Tuzludan kaç, iftara çorbayla başla
Güncelleme Tarihi:
Uzun bir bekleyişin ardından 11 ayın sultanı Ramazan geldi. Oruç tutanların uzun süren açlık sonrası beslenme düzeni değişecek. Ramazan ayı boyunca nasıl beslenmeliyiz? Nelere dikkat etmeliyiz? Hangi yiyecekler sağlımız için faydalı? Hangi besinler daha uzun süre tok kalmamızı sağlar? İftar ile sahur aralığında neler yemeliyiz? Tüm bunların cevabını Beslenme ve Diyet Uzmanı Aslı Demirel sizler için şöyle açıkladı:
“RAMAZAN ayı boyunca kızartma ve hamur işlerinden ne kadar uzak kalırsak, o kadar huzurlu bir oruç dönemi geçiririz. Oruç ayı rahatlatır. Ramazan’da dini görevler yerine getirilirken aslında mide ve bağırsak gibi sindirim sistemi de dinlendirilip temizlenir. Ramazan ayında en çok kan şekerinin düşmesi veya yükselmesinden şikâyet edilir. Bunu önlemek için özellikle iftar anında hızlı besin alımından kaçınmak gerekir.
Hızlı besin alımı kan şekerini hızla yükseltir, ağırlık çökmesine neden olur. Yorgunluk ve uyku hali yaratır. İstenmeyen bu durumdan kurtulmanın yolu, mutlaka sahura kalkmaktan geçer. Ramazan boyunca iki öğünü aksatmamalı. Sahurda günlük ihtiyaç duyulan besin unsurlarını almalıyız. Sahurda kahvaltılıklar besinlerin önemli kısmını karşılamalıdır.”
SAHURDA ALINACAK BESİNLER
“Bir iki dilim tam kepekli ekmek sahur için yeterli. Her gün bir katı yumurta yenmeli. Yumurta gün boyunca tok tutar. Zeytin ve küçük kase salata da sahur sofrasında yer almalı. Zeytinyağlı hazırlanmış yiyecekler önemli. Çünkü zeytinyağı vücut için gerekli tüm yağ kompozisyonlarını içerir. Beyaz peynir de çok gerekli. Mutlaka meyve alınmalı. Özellikle de sulu meyveler tercih edilmeli. Sucuk, pastırma ve salam gibi işlenmiş etlerden kaçınmalı. Bu besinler gün boyunca susatır. Hamur ve kızartmalardan uzak durulmalı. Patates kızartmasının yağdan dolayı hazmı zordur.”
İFTARDA HIZA DİKKAT
“İftara ise küçük bir kepçe çorba ile başlamak her zaman sağlıklıdır. Çorbadan sonra 10 dakika kadar ara verip ondan sonra ana yemeğe geçmeli. İftar sofralarında muhakkak beyaz etli ve sebzeli yemekler yer almalı. Bir dilimden fazla ekmek tüketilmemeli. Mümkün olduğu kadar nişasta içeren mantı, pilav, makarna ve bulgurdan kaçınılmalı. Ya da çok az tüketilmeli. Bu tür yemekler kan şekerini yükseltir, ağırlık ve şişkinlik hissi verir. İftar sofralarında çok az karbonhidrat içerikli yemekler bulundurmalıyız. Salata yemeden iftar sofrasından kalkmamalıyız. İftardan bir saat sonra bir porsiyon tatlı veya meyve alınabilinir. Bütün gece iftar ile sahur arasında içebildiğimiz kadar sıvı almalıyız. Özellikle şekersiz içecekleri tercih edelim. Su tüketimine özen gösterelim. Çay ve kahveyi de şekersiz içmeye bakmalıyız.”