Bekir Coşkun: Salako...

Bekir COŞKUN
Haberin Devamı

ASLINDA ‘‘İnek Şaban’’ ne sinemaydı, ne oyun.

O gerçekti.

Bir toplumun gerçeği.

İrili ufaklı herkesin televizyon başına oturup ‘‘İnek Şaban’’a en çok güldüğü günlerde, Turgut Özal ‘‘Kamu mallarını gerekirse bir dolara satalım, küçük Amerika oluyoruz’’ diyordu.

Rahmetli çok güzel işler yaptı.

Ona oy veren halkımız ‘‘İnek Şaban’’a gülüyordu.

İnek Şaban'ın ‘‘Salako’’ versiyonunun tutkumuz olduğu günler ise, Süleyman Demirel'in ‘‘Kendim için istiyorsam namerdim’’ diyerek, yediği iki darbeden sonra yeniden başbakan olmak istediği günlere denk geliyor.

‘‘İnek Şaban’’a gülenler, bu kez ‘‘Kurtar bizi Baba’’ diyerek koşup Demirel'e oy verdiler.

Bayıla bayıla ‘‘Davaro’’nun karşısına oturduğumuz günler ise Tansu Çiller'in ‘‘Bu bacınız sizi düşünür... Bu bacınıza oy verecek misiniz, verecek misiniz?..’’ diye sorduğu günler.

Meydanlardakiler ‘‘Vereceğiz...’’ diye zıpladılar.

Peki ‘‘Şabanoğlu Şaban’’ neye denk geliyor?..

Erbakan'ı başbakan yaptığımız günlere...

‘‘Ağır sanayi hamlesi’’ yanında, muhterem Müslüman kardeşimizden bir adet de cennetin anahtarı bekleyenlerin ona umut bağladıkları günlere.

*

Sonra?..

Sonrası Kemal Sunal ölünce ortaya çıktı ki, Başbakanımız Bülent Ecevit de akşamları oturup ‘‘Salako’’yu izliyor.

‘‘Ben de izlerim’’ dedi.

İzlemek bir yana ‘‘Çok yararlandığını’’ söylemesi, kimi uygulamalarında nereden ilham aldığını da açıklıyor.

‘‘Dürüst adam’’ diye gelip, ne kadar hırsızlık dosyası varsa örtbas etmesini de açıklıyor.

*

‘‘Salako’’ bir gerçekti.

Bize bizi anlatıyordu, ama biz onu sinema sanıyorduk.

Kemal Sunal'ın bu ülkede en çok izlenen sanatçı olması, neredeyse her ay bir film yapması, Başbakanımızın dahi akşamları oturup ‘‘Salako’’yu izlemesi ve ondan esinlenmesi, elbette onun bir sinema oyuncusu olmaktan öte bir şey olduğunu gösteriyor.

Gerçeğin ta kendisi...

Nur içinde yatsın.

Bence onun filmleri 24 saat aralıksız gösterilmeli.

Ta ki bizler ‘‘Salako’’nun kim olduğunu anlayıncaya kadar.

Yazarın Tüm Yazıları