Az çalışıyoruz lafı yalan

Ramazan başlamadı daha ama şimdiden bayram tatili için planlar yapılmaya başlandı.

29 Eylül Pazartesi (arife günü, yarım gün resmi tatil zaten) ve 3 Ekim Cuma’yı da ekleyenler (bu da resmi tatil ilan edilmeli) 9 gün tatil yapacak...

Benzer bir uzun tatil aralık başında da var.

Kurban Bayramı’nda da 6 Aralık Cumartesi başlayacak tatil.

12 Aralık Cuma da izin yapanlar 9 gün uzun tatile kavuşmuş olacak. İki ay arayla 9’ar gün tatil var yani...

Şimdi bu tatillere bakıp, "Türkiye dünyanın en çok tatil yapan ülkelerinden" geyiği çıkacaktır yine...

Bu bitmeyen bir yalandır.

"Avrupa ülkelerinden bile daha fazla tatil yapıyoruz, oysa bizim daha çok çalışmamız gerekir, yılın yarısında çalışmıyoruz" türü laflar yıllardır söylenir.

Oysa durum hiç öyle değil.

Belki gün olarak tatil sayısı fazla gözükebilir ama OECD’nin açıkladığı son rapor öyle demiyor.

OECD üyesi ülkelerde çalışma saati yılda ortalama 1.777 saat. AB üyesi ülkelerde ise 1.625 saat.

Peki biz yılda toplam kaç saat çalışıyoruz?

1.918 saat. Yani 2008’de 115 gün tatil yapıyoruz, Türkiye çalışmaktan çok tatil yapıyor lafları külliyen yalan. Siz bu laflara kulak asmayın, çok çalıştınız bu yüzden hem ekim hem de aralık başında güzeeel bir tatil yapın...

Rekabet yüzünden mi?

Dün Rahşan Gülşan ilginç bir yazı yazdı, Peker Açıkalın’la Önder Açıkbaş’ın oynadığı, çekimleri halen süren Desdere filminin senaryosunun Ata Demirer’in stand up gösterisindeki bir bölümle örtüştüğünü iddia etti.

Ata’nın "Testere filmi Ege’de çekilse" diye sahnede anlattığı bir hikaye varmış.

"Desdere" filminde de Peker, bir Trakya köylüsünü oynuyor tıpkı "Testere"deki gibi ayağından zincirle bağlanıyor ahıra...

Rahşan da, "Esinlenmenin bu kadarı da fazla" diye bitirmiş yazısını...

Ata’nın gösterisini izlemediğim için bilemiyorum, "Desdere" de vizyona girmedi henüz...

Ama şunu biliyorum;

Ata Demirer’in rol aldığı Osmanlı Cumhuriyeti ile Desdere aynı tarihte, 21 Kasım’da vizyona girecek.

Acaba rekabet mi yaptırıyor taraflara bunları..

Bu da alışveriş merkezi dedikodusu

Alışveriş merkezleri arasındaki rekabet de ilginç sonuçlar ortaya çıkarıyor. Bir süredir etrafta Nişantaşı City’s’le ilgili olarak işlerinin kötü gittiği ve hastane olacağı dedikodusu dönüyor ortada. Bir iki ciddi yerden de duyunca açtım City’s yönetimine sordum.

"Böyle bir şey gündemimizde bile yok. Yola alışveriş merkezi olarak devam ediyoruz ve durumdan memnunuz" dediler. Geçtiğimiz günlerde City’s’in yüzde 49’u uluslarası bir yatırım bankasına satılmıştı. Bunun ardından çıkan dedikodu bu olsa gerek...

Medyada transferler

Geçen gün Ayşe Arman yazdı, ek yayınlar yönetmeni Neyyire Özkan’ın bizden ayrılıp NTV’nin yeni kanalına geçtiğini... Bu transfere piyasada herkesin ilk tepkisi, "Neyyire televizyoncu değil ki" şeklinde oldu. Aslında bu transfer bile yeni isim ve programlarla yola çıkacak Kral TV’nin çizgisi hakkında ipucu veriyor. Televizyonculuğu olmayan ama bakışı olan birini transfer ederek, başka bir kulvarda olacaklarını başından gösterdi NTV’ciler. Neyyire’nin hemen ardından da 24 haber kanalını başarıyla kuran Mustafa Hoş’u transfer ettiler. O da çok doğru bir isim.

Cem Aydın’ın bu kanal için attığı adımlar iyi takip edilmeli.
Yazarın Tüm Yazıları