi ile Vehbi Koç Vakfı Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi’nin (VEKAM) ortaklaşa düzenledikleri ’Geçmişten Geleceğe Türkiye’de Müzecilik III Ankara’da Müze Müzede Ankara Sempozyumu’ 21-22 mayıs tarihlerinde Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde gerçekleşecek.

(Milli Müdafaa Cad. No:20 Kızılay-mehtapt@vekam.org.tr)

n BİLMEM dikkatinizi çekti mi, Ankaralıların düzgün mesire yerlerinden Eymir Gölü yolları köstebek yuvası gibi. Hafta sonları her araçtan alınan park ücretleri ile onarımlar yapılamaz mı?

Orhan TARHAN
Yazarın Tüm Yazıları