Başkent’in gündemi su

Güncelleme Tarihi:

Başkent’in gündemi su
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2007 00:00

Susuzluk tehlikesi Başkent’in gündemine oturdu. Bir yandan Ankara’nın 25 günlük suyu kaldığı iddia edilirken, diğer yandan son umut Kızılırmak’ta da su seviyesinin düştüğü belirtildi. Ankaralı da çareyi su deposuna hücum etmekte buldu. Ankara’da kurum ve kuruluşlar da bir bir üye ve çalışanlarına tasarruf çağrısında bulunurken, çeşitli çevrelerce kesintilerin tasarruf sağlayıp sağlamayacağı tartışılmaya başlandı.

AĞUSTOS ayında Ankara’da başlayacak olan su kesintileri, başkentli vatandaşları kara kara düşündürürken, tasarruf sağlanacağı düşünülen söz konusu kesintiler, çeşitli çevrelerce ekonomik bulunmuyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Hidrolik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu, uzun süreli olan ve tekrar ne zaman verileceği belli olmayan suda yapılacak kesintinin, tasarruflu olmayacağını savunarak, "Sular kesikken açık unutulabilen musluktan, bilinmeyen bir vakitte gelerek taşan sular, daha fazla su sarfiyatına neden oluyor" dedi.

KALİTE DÜŞÜYOR

Bazı vatandaşların, saklama amaçlı doldurdukları küvet veya bidonlarını, sular geldikçe boşaltıp, tazesiyle doldurarak, daha fazla su sarfiyatına sebep olabildiklerine dikkati çeken Prof. Dr. Ağıralioğlu, kesintiler sırasında, su kalitesinde de bir düşüş gözlendiğini, uygulama esnasında boşalan büyük borulara, dışarıdan gelen kirli suların karışabildiğini belirtti. Prof. Dr. Ağıralioğlu, şunları kaydetti:

"Bu bağlamda, su kesintileri kısa süreliyse ve zamanı belliyse, bu kayıp belki yaşanmayacak ancak saatleri belirli olmayan su kesintilerinin, tasarruf açısından bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum.

Günde 5-6 saatlik kesintiler yerine, saatleri belirli, ortalama 2 saatlik kesintilerin, hijyen açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü hijyen eksikliğinden kaynaklanan tifüs, tifo ve kolera gibi bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski, özellikle yaz aylarında çok fazla."

ÇETİN: ÖNLEM ALINMADI

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Ali Çetin de Başkentteki su kesintilerinin kuraklıkla ilgili olmadığını öne sürerek, "söz konusu kesintilerin, 1995 yılında yapılan revize planda belli olduğunu, ancak bir önlem alınmadığını" savundu.

"ASKİ Genel Müdürlüğünün su ve kanal işlerine ilişkin çalışmaları ikinci plana itip, kuruluş yasasına muhalefetle köprü ve yol çalışmalarına yöneldiğini" de ileri süren Çetin, "su sıkıntısının, DSİ’ce planlanan Gerede Sistemi’nin devreye girmemesi nedeniyle yaşandığını" belirtti.

Çetin, bunların yanı sıra mevcut suyun kullanımından kaynaklı sıkıntının da yaşandığını belirterek, geçen yıllarda yol kenarlarındaki yeşil alanların içme suyu ile sulanarak, "müsriflik yapıldığını" öne sürdü.

"Tüketicilerin, su kullanımı konusunda bilgilendirilmediğini" ifade eden Çetin, "Tüketiciler, suları hiç bitmeyecekmiş gibi kullandılar. Hala da su kesintisi yapılmayacakmış gibi tüketmeye devam ediyorlar. Oysa Ağustos ayında su kesintisi yapılacağı belli" dedi.

Çetin, geçmişte yapılan su kesintilerinde de tasarruf sağlanamadığını kaydederek, "Merkezi yönetim, susuzluk konusuna el atmalı. Bir an evvel Gerede Sistemi devreye sokulmalı. Bunun dışında bir çıkış yolu göremiyoruz" diye konuştu.

Gerede neden yapılmadı

Ankara için Gerede sisteminin DSİ’nin yıllar önce planladığını hatırlatan Turfan "Planlaması biten içme suyu projelerini gerçekleştirme, inşaatını yapma veya yaptırma yetki ve sorumluluğu belediyelere ait. Bu rapora göre Gerede sisteminin inşaatına çoktan başlanmış olması gerekirdi" diye konuştu.

Su deposuna hücum

BARAJLARDAKİ doluluğun azalması nedeniyle su kesintilerinin başlayacağı yönündeki açıklamalar, vatandaşları su depolarına yönlendirdi. Kesintiler başlamadan önce su stoku yapmak isteyenler, su depolarına olan talepleri de artırdı. Depo satışı yapan İbrahim Uzun, geçen sene yaz boyunca sattığı depoları bu yıl bir ayda sattığını belirtti. Geçen yıl çok az su deposu satışı olduğunu anlatan Uzun, satışların geçen yıla göre bu yıl yüzde 50 oranında arttığını ve günde ortalama 3-4 adet su deposu sattıklarını ifade etti. Farklı ebatlarda pek çok su deposu bulunduğunu belirten Uzun, apartman sakinleri, müstakil evleri olanlar ve bahçe sahiplerinin de bu depolardan aldıklarını kaydetti.

