Bana da sorsanız reklamda oynar mısın diye, Evet oynarım

Ne var ne yok bir bakalım... Bu aralar çevremde epey doğum yapan var. Haberlerini alıyor, onlara iç açıcı mesajlar gönderip duruyorum. Hani zamanında bana da söylemişlerdi ya: "Kırkı çıksın çok kolay olacak; üç ay bitsin, yırtacaksın; altı aydan sonra rahatsın..."

Aynı şeyleri ben de onlara söylüyorum şimdi. Demek ki normalmiş, usul böyleymiş. Nitekim düşündüğüm zaman yanlış da gelmiyor çünkü bir şekilde moral vermiş oluyoruz böylelikle. Aksi takdirde bebeğin 40’ı çıkana kadar, biz anneler "400 darbe"yi çevirirdik.

Bir de bebek bekleyen anne ve baba adaylarının haberlerini alıyorum. Son derece gergin ve evhamlı olduklarını anlatıyorlar. Hatta bazıları ile bir araya geldiğimizde, sokağa bile çıkmadıklarından, evde oturup hazırladıkları özel yemekleri yediklerini anlattıklarında, "Ne yapıyorsunuz, deli misiniz siz!" diye bağırıyorum onlara... Bu kadar da evhamlı olunmaz ki! Tamam, çok endişeli bir dönem ama biraz rahat olmak lazım ki, içerdeki de rahat olsun.

Onlara ahkam kestikten sonra kendimin o dönemini hatırlamaya çalıştım. Şaka maka altı sene geçti üzerinden, unutuyor insan. (Zaten o yüzden ikinciyi üçüncüyü doğruyorlar ya!!!) Ne haldeydik karı koca. Zamanla, öğrendikçe, yaşadıkça piştik haliyle.

OYUNCU ÇOCUKLAR YETİŞECEK

Neyse, onlar da atlatacak, rahatlayacaklar nasıl olsa... Bu arada ünlü hamileler ve onlara yapılan yüksek fiyatlı reklam teklifleri ile ilgili haberlere rastlıyorum son zamanlarda... Ya da arada dedikoduları geliyor kulağımıza. Hem Gülben Ergen’in hem de Aşkın Nur Yengi’nin teklifleri reddettiklerini okudum. Zaten herkesi her yerde görmek insanları bayıyor bence. Bu arada bana, "Millete laf atıyorsun sen oynamaz mısın reklamlarda" diye sorsanız, oynarım. Hiç yapmadığım bir şey olduğu için merak ediyorum çünkü.

Bu arada reklam demişken, Sinan Çetin’in Plato Film Okulu çocuklara yönelik sinema ve oyunculuk atölyeleri düzenliyor.

Dersler, haftasonları Ayla Algan’ın genel danışmanlığında eğitmenler Gülsün Odabaş, Nesrin Karadağ, Ececan Gümeci ile yapılacak.

Amaç, öncelikle çocuğun kendisini keşfetmesini sağlamak. Sonra da doğaçlama çalışmalarının yazıya dökülmesi ile ortaya çıkacak senaryolar kaydedilerek çocuklara izletilecek. Böylece çocuğa kendini televizyonda izleme şansı verilip ve kendi eleştirisini yapma imkanı tanınacak. Eğitimin ikinci aşamasında ise, kamera-ışık-kurgu gibi bilgiler verilecek, çocuklar, çocuk filmleri üzerinden sinema tarihi, animasyonun ve sanatın sinemaya katkısını öğrenecekler.

Doğrusunu isterseniz onları takdir ettim. İçim açıldı.

Emzirme zamanı!

1-8 Ekim arası, Emzirme Haftası. Bundan yola çıkarak herkese, özellikle de yeni annelere, anne sütünün önemini hatırlatmak istedik. İşte mucizevi besin: Anne sütü, bebeğinizin sağlıklı gelişimi için ihtiyaç duyduğu maddelerin tümüne sahip. Çevrenizden emzirmenin ağrılı olabileceğine dair bazı şeyler duymuş olabilirsiniz. Usulüne uygun emzirdiğinizde, emzirmek kesinlikle ağrılı değildir; aksine, bebeğinizle aranızdaki bağların kurulması için en önemli köprülerden biri.

EMZİRMENİNBEBEĞE FAYDALARI

Meme emmek, bebeğin duygusal bir ihtiyacını karşılar.

Anne sütü, hastalanmış bir bebek için en ideal besin: İçinde bebeğin gelişimi için gerekli olan bütün enzim ve mineraller bulunur.

Meme kanserinin, bebekliklerinde kısa bir süre de olsa anne sütü almış kız çocuklarında görülme olasılığı yüzde 25 daha düşük.

Anne sütü bebeğin ilk dışkısının daha kolay çıkarılmasına yardımcı olur: Nispeten kıvamlı ve yapışkan olan ilk dışkı, annenin ilk sütü olan kolostrumun, bebeğin sindirim sistemi üzerindeki etkileri sayesinde kolaylıkla, hiç zorlanmadan çıkarılır.

Anne sütü ile beslenen bebeklerde obezite riski daha düşük.

