Baş döndüren gündem

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Bir saat geçiyor, yeni bir olay patlıyor. Demirel dün gazetecilere ‘‘Üç gün sonrasını göremiyorum’’ diyordu. Değil üç gün, üç saat sonra neler olacağını, ne gibi haber bombalarının patlayacağını bilemiyoruz. Olaylar birbiri ardına gelişiyor ve başımız dönüyor.

Bir gün Korkmaz Yiğit ortalığı sarsıyor, hemen ardından İ nokta Melih içeri alınıyor, dün Apo enseleniyor. Bakalım bugün veya yarın neler olacak!

Bu kargaşa ortamında ‘‘kutlanması’’ gereken bir tek kişi var! Deniz Baykal!

Bakarsınız bugün yarın, Baykal da elindeki ‘‘Vay beee’’ dosyalarını açıklar ve ortalığı bir kez daha ayağa kaldırır!

***

Türkiye'yi bu en kritik ortamda hükümetsiz bırakmanın, hükümet boşluğuna atmanın sorumlusu Baykal'dır. Bizi bekleyen hükümet boşluğunda Apo'yu İtalya'dan isteyeceğiz. Bu boşluk, özellikle yurtdışında zaten olmayan ağırlığımızı daha da azaltacak.

Hükümet gensoru ile gidecek. Bence yerine Fazilet-DYP-CHP hükümeti kurulmalıdır. Baykal, gerek Fazilet ve gerekse DYP'ye çok iyi ve anlayışlı bir ortak olmalı, üçü birden ülkemizi bunalımdan kurtarmalıdır! Bu üç partinin milletvekili sayısı 295'i buluyor ve Meclis'te çoğunluk rahatlıkla sağlanıyor.

***

Hükümet düşürülecek. Demirel ne yapacak? Elbette ki, demokratik kurallar gereği, hükümeti kurma görevini Meclis'te en çok milletvekiline sahip olan Fazilet Partisi'nin genel başkanı Recai Kutan'a verecek.

DYP zaten hazır asker de, CHP'ye görev işte bu aşamada düşüyor. Kutan'ın başbakanlığı altında yeni hükümete katılmak! Bu durum CHP'ye çok yakışacak ve ülkeyi bu iki partiyle birlikte esenliğe çıkarmayı mutlaka başaracaktır!

GÜNDEM SAPTIRMA!

Ankara'nın başındaki İ nokta Melih önceki gün Terörle Mücadele ekipleri tarafından gözaltına alındı ve dinci kesim hemen yalan makinesini çalıştırmaya başladı:

‘‘Bu, Türkiye'nin gündemini saptırmak ve Korkmaz Yiğit olayını unutturmak için planlanmış bir oyundur.’’

Bu mantıkla bakarsak, Rus hükümeti de bizim hükümetle ve DGM Savcılığı ile ilişki kurmuş ki, Apo olayı dün patladı. Böylece bir ‘‘gündem saptırma’’ olayı daha kamuoyu önüne bomba gibi düştü! Korkmaz Yiğit olayını unutturma konusunda Rusya da gerekeni yaptı! Yoksa eli kanlı Apo'yu birkaç gün daha tutmazlar mıydı canım?

İşin şakası bir yana, Rusya bu olayda ilginç bir davranış sergiledi. Apo'yu Türkiye'ye veremedi ama Rusya'da da tutamadı. İtalya'ya postaladı... Ve paketi uçakla postalarken, belki de İtalyan istihbarat servislerine ‘‘Havaalanından alın’’ diye haber uçurdu.

Apo herhalde ne hayaller kuruyordu. İtalya'dan sonra başka bir yere kapağı atacak ve özgürlüğüne kavuşacaktı. Roma'da karşısında polisleri görünce o da fenalık geçirip hastaneye sevk edilmiş. Aynen bizim aslan parçası İ nokta Melih gibi.

Demek ki ‘‘aslan parçası’’ olmak yetmiyor. Karşısında polisi gören bazıları fenalık geçiriyor. Şimdi Apo cezaevinde, İ nokta Melih poliste. Allah kurtarsın. Amin.

SEÇİLMİŞLER

Türkiye'de yeni bir moda çıktı. Halkın oylarıyla belli yerlere gelen kişileri korumak için birileri avaz avaz bağırıyor:

‘‘Seçilmişleri polisle götüremezsiniz. Onları yargılayamazsınız.’’

Tayyip olayında böyle bağırdılar. İ nokta Melih'in evinde arama yapılırken, Fazilet milletvekili Salih Kapusuz, apartmanın önünde İçişleri Bakanı Kutlu Aktaş'a sert çıktı!

İyi de, ‘‘seçilmiş’’ olmak birilerine ayrıcalık mı sağlıyor? Milletvekili seçilmiş, istediği dümeni çevirecek ve dokunulmazlığından yararlanıp hiç kimseye ve hiçbir makama hesap vermeyecek!

Belediye başkanı seçilmiş, her şeyi yapacak ve kimse ondan hesap sormayacak!

Hangi kitapta, hangi hukukta var böyle bir kural?

Eğer Türkiye bir hukuk devleti ise, ister seçilmiş ister atanmış olsun, herkes yaptıklarının hesabını vermekle yükümlüdür.

Seçilmiş olanın normal vatandaştan ne farkı var? Seçilmiş olan gidip orada burada suç unsuru olan nutuklar atacak, ismi yolsuzluk olaylarına karışacak, elindeki kaynakları şeriatçılara hortumlayacak, bu iddialarla gözaltına alınacak, belki tutuklanacak, belki serbest bırakılacak...

Ve siz yargıya, savcılara, yargıçlara, hatta Yargıtay'a söveceksiniz, tehdit edeceksiniz, gazetelere çarşaf gibi ilanlar vereceksiniz, baskı yaratıp suçlulara göz yumulmasını sağlayacaksınız!

Yok öyle hikâye, yok!

***

Tayyip bir sürü gürültü yarattı ve kuzu gibi gitti. Yerine başkası seçildi. Tayyip, İstanbul medyasının sürekli gaz verdiği bir kimseydi. İstanbul medyasından pek çoğunun onunla işi vardı. İmar planları, imar ruhsatları gibi. Onunla ilgili gerçekleri çoğu zaman yazamadılar.

Örneğin İstanbul'u her yağmur sonrasında sel basıyor. Bu şahıs bu durumu düzeltmek için ne yaptı? Hangi altyapı düzenlemesini gerçekleştirdi? Bunları Tayyip'e hiç kimse sormadı...

Ve ‘‘izinli’’ olduğunu, tebligatın yasal olmadığını iddia eden Tayyip siyaset sahnesinden silinip gitti.

***

Evet, Türkiye önümüzdeki günlerde bir hükümet boşluğuna yuvarlanacak. Hem dışarıda, hem de içeride böylesine kritik bir dönemden geçerken, her şeyi bırakıp bu konuyla uğraşacağız. Çarklar duracak. İtalya'ya Apo konusunda acaba hangi hükümet ağırlık koyup bastıracak?

Deniz Baykal'a bir kez daha helal olsun diyorum! Zamanlaması muhteşemdi! Şimdi Fazilet ve DYP ile birlikte hükümet kursun, vatana millete hizmet versinler.

Başka bir sözüm yok.



Yazarın Tüm Yazıları