Büyük depo kullanmayın

İnŞaat Mühendisleri Odası’ndan dün yapılan yazılı açıklamada, Ankaralılar’dan büyük su depoları kullanmamaları istendi. Açıklamada, su kesintilerine karşı tedbir olarak büyük su deposu yapan Ankaralılar, "50-60 litreden fazla su depolamanın sağlığa zararlı olacağı" yönünde uyarıldı. Açıklamada, "Vatandaşlarımız kendi su sorularını çözmek için büyük miktarda, 500 ve 1000 litrelik su depoları temin ederek dairelerinin belli yerlerine yerleştirip su depolamaktadırlar. Bu tür uygulamalar insanlarımızı suyu tasarruflu kullanma dışına sevk ettiği gibi sağlıklı da olmamaktadır" denildi.

Son umut Kızılırmak da kuruyor

TÜRKİYE’nin en uzun nehri olan Kılırmak’ın su seviyesi, yağış azlığı ve sıcak havalar nedeniyle düştü. Başkent Ankara’nın da içme suyu ihtiyacını karşılaması planlanan Kızılırmak’ın Sivas bölümü, bugünlerde dere görünümünü andırıyor. Kızılırmak’ın su seviyesinin düşmesi, hem Kızılırmak havzasındaki, hem de bu barajlardaki ve Kızılırmak Deltasındaki tarımı ve canlı hayatını tehdit ediyor.

Tasarrufa sendika da takıldı

HAK-İş, bazı illerde kuraklık nedeniyle yaşanan sıkıntıları dikkate alarak üyelerini su tasarrufuna çağırdı. Konfederasyondan yapılan yazılı açıklamaya göre, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, Hak-İş Araştırma ve İstatistik Bürosu’nun "Çevre ve Orman Bakanlığı Enerji ve Su Tasarrufu Dosyası" verilerinden yararlanarak yaptığı değerlendirmeyi teşkilata bir yazıyla duyurdu.

Yazıda, su ve enerji kaynaklarının günden güne yok olması nedeniyle kıt kaynakların verimli kullanılmasının gündeme geldiğine işaret edilerek, evlerde ve iş yerlerindeki basit tasarruflarla gelecek yıllarda yaşanabilecek daha büyük sıkıntıların önüne geçilebileceği belirtildi.

Evlerde suyun yüzde 35’inin banyoda, yüzde 30’unun tuvalette, yüzde 20’sinin çamaşır ve bulaşık yıkamada, yüzde 10’unun yemek pişirme ve içme suyunda, yüzde 5’inin de temizlikte kullanıldığı belirtilen yazıda, üyelere tasarruf için çeşitli önerilerde de bulunuldu.

80 değil 25 günlük suyumuz kaldı

DEVLET Su İşleri (DSİ) eski Genel Müdürü Mümtaz Turfan, "Ankara barajlarının doluluk oranı konusunda dile getirilen yüzde 7 için (alarm veriyor) tabiri çok hafif kalıyor" dedi.

Turfan, bu oran dikkate alındığında, Ankara’nın bazı platformlarda söylendiği gibi 80 değil 25 günlük suyunun kaldığını açıkladı. Turfan, şunları söyledi:

KESİNTİ BAŞLAMADI

Haftalar önce başlaması gerekli kesintilerin hala yapılmaması çok düşündürücü. Bu durum son hızla duvara doğru hareketlenmiş bir arabaya benzemektedir. Duvarı fark ettiği halde frene zamanında basmayan sürücünün dışındaki otobüs yolcularının akibeti feci olacaktır. Bu davranış seçimde oy kaybetmemek uğruna yapılıyorsa, yorum dahi yapmak istemiyorum. Başka nedeni varsa vatandaş olarak öğrenmek istiyorum."

Hiç bir belediye başkanının; global ısınma, küresel iklim değişmesi, aşırı sıcaklar, nüfus artışı ve kente göç veya başka başka mazeretlere sığınarak sorunu savsaklayamayacağını söyleyen Turfan, "2007 yılında başkentin veya her hangi bir kentimizin su sorununun çözümlenmemiş olmasının doğa olayları ile açıklanmaya çalışılması çok üzücü" dedi. Turfan şu değerlendirmeyi yaptı:

"Dünyada bu koşulların daha da ağır olduğu pek çok kent var. Riyad, Kahire, Yeni Delhi, Meksiko City memleketimiz şehirlerinden daha serin değildir. Bangladeş, Pakistan, İran, Afganistan, Afrika’daki bir çok ülke bizden zengin de değildir. Yalnız bu ülkelerde değil, savaş halindeki ülkelerde de ani ortaya çıkan su sıkıntısı yoktur ve yetkilileri de mazeretler arkasına saklanmaya çalışmamaktadırlar."

MAZERET OLAMAZ

Turfan, küresel ısınmanın neden mazeret olamayacağını şöyle anlattı:

"En basit proje için dahi en az on yıllık gözlem dönemi zorunludur. Daha sonra proje ve inşaat dönemleri gereklidir ki, bunlarla birlikte en basit su işi için gerekli süre 15-20 yıl civarındadır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!