Ayşen Gür: Ekonomicilere yeni ekonomi, bize kurşunlar...

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

CUMARTESİ günü, artık milat ilan edilen Haliç'in vaktiyle nasıl bir sanayi bölgesi haline getirildiğini araştırmak için kitaplara bakıyordum ki, gazetelerde bir haber gözüme çarptı: Yerli NASDAQ geliyormuş!

Bir süredir gazetelerin ekonomi sayfalarında ‘‘Yeni Ekonomi’’ bir sayfa başlığı haline geldi. Ekonomi servislerinde çalışan arkadaşlar yeni ekonomiyle yatıp kalkıyor: Teknoloji şirketleri, e-ticaret, internet şirketleri...

Arkadaşlarımız son haber olarak şimdi bizim borsamızda da ABD'deki gibi bu şirketlerin kote olduğu bir yerli NASDAQ kurulacağını yazıyorlar.

Onlar bununla uğraşırken, biz İstanbul ekinde neyle uğraşıyoruz?

Haliç'teki eski ekonomiyle! Dumanı buram buram tüten, önünden akan dereyi çamur ve asit deryasına, civarda oturanları da en halis karbondioksit gazına bulayan, neredeyse Sanayi Devrimi'nin ilk yıllarından kalma teknolojiyle çalışan fabrikalarla.

Ekonomici arkadaşlarımıza yeni ekonomi düşüyor; bize de dere kıyılarındaki kurşunlu atıklar!

Biz gazeteciler için haksızlık bu.

Ama bütün İstanbullular açısından da haksızlık: Çünkü hepsi de bu şehirde. İstinye'de yeni, Haliç'te eski ekonomi!

Birbirlerine o kadar yakınlar ki! Haliç'in pis suyu geliyor, İstinye'deki borsa binasına yakın bir noktada, Baltalimanı Arıtma Tesisi'nde arıtılıp denize veriliyor.

Haliç'te yeni teknolojilerle çalışan fabrikalar da var. Hatta birkaç tanesi o kadar titiz ki, balık yetiştiren havuzlar bile yapmışlar.

Ama korkunç fabrika ve atölyeler de var.

Aynı şehrin bir köşesinde yeni ekonomiden söz edilirken, öbür köşesinde böyle bir katliam yaşanmamalı.

Haliç ve derelerini sanayiden kurtaralım.

Tarihi ve doğayı bir lüks olarak görecek, dumanı kapkara tüten birkaç fabrikaya feda edecek kadar fakir değiliz.

Yazarın Tüm Yazıları