Bazı yazışmalar

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Hürriyet Gazetesi üst yönetimine

Gönderen: Serdar Turgut, part time yazar, full time cimnastik uzmanı

Konu: Hürriyet Haber Ajansı Haiti bürosuna transfer edilmem hakkında.

Sayın yönetici,

Acilen Hürriyet Gazetesi'nin temsilcisi olarak Haiti'ye atanmayı talep ediyorum.

Hayır, hayır yanlış okumadınız Hawaii değil, Haiti dedim.

Orada çok önemli bilimsel konularda haberler yazacağıma söz veriyorum.

Üstelik tek kuruş zam da istemiyorum. İstanbul'da ne kadar veriyorsanız orada da aynısını verin.

Umarım kararınızı verirken bu özverili tavrımı da göz önüne alırsınız.

Hepinize saygılar sunar, ellerinizden öperim.

***

Serdar Turgut'a

Adres: Cimnastik salonundaki yürüme bandının üstü

Konu: Haiti Hürriyet bürosuna atanma isteğiniz üzerine.

Sayın bordrolu Hürriyet mensubu.

Sizden kurtulmak için çeşitli formüller ararken, bu talebiniz bize müthiş keyifli bir sürpriz oldu.

Kararımızı birkaç gün içinde vereceğiz.

***

Aşağıda aktardığım aşağılık ihbar mektubu nedeniyle amacıma ulaşamadım:

‘‘Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni'ne

Gönderen: Serdar Turgut'un New York USA'deki psikoloğu.

Konu: Hastamın katiyen Haiti'ye gönderilmemesi üzerine.

Değerli bayım,

Aslında bizim meslekte hasta-doktor ilişkisi kutsaldır.

Doktor, hastasından öğrendiklerini başkalarına anlatmaz.

Ama daha önce olduğu gibi bu kez de hastamın sizi öldürme sabit fikrinde olduğunu tespit ettim.

Yine aynı çılgınlığı yaşamaya başlayacağını bundan iki ay önce anlamıştım zaten.

O gün ondan aldım mektup 15 sayfaydı. Ve bu mektupta bütün sayfalara sadece ‘ERTUĞRULÖZKÖKÖLMELİ ERTUĞRULÖZKÖKÖLMELİ ERTUĞRULÖZKÖKÖLMELİ yazılmıştı. Belki bin kez tekrarlanmıştı aynı şey.

***

Daha sonra iki ay süreyle Haiti hakkında mektuplar göndermeye başladı bana.

Mektuplarının hemen hepsinde Tontons Macoute adlı bir grubu çok övüyordu.

Bunların kim olduğuna baktım, dünya tarihinin eli en kanlı cinayet örgütüymüş.

Sonraki mektuplarında ise Vodoo'ya taktı.

Tam neler olduğunu anlamaktan pes edecekken son mektubu geldi.

Korkunçtu amacı.

Kendi ağzından ne yapacağını aktarmadan önce sizden ricam onu lütfen Haiti'ye göndermeyin.

Çünkü Serdar'ın anlattığı kadar kötü olsanız bile bu tür bir sonu hak etmediğinize eminim.

Şimdi onun son mektubundan Haiti'de yapacakları ile ilgili bölümü noktasına dokunmadan aktarıyorum:

***

Haiti'de köylüler sevmedikleri insanlara ilginç bir yöntemle ceza veriyorlar.

İlk önce onları kirpi balığının zehiriyle paralize ediyorlar.

Bu balıktan tetrodotoxin diye bilinen sinir zehiri çıkıyor.

Tamamen paralize olan bu insanı ilk önce diri diri toprağa gömüyorlar.

O anda bilinçleri az da olsa açık olduğundan diri gömülmenin yarattığı şok da işin içine girince beyin tahribatı daha da artıyor.

Sonra bu adamları topraktan çıkarıyorlar.

Aslında Zombi kavramı da işte buradan geliyor.

Ve tarlalarda ölünceye kadar çalıştırıyorlar.

Ben de İstanbul'a dönerken yanımda biraz kirpi balığı zehiri getireceğim.

Sonra bir gece kirpi balığı soslu spagetti yapıp, genel yayın yönetmenini yemeğe çağıracağım.

Sonra onu paralize edip toprağa gömeceğim.

Sonra o Zombi olduktan sonra genel yayın yönetmeni olarak işe devam etmesine izin vereceğim.

İşte bu kadar...’’

***

VE AÇIK BİR ÖZÜR

Bugün her zaman yapmadığım bir şeyi yapacağım ve açıkça özür dileyeceğim.

Bizim Babıali’de aslında güzel gelenekler vardır.

Bunlardan en önemlisi de gazetecilerin kendilerinden daha bilgili, görgülü, akıllı ve ciddi insanlara gereken saygıyı göstermeleri, onlardan ders almalarıdır.

Bu önemlidir, çünkü o tür insanların tavsiyeleri dinlenmez ise laubalilik alır başını gider.

Ben dün bir affedilmeyecek hata yaptım.

Salı günü Fatih Altaylı köşesinde benimle ilgili yazdığı notu ‘Serdar Turgut’a tavsiyem yemek, şarap ve Rana yazılarını sürdürmesi' diye bitirmiş.

Yani bu konuların dışına çıkmamı uygun görmüyor.

Ne yazık ki bu yazıdan salı akşamüstüne kadar haberim olmadı. Bir arkadaşım okumuş bana söyledi.

Eğer zamanında haberim olsaydı kesinlikle dünkü yazımı yazmazdım.

Çünkü onun bana uygun gördüğü sınırlar dışına çıkmıştım o yazıda.

Kendisine yapmış olduğum bu saygısızlık nedeniyle özür diler, bir büyüklük yapıp bu kez beni affetmesini rica ederim.













Yazarın Tüm Yazıları