Ayşe'nin gözlüğü

Ayşe ARMAN
Haberin Devamı

Gereksiz bir kaşıntı

Rivayetler muhtelifti...

Böcek ısırığı.

Farkında olmadan beni bir böcek ısırmış olabilirdi!

Mesela siyah, tüylü bir böcek.

Bir ihtimal de kızamık olmaktı...

Çocuk hastalıklarının tamamını geçirip geçirmediğimi ben bilmem, annem bilir. Kızamığın çocuk bedeninde neler yaptığını bilmem, ama çocukların sokağa çıkamadıklarını bilirim. Ben sokağa çıkabildiğim ve başıma bin türlü bela gelebildği için kızamık ihtimalini düşürdüm.

Su çiçeği?

Kimbilir, beki de ben 29 yaşında su çiçeği çıkarmıştım!

Ya da bir tür bakteri bedenimi kaplamıştı.

Bütün bu abuk sabuk şeylere o ‘‘bakteri’’, nam-ı diğer ‘‘mantar’’ sebep olmuştu. Yoksa, var mıydı durup dururken, boynumdan başlayarak tüm cildimin kırmızı kırmızı lekelerle kaplanmasının, aşırı kurumasının, pullanmasının, başka bir açıklaması...

*

Cildin pullanması deyip geçmeyin.

İnsanın aklına kötü şeyler geliyor.

Acaba boyut mu değiştiriyordum? Yılana mı dönüşüyordum? Derimin önce kırmızı sonra yeşil mi olacaktı? Ben aslında uzaylıydım da farkında mı değildim? Bana neler oluyordu?

Bilmiyorum.

Ama olan bana oluyordu.

Pullarım kazaklarda kalıyordu.

Kaşınmam gittikçe artıyordu...

Ve bu beni çıldırtıyordu.

*

Belki de başka bir şey.

Mesela kimyasal bir şey.

Oysa aşırı bir zorlamaya maruz kalmamış, bu aralar katkı maddeleri, bulaşık, çamaşır deterjanları, diğer temizlik maddeleri veya kimyasal maddelerle yakın temasta bulunmamıştım.

İyi de...

Küt diye ben artık sabun kullanamaz olmuştum.

Parfüm süremez olmuştum.

Ne sürsem...

Yanıyorum, yanıyorum!

Kilolorca krem boca etmeme rağmen...

Ben kuruyorum, kuruyorum!

Tenimin dokusu bozuldu.

Allah sizi inandırsın, güzelim tenim katur kutur oldu.

*

Tabii ki hemen cilt doktoruna gittim.

- Aaaa dedi.

- Ne fena olmuş.

- Sizin ‘‘atopik’’ bir cildiniz var.

- O ne demek? dedim. ‘‘Atipik’’ mi demek istiyorsunuz?

- Elbette ki atopik diyorum dedi.

Aşırı hassas, duyarlı cilt demekmiş.

- Eeee? dedim.

- Siz egzama olmuşsunuz! dedi.

Ve ekledi:

- Bu aralar sizi üzen bir şey oldu mu, hayatınızda büyük bir değişiklik, yani mesela boşandınız mı dedi. ‘‘Evli değilim ki’’ dedim. Bir iş değişikliği? ‘‘Valla hala aynı gazetede çalışıyorum, bildiğim kadarıyla!’’ diye ekledim. Bir yakınınızı filan kaybettiniz mi? ‘‘Ağzınızdan yel alsın yok öyle bir şey’’ dedim. Ben tabii bilemem ama ‘‘bir şey’’ olmuş, olan da cildinize yansımış. Bir tür cilt enfeksiyonu. Alerjik bir reaksiyon söz konusu. Bir dolu test yapılması lazım...

- Neye alerjim olduğunun bulunması için mi? dedim.

Ve gülümsedim:

- Ben biliyorum, neye, kime alerjim olduğunu diye ekledim.

Yazdığı ilaçları, kremleri alıp eve geldim.

*

‘‘Normal insanlar’’ın yaşadıkları gerginlikler, stresler bedenlerinin bir tarafına vuruyor. Tabii o kişiler insani özellikler gösteriyorsa!

Benim tenime ve dişime vuruyor arkadaşlar.

İkisi de iptal oluyor.

Kalan 28 dişim sallanıyor, sızlıyor, inim inim inliyor.

Benim anlmadığım, bir küçük ruhi sıkıntıda bana bunlar oluyorsa, külliyen iptal oluyorsam, her gün büyük büyük sorunlar yaşayan uçurum dibine kadar gidip geri dönen, birbirleriyle öldüresiye rekabet eden o büyük büyük insanlara kimbilir neler oluyor.

Bize anlatamıyorlar.

Ama ben onların da içinde bir şeylerin bittiğine inanıyorum.

Belki biten başka şeyler de vardır ama güçlü görünmek için hele biz kadınlara asla söyleyemediklerinden gizli kalıyor.

Bu yüzden de biz bilemiyoruz.

Ama ben size başıma gelen herşeyi anlattım.

Darısı onların başına...

Yazarın Tüm Yazıları