Babacan kabineye piyasadaki kırılganlığı anlatmalı

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın son dönemde yine suskun bir sürece girmesi, piyasadaki herkesin dikkatini çekiyor.

Haberin Devamı

Ankara kulislerinde 17 Aralık’ta başlayan siyasi kargaşanın ardından sadece bir TV kanalına çıkıp, komplodan söz etmesi ise “Demek ki Başbakan çık dedi, kaçamadı” biçiminde yorumlandı. Özetle; piyasalar Hükümeti yanlışlarından çevirip kendilerini rahatlatabilecek tek aktör olarak gördükleri için Babacan’a toz kondurmak istemiyorlar.
AKP’ye yakın işadamları dahil, gözünü partizanlık bürümemiş, hemen herkes bu sürecin ekonomi açısından çok kötü yönetildiğinin farkında. Daha yeni AKP’de yöneticilik de yapmış bir işadamından “Dışa bağımlı bir durumda ekonomiyi siyasete alet eden, yabancı sermayenin geldiği Batı’ya karşı sertleşen Hükümetin tutumunun ülke ekonomisine büyük zarar verdiği” yorumunu dinledim.
Bu işadamı dahil piyasaları bilen işadamlarının tümü, cemaat-hükümet çatışması bir yana, uzun zamandır iktidardan nemalanan kesim olduğunun bilindiğini, siyasi çatışmadan ayrı olarak yolsuzluk ve rüşvetin üzerine gidilmesi gerektiğini, hükümetin bu konuda çok geç kaldığını dillendirmeye başladılar.

Türkiye’de sermaye ve tasarruf eksikliğinin aşılamadığını, Batının sermayesine mahkum olunduğunu, büyümenin ancak böyle sağlandığını hatırlatan işadamları, sanki bu gerçek ortada yokmuş gibi Batıyı Türkiye’de yaşanan sıkıntıların sorumlusu gibi göstermenin, yabancılara değil bize zarar verdiğinin de altını çiziyorlar. İşte Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın ekonomide, piyasalarda yaşanan bu kırılganlığı Başbakan Erdoğan’a bizzat anlatması gerektiğini, Başbakanın ve bazı bakanların söylemleriyle her şeyden fazla ekonomiye zarar verdiğini görmelerinin sağlanmasını istiyorlar.

Haberin Devamı

BDDK GÖREVİNİ YAPMALI

Piyasaların en önemli rahatsızlıklarından biri banka ve katılım bankacılığı alanında bazı kuruluşların neredeyse hedef haline getirilmiş olmaları. Başbakan ve bazı bakanların, yöneticisi bu operasyon kapsamında gözaltına alınan kamu bankası üzerinden politika yaptığını, bu kuruma en büyük zararı sürekli gündemde tutulması ve yöneticisinden ayrı olarak Kurumun operasyona dahil edilmesi çabalarının, bu yöndeki söylemin verdiğini söylüyorlar.
Son günlerde bu kez cemaate yakın olarak bilinen bir katılım bankasının hedef haline getirildiğini, “döviz aldı-sattı” gibi spekülasyonlara konu edildiğini hatırlatan piyasa yetkilileri, “Bazı bakanların döviz aldı diye hesap sorulacağı imasında bulunduğu katılım bankası hedef yapılıyor ama bu girişimin tüm katılım bankalarına hatta tüm bankacılık sektörüne ne kadar zarar vereceği herhalde düşünülmüyor” şeklinde konuştular. Bu kurumların siyasi malzeme olarak kullanılmasının yaratacağı tehlikenin ancak Ali Babacan tarafından Başbakana ve bakanlara anlatılabileceğini kaydeden piyasa yetkilileri, “Bir anlamda Hükümetin kendi bindiği dalı kestiğini görmesi sağlanmalı” diyorlar.
Bu arada bence en büyük görev Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) na düşüyor. BDDK yönetiminin Hükümeti bu tür sektörü etkileyecek söylemlerden vazgeçilmesi konusunda uyarması gerekiyor. Bunun yanında son operasyona konu olan alanlarda; verilen krediler, alınan taahhütlerin kurala uygun olup olmadığı, riskler detaylarıyla incelemeli, Hükümete yakın olup olmadığına bakmaksızın, kuralları herkese eşit biçimde uygulamalı.

Haberin Devamı

SAĞLIKLI, MUTLU BİR YIL OLSUN

2014 yılının hem siyasi hem ekonomik açıdan çok zor olacağı kesin. Ne olursa olsun; insan hayatı ve haklarına saygı gösterilen, istikrarın korunduğu, ciddi kırılmaların yaşanmayacağı, herkes için sağlıklı ve mutlu bir yıl olması dileğimle...

Yazarın Tüm Yazıları