Bayram, cemre

BAYRAM geldi, geçiyor hakkında iki satır laf edemedim.

Ne yazacağımı bilemediğimden...

Zira bekáreti bozulmuş bir konu.

‘‘Eski bayramlar’’ desem birkaç milyon yazı çıkar arşivlerden.

‘‘Bayramların hayatımızdaki önemi’’nden söz etsem keza...

‘‘Bayramlar da bozuldu’’ desem, o da ‘‘eski bayramlar’’la aynı kapıya çıkıyor.

Desem desem ‘‘Kesmeyin şu koyunları’’ derim, onu da kimse dinlemez.

Zaten iş işten geçti. Kestiniz de kavurdunuz bile.

Sevgili Bekir Coşkun'un arife günkü yazısında Keç'in hikáyesini okuyunca sokaklara dökülmek, koyunları kurtara kurtara bu diyardan gitmek istedim.

* * *

Cemre düşmemiş olsaydı giderdim belki de.

Ama cemre düştü. Kış bitti. Moralim tavan yaptı.

Artık ne fırtına, ne boran, ne kar... Hiç tınmam. Cemre düştü bir kere. İkincisiyle üçüncüsü de yolda.

Açar bakarım perdeyi... Yağmur yağıyor. ‘‘Yemezler’’ derim, ‘‘Cemre düştü’’.

Bir sevinç, bir coşku.

Havaya, suya, karaya düşerlerken her birinden birer tane de kafama düşer sanki. Bir yaşama sevinci gelir, her şeyi, herkesi severim o sıralar.

Bu seferki cemreli günlere denk geldiğinden şu son BBG evini bile seviyorum mesela. Seyrediyorum.

Her BBG'den bir gitarcı-şarkıcı, bir de psikopat çıkması adetten olduydu. Gitarcı-şarkıcı yine var da psikopata rastlayamadım henüz. Yok galiba.

* * *

Farkındayım, içi boş bir yazı oldu.

Ama bugün bayram. Hanginiz çalışıyorsunuz?

Hepiniz tatildesiniz, biliyorum.

Dolu ya da boş... İşimin başındayım hiç olmazsa.

Çalışmaya ara verdiğiniz gibi öğrenmeye de ara vermiş oluverin birkaç gün.

Zaten doldunuz taşıyorsunuz sayemde...

Sermayeden yiyin.

* * *

DÜNKÜ YAZI

‘‘Sevim ve Muhterem Hanımefendiler’’

Orijinal başlık buydu. Lakin arkadaşlar ‘‘Muhterem’’in ‘‘M’’sini küçük harfle yazmayı tercih etmişler. Tercih büyük yerden, ne diyeyim... Olan Muhterem Nur'a olmuş, başlığa çıkamamış.


MIŞ-MUŞ


Erkekler beynin sol tarafını kullandıkları için kadınlara açılamıyorlarmış.

Demek beynin de mahcup bir tarafı var.

Demet Akalın, ayrıldığı sevgilisi İbo'ya ‘‘Sıradan Bir Adam’’ isimli bir şarkı yapmış.

Ve onu sıradan bir adam olmaktan çıkarmış.

Seks, yaşlıların da aklından hiç çıkmıyormuş.

Bir farkla...

Gençler ‘‘Ah bir yapsam’’...

Yaşlılar ‘‘Ah bir yapabilsem’’...

Ecevit, ‘‘Ah bir Mavi Yolculuğa çıkabilsem’’ demiş.

Böyle yaşlılar da var.

Sibel Can çalışmaktan yine balayı tatiline çıkamamış.

Kızcağız ne yapsın, her gelen önüne doldurulacak bir küp koyuyor.
Yazarın Tüm Yazıları