Güncelleme Tarihi:
ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze çıkışını değerlendiren Schmid, “İki milyon Filistinlinin Gazze’den sürülmesi savaş suçu anlamına gelir. Filistin ve İsrailliler arasındaki sorunları çözmez tam tersine daha da artırır. Bu öneri sadece insan hakları ihlali değil aynı zamanda bölgenin istikrarsızlaşması için bir tehdittir” dedi. Amerika’nın her zaman için İsrail ve Filistinliler arasında arabulucu rolü üstlendiğini kaydeden Schmid, Trump’ın bu yeni tutumunun Amerika’nın bölgedeki rolünü de olumsuz olarak etkileyeceğini kaydetti.
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM
Almanya ve Avrupa’nın siyasi bir çözümden yana olduğunu kaydeden Schmid, “Askeri bir çözüm olamaz. Ne Hamas’ın terörizmiyle ne de askeri operasyonlarla barış sağlanamaz. İsrail tabii ki kendisini savunmak zorunda bu nedenle güçlü bir askeri yapılanmaya sahip. Ama askeri savunma yeterli olmaz. Siyