Türkler değil, Yeşiller geliyor

Güncelleme Tarihi:

Türkler değil, Yeşiller geliyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2021 09:35

Fatih Sultan Mehmet döneminde komutan Gedik Ahmet Paşa yönetimindeki Osmanlı donanması, 1480 yılı temmuz ayı sonlarına doğru 100’ün üzerinden gemi ve 20 bine yakın askerle İtalya’nın en güneyindeki Otranto limanına çıkarma yapar.

Haberin Devamı

Türkler değil, Yeşiller geliyor
İLK etapta ‘Çizme’nin topuğundaki’ Otranto kalesini alan Osmanlı askerleri, yaklaşık iki hafta sonra kenti fetheder.
Bir rivayete göre Otranto’yu koruyan İtalyan askerler, bu süre içinde saldırıya geçen Osmanlı askerleri her gördüklerinde, “Mamma li Turchi” (Anneee Türkler), yani bir yerde “Türkler geliyor” (Arrivano i Turchi) diye bağırarak korkularını dile getirirken, birbirlerine de haber verirler.
Sonradan yalnız İtalya’da değil, Avrupa’da Türk korkusunu sembolize eden bu söylem zamanla günlük yaşama da yerleşir.
Osmanlı ordusu 13 ay sonra Otranto’yu terk ettiği halde, İtalya’da herhangi bir tehlike gören, bir şeyden veya birilerinden korkan çocuklar, “Mamma li Turchi” diye çığlık atarmış.
Anne ve babalar da yemek yememekte direnen veya yaramazlık yapan çocukları ‘yola getirmek’ için “Mamma li Turchi” söylemini kullanırlarmış.
*
İşte bugünlerde Almanya’da da benzer sesler yükselmeye başladı.
Ama bu kez Türkler değil, Yeşiller hedefte.
Yeşiller’in, partinin Eş Başkanı Annalena Baerbock’u başbakan adayı göstermesi, Almanya’da özellikle sağ popülist Almanya için Alternatif’i (AfD) rahatsız etti.
Hele hele son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamalarında Yeşiller’in Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) gibi köklü partileri sollayıp, ‘en güçlü parti’ konumuna yükseldiğinin ortaya çıkması, AfD’nin bu tedirginliğini daha da artırdı.
Tabii diğer partilerin de.
AfD’li politikacılar, Yeşiller’in iktidarda söz sahibi olması halinde Almanya’yı çıkmaza sürükleyeceği yaygarasıyla yollara düşüp daha şimdiden oy avına çıktılar.
Yani AfD’liler, “Mamma li Verdi” (Anneee Yeşiller) yerine “Mama die Grünen” (Anneee Yeşiller), “Die Grünen kommen” (Yeşiller geliyor) diyerek Yeşiller’i ‘öcü’ gibi göstermeyi adeta ilke haline getirdiler bugünlerde.
*
Ama bu Yeşiller için hiç de yeni bir olgu değildir.
Yeşiller, 12-13 Ocak 1980’de Karlsruhe’de düzenlenen kurultayda resmen kuruldu.
Kurucuların ve destek verenlerin çok büyük bit bölümü ‘68 kuşağı’ mensubuydu.
Aralarında solcular, Marksistler, Leninistler, komünistler, sosyalistler, liberaller, feministler vardı.
Çevre korumacıları, nükleer santral ve atom bombası karşıtları, kadın-erkek eşitliği, sosyal adalet ve barış hareketi savunucuları vardı.
Yani mevcut politik düzene meydan okuyan bir kesim.
Kurulduktan 2 ay sonra Yeşiller, Baden Württemberg’de yapılan seçimlerde toplam oyların yüzde 5.3’ünü alarak eyalet parlamentosuna girdi.
Aynı yıl Berlin, Aşağı Saksonya, Hessen ve Hamburg’da da.
1983 yılındaki genel seçimlerde toplam oyların yüzde 5.6’sını alarak Federal Meclis’e de.
Ama ‘öcü’ gözüyle baktıkları için diğer partiler, Yeşiller’le ortaklık etmeyi uzun süre ağızlarına bile almadı.
Kendi politik hedeflerinden çok uzak olduğu için Yeşiller de diğer partilerle ortaklığa yanaşmadı.
Ancak 1985 yılında bir ilk gerçekleşti.
Hessen’in o dönemdeki SPD’li Eyalet Başbakanı Holger Börner, seçimlerden önce “O Yeşil faşolarla ortaklık etmem” dediği halde, seçimlerden sonra ‘kırmızı-yeşil’ koalisyon hükümetini (SPD-Yeşiller) kurdu.
Almanya’da bu bir ilkti.
12 Aralık 1985’te Yeşiller’li Joschka Fischer, spor ayakkabılı, jean pantolonlu, kareli gömlekli ve gri renkli spor ceketli kıyafetiyle yemin ederek Çevre Bakanı olarak koltuğuna oturdu.
Ve 27 Ekim 1998’de de federal düzeyde, yani Almanya genelinde bir ilk gerçekleşti.
SPD’li Gerhard Schröder, Yeşiller’le ‘kırmızı-yeşil’ koalisyon hükümetini (SPD-Yeşiller) kurdu.
Schröder Başbakan, Joschka Fischer de Başbakan Yardımcısı ve Federal Dışişleri Bakanı oldu.
*
İşte bugünlerde Almanya’da ‘yeni bir ilk’in sinyalleri gelmeye başladı.
Yeşiller’li ilk Almanya Başbakanı sinyalleri.
Hem de Yeşiller’li kadın bir başbakan sinyalleri.
Hem de Almanya’nın 40 yaşında en genç başbakanı sinyalleri.
Hem de yılların ‘öcüsünün’ iktidara doğru hızla ilerlemekte olduğu sinyalleri.

 

BAKMADAN GEÇME!