Başbakan Yılmaz'ın bankacılarla toplantısı

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

Cumartesi akşamı TV'de haberleri izleyen bankacılar, ‘‘Başbakanın bankacılarla İstanbul'da biraraya geldiğini’’ duyunca şaşırdılar.

Devlet Bakanı Güneş Taner'in yaptığı ‘‘bankacılarla anlaştık’’ açıklaması, şaşkınlıklarını artırdı.

Pazartesi günü konuyu araştıran, neden kendilerinin çağrılmadığını soruşturan bankacılar, durumu anladılar:

- Kentbank'ın sahibi Mustafa Süzer Başbakanla böyle bir toplantı organize etmişti. Toplantıya katılanlar İktisat Bankası'nın sahibi Erol Aksoy, Demirbank'ın sahibi Halit Cıngıllıoğlu, Finansbank'ın sahibi Hüsnü Özyeğin, Sümerbank'ın sahibi Hayyam Gariboğlu idi.

TV haberlerinde Başbakanın yanında kardeşi Turgut Yılmaz da görünüyordu. Turgut Yılmaz'a sorduğumda, kendisinin katılmadığını söyledi. Toplantıdan haberdar olduğu ama katılmadığının altını çizen Yılmaz, aynı saatlerde Cumhurbaşkanı Demirel ile Tekstilbank'ın organize ettiği bir toplantıda beraber olduğunu, bu toplantının çıkışında uğradığında, bankacılarla yapılan toplantının dağıldığını, çıkışta ağbisi ile birlikte göründüğü için kendisinin de toplantıya katıldığı imajının çıktığını söyledi.

Turgut Yılmaz biraz da sitemle, ‘‘bu tür konularda çok hassas olduğunu, bunu benim bilmem gerektiğini’’ de sözlerine ekledi.

Aynı bankacı grubunun Başbakanla yetinmeyerek, hemen ardından kaldığı otele gidip aynı gün Cumhurbaşkanı ile de görüştüklerini öğrendik.

Bu bankacı grubunun Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile yaptığı özel görüşmeler diğer bankaları rahatsız etti. Toplam bilançoları itibariyle sektörün yüzde 10'unu bile temsil etmeyen bir grubun, ‘‘tüm bankacılar adına’’ yapıyormuş gibi göründükleri bu organizasyon, sektörün ağırlığını temsil eden büyük bankaları rahatsız etti.

Cuma günü Mali Sektör tasarısını görüşmek üzere toplanacak olan Bankalar Birliği Yönetim Kurulu'nda konunun gündeme gelmesi bekleniyor.

ÇİLLER VE BANKACILAR

Bazı hatalar, son günlerde bizlere ‘‘Çiller dönemi’’ni hatırlatmaya başladı. O dönemi hiç kimsenin aklından çıkarmaması gerekiyor...

Çiller, ekonomiden sorumlu bakan olduktan sonra kendi ve eşinin arkadaşı olan bazı küçük bankaların sahipleri ile çok sıkı fıkı oldu. Bu bankacılar Çiller'e ‘‘Ne yapması gerektiğini’’ anlatıyorlar, işlerine gelen bazı kağıt ihracı önerilerini bile Hazine'ye fakslıyorlardı. Tabi Hazine'nin başında da ‘‘beyninin yarısı’’ olduğu için, bu aslında bürokrasinin ağırına giden öneriler, yutuluyordu.

Çiller daha sonra Başbakan oldu. O dönemde Merkez Bankası'na yerleştirdiği, ANAP'ın yeni transferi (Y.T) kanalıyla, bazı bankalara ayrıcalıklar sağlanmaya başladı.

O dönemde muhalefette olan Mesut Yılmaz da bu konuları çok yakından izliyordu. O dönemde bazı bankalar, sahiplerinin üst düzey ilişkileri sayesinde, Hazine ihalelerinde ‘‘tam isabet’’ sağlıyorlardı.

Bakanlar bazı bankaların patronları ile konuşup, anlaşmalı olarak kağıt aldırıyor, faiz pazarlıkları yapılıyordu.

Diğer bankalar, bu bankaların ne yaptığını izleyip, piyasalardaki tavırlarını onlara göre belirliyorlardı.

Yani, ‘‘insider trading söylentileri’’, dönemin hem Merkez Bankası, hem de, bakanları nedeniyle Hazine için, yoğun biçimde sözkonusu olmuştu.

O günleri lütfen kimse unutmasın!













Yazarın Tüm Yazıları