Anne sütünde bulunan maddeler, bebeğin enfeksiyonlara karşı daha etkili korunmasına yardımcı olur ve bebeğin kendi bağışıklık sisteminin gelişimini hızlandırır.

Anne sütü, mamadan daha kolay hazmedilir ve içeriği kana daha fazla geçer. Çünkü anne sütü içerdiği bazı enzimlerle bebeğin bu sütü daha kolay hazmetmesini sağlar.

Emzirilen bebeklerde kasık fıtığı ortaya çıkma riski, nispeten daha düşüktür.

Anne sütü ile beslenen bebekler daha iyi bir sosyal gelişim gösterirler: Bir yaşını doldurmuş bebekler arasında, mamayla beslenenler ve anne sütü ile beslenenler karşılaştırıldığında, anne sütü ile beslenenlerde motor ve sosyal gelişimin belirgin olarak daha fazla olduğu tespit edildi.

Anne sütü alan bebeklerin ortalama IQ değerleri daha yüksek olur.

Diş çürükleri daha az görülür.

Görme kusurları, daha az sıklıkta ortaya çıkar; çünkü anne sütü önemli bir A vitamini kaynağı.

Egzama daha az görülür: Anne sütü ile beslenme alerjiye karşı korur ve bu koruyucu etki erişkinlik dönemine kadar sürer. Altı ay ve daha fazla süreyle anne sütü almış bebeklerde görülen egzamaya olan koruyucu etki daha da yüksek.
Anne sütü ile beslenen bebeklerde reflü (mideden yemek borusuna gıda kaçması) ve buna bağlı kusmaya daha az rastlanır.

Anne sütü doğal bir sakinleştirici ve ağrı kesicidir: Anne sütünde endorfin hormonu var. Bu morfin benzeri doğal madde, sakinleştirici etkileri yanında ağrı dindirici özelliklere de sahip. Örneğin, aşı sonrası bebeğinizi hemen emzirirseniz, aşının ağrısını hızla unutacaktır.

Aşıların etkinliğini artırır.

Anne sütünde yağ, karbonhidrat ve proteinler bebek için ideal ölçülerde bulunur: Çünkü anne sütündeki miktarlar bebeğin ihtiyaçlarına göre sürekli olarak değişir.

Emzirilen bebeklerin diş ve çeneleri daha iyi gelişir.

Anne sütüyle beslenen bebekler daha kolay konuşurlar.

Anne sütü bir nevi antibiyotiktir. Bebeği pek çok hastalıktan korur.

Anne sütü ergen çocuklarda ortaya çıkan romatizmal hastalıklara karşı koruyucudur: Anne sütü, bu riski yüzde 40 oranında azaltır. Anne sütüyle beslenenlerde Hodgkin hastalığı ve bazı çocukluk çağı lenf kanserlerine yakalanma riski de daha düşük.

Anne sütü, bebeği bakterilerle oluşan menenjit (beyin zarı iltihaplanması) hastalığına karşı bağışıklık sağlar. Ayrıca solunum yolu, idrar yolu ve orta kulak enfeksiyonlarından, astım hastalığından korur.

MEME MASAJI

Emzirmeden önce yapabileceğiniz birkaç hareketle rahatlamanız mümkün. Avuç içlerinizle memenizi alttan ve üstten kavrayın. Ellerinizi, memenizin göğüs kafesinize en yakın noktasından başlayarak, meme başına doğru yavaş yavaş baskı uygulayarak ilerletin. Avuç içleri yine alttan ve üstten memeyi kavramış durumdayken, memenizi hafifçe alta ve üste doğru birkaç kez hareket ettirin. Parmak uçlarınızı kullanarak, dairesel hareketlerle memenizin çeşitli bölgelerine masaj yapın.

NASIL EMZİRECEKSİNİZ

4 Meme başınızı bebeğinizin dudak kenarına yaklaştırarak bebeğinizin emme refleksinin devreye girmesini sağlayın.

4 Bebeğinizin ağzını iyice açmasını ve daha sonra meme başınızı iyice almasını bekleyin.

4 Bebeğiniz, sütünüzü en etkili şekilde emebilmesi için meme başınızın tümünü ağzının içine almalı.

4 Bebeğiniz emmeye devam ettiği sürece elinizle başını alttan destekleyin.

ANNEMİN KÖŞESİ

Annem Sophia Loren, ben Shirley McLaine

Geçenlerde bir film seyrediyordum. Shirley McLaine oynuyordu. Her zamanki gibi çatlak, deli dolu, fazla modern hatta aykırı fikirli anneanne rolündeydi. O anda ben de böyle bir babaanne olmak isterim diye düşündüm. Mesela annem, daha çok Sophia Loren kılıklı bir anneanne. İncecik belli, süper şık ve bakımlı. Gençliğimizde "Full kaporta" dediğimiz türden. Gerçi Shirley de bakımlı kadın ama Loren bir başka ağır! Bir de Vanessa Redgrave var ki kadın şimdi gençliğinde olmadığı kadar iyi. Bu zamanda sadece çocuklarımız değil, annelerimiz de şanslı...
Yazarın Tüm Yazıları