Bastır Mesut

Kulaklarıma inanamadım... Bilgisayarımın başında İnternet’e bağlanmış, haber gruplarını tarıyor, bir yandan da diğer odada açık bıraktığım televizyondan ‘‘Eğitimde Çağı Yakalama 2000’’ projesini anlatan Mesut Yılmaz’ı dinliyordum. Duyduklarım karşısında bir an için rüyadayım sandım. Bir başbakan, Türkiye’nin başbakanı ‘‘İnternet’’ten ve öneminden bahsediyordu. Can kulağıyla dinlemeye devam ettim. Hayır, rüya değildi. Mesut Yılmaz üstüne basa basa, tekrar tekrar İnternet’ten ve Bilgi Çağı’ndan söz ediyordu. Evet sonunda bir parti başkanı, daha da ötesi bir başbakan İnternet’in önemini kavramış, Bilgi Çağı’na susamış kitlenin sesine kulak veriyordu. Bu, sayıları her geçen gün katlanarak büyüyen İnternet kullanıcılarının bir zaferiydi.Dört yıl önce İnternet’le ilk tanıştığım günü hatırladım. Üç yıl önce, İnternet’e kör topal ilk kez evden bağlandığım güne geri gittim. İki yıl önce Ertuğrul Özkök’ün, Türkiye’deki hiçbir gazetenin genel yayın yönetmeninden beklenmeyecek bir öngörüyle İnternet’e koca bir sayfa ayırdığı günde yaşamış olduğum sevinci tekrar yaşadım. Ve o sayfanın yayınlanmaya başladığı günden beri, Hürriyet’in kısa dönemli çıkarlarına ters düşen fikirlerimi bile başka hiçbir gazetede olamayacağım kadar özgür yazabildiğim bu köşede, İnternet kullanıcılarıyla omuz omuza yaptığımız mücadelelerin boşa gitmemiş olduğunun bu canlı kanıtıyla sarhoş oldum.Muhteşem Mesut’un bu konuşması, Türkiye’de yeni bir çağın başlangıcını simgeliyor. Yeni hükümeti, güvenoyu almasının hemen ardından yapmış olduğu telefon zamları nedeniyle eleştirdiğim ‘‘Çüşşşş!’’ başlıklı yazıda yazmış olduklarımı geri alıyorum. O yazıda ‘‘Zaten bundan sonra da Türk Telekom’u değil, siyasi otoriteyi muhatap alacağız. Türkiye’ye Bilgi Çağı’nın yolunu açacak icraatleri hükümetten talep edip, yerine getirmezlerse siyasi otoriteden hesap soracağız. Bu hükümet de taleplerimize cevap vermezse, sırada denenmemiş Deniz Baykal var. Bilgi Çağı’na susamış kitlenin gücünü hafife almasınlar’’, yazmıştım. Mesut Yılmaz, Deniz Baykal’dan hızlı çıktı. Şimdi Baykal’a hacet bırakmaması için yapması gereken bu sözlerinin boş vaatler olmadığını, yapacağı icraatlerle kanıtlamak.Muhteşem Mesut, konuşmasında, ‘‘Eğitimde Çağı Yakalama 2000’’ projesi için gereken finansal kaynakların nerelerden sağlanacağını da açıkladı. Ama asıl kaynağı şimdilik unutmuş gözüküyor. Bu kaynağın nereden sağlanması gerektiğini 12 Nisan Cumartesi tarihli yazımızda ünlü teknoloji gurusu Nicholas Negroponte’ye atfen önermiştik; ‘‘Türk hükümeti marifetmiş gibi PTT’nin satışından elde edeceği geliri, bütçe açığını kapatmakta ve yüzde 100’ü aşan enflasyonla mücadelede kullanacağını söylüyor. Bu bana çok yanlış geliyor. Türk vatandaşları yıllardır kötü telefon servisi için çok yüksek fiyatlar ödüyor. Türk Telekom bugünkü piyasa değerini, büyük bir ölçüde, iyi ve sadık bir müşteri olan bu vatandaşlarına borçlu. Hükümetin hissedarları, telekomünikasyonun karortağı olarak bu vatandaşlar, TT’nin satışından elde edilecek gelir için daha iyi bir harcama planı hakediyorlar. Bu paranın en az yüzde 10’u, Türkiye’deki tüm okulları İnternet’e bağlamakta kullanılsın. En büyük doğal kaynağınız, okullardaki çocuklarınız. Onların bu tarihi satıştan hakları olduğu tartışılamaz’’.Haydi bastır Mesut!Geçmiş alaka not: Geçen hafta Intel işlemcilerindeki indirim bilgisayar fiyatlarına yansıyana kadar bilgisayar almayın demiştik. Gözlemlerimiz işlemci indirimlerinin bilgisayar fiyatlarına yansıdığını gösteriyor. Bu yüzden, koşun bilgisayar alın diyoruz.yurtsan@ibm.net
Yazarın Tüm Yazıları