Bakan'ın kumarhane kapatma savaşı

Tufan TÜRENÇ

Refahyol hükümetinin, daha doğrusu Erbakan-Çiller ikilisinin belki de tek yaptıkları olumlu iş şu kumarhaneleri kapatmak oldu.

Pisliklerin ve yasadışı işlerin odak noktası haline gelen ve kara para darphanelerine dönüşen kumarhaneler, tamamen denetim dışı kalmıştı.

Turizme katkıda bulunması amacıyla açılan bu yerler zamanla yozlaşmış, ülkenin varlığına, bütünlüğüne bile zarar vermeye başlamıştı.

Buraları ele geçiren mafya kazandığı paralarla uyuşturucu ve silah kaçakçılığını yürütmüş, teröre destek vermiş, hatta devleti ele geçirme noktasına gelmişti.

Bu açıdan kapanmaları ülke açısından çok yararlı oldu.

Kumarhanelerin yasadışı güçlerin eline geçmesi ve sokak aralarına kadar yaygınlaşması bazı bürokratların kumar mafyası tarafından kolayca satın alınmasından kaynaklandı.

Neyse, Türkiye bu pislikten kurtuldu.

Ülkenin bir daha böyle bir hataya düşmemesini diliyoruz.

* * *

Kumar mafyasının ne kadar güçlendiği Turizm eski Bakanı Bahattin Yücel'in anlattığı bir olaydan daha iyi anlaşılıyor.

Şimdi bu ilginç olayı birlikte okuyalım.

Yücel, büyük illerimizden birinde kaçak olarak çalıştırılan bir kumarhanenin kapatılması için sahiplerini bir yazı ile uyarır.

Ama sonuç alamaz.

Bunun üzerine İller İdaresi Kanunu'nun kendisine verdiği yetkiye dayanarak kumarhanenin mühürlenmesi için o ilin valiliğine yazı yazar.

Hikâyenin gerisini Bakan'dan dinleyelim:

‘‘Vali nedense işi bir hafta, on gün salladı. Ama ben de inatla her gün gelişmeleri izledim. Sonunda baktı olacak gibi değil, gereğinin yapılması için polise talimat verdi.

Hemen o ilin turizm müdürünü polisin peşine taktım. Polis bizim müdürü birkaç kere 'Git kendin kapat diye' azarlamış.

Ama bizim ısrarımız karşısında gidip kumarhaneyi mühürlemek zorunda kaldı.

Mühürü cuma günü tam saat 16.55'te kumarhanenin kapısına vurdurduk.’’

* * *

Kumarhane kapatılınca Bakan'la müdürü rahat bir nefes almış.

Ama sevinçleri çok uzun sürmemiş.

Çünkü kumarhaneyi işletenler bir başka ilin sulh ceza mahkemesinden daha önce aldıkları ‘‘Turizm Bakanlığı'nın bu konuda yetkisi yoktur’’ yollu kararla hemen nöbetçi mahkemeye başvurmuşlar.

Ve inanılmayacak bir hızla bir saat içinde kapatmayı durdurma kararı aldırmışlar.

Oradan hemen icra müdürüne gidip mühürü söktürmüşler ve kumarhane şakır şakır çalışmaya başlamış.

Bakan Yücel kararı öğrenince saçını başını yolmaya başlamış. Ama yapılacak bir şey yok.

Hemen durumu Adalet Bakanı'na bildirmiş ve mühürü hiç zaman yitirmeden gidip söken icra müdürünü görevden almasını istemiş.

O sırada Adalet Bakanı olan Şevket Kazan faks emriyle icra müdürünü görevden almış.

Pazartesi günü kumarhane yeniden mühürlenmiş.

Ve tahmin edeceğiniz gibi Bakan'ın telefonları inanılmaz bir yoğunlukta çalmaya başlamış.

Her arayan, görevden alınan icra müdürünün yeniden işine dönmesi için ricada bulunuyormuş.

Bakan'ın anlattıkları bunlar.

Onun için diyoruz ki kumarhanelerin kapatılması ile ölümcül bir yara deşildi ve içindeki cerahat akıtıldı.

Türkiye'nin de, Türk turizminin de o batakhanelerden gelecek kara paralara ihtiyacı yok.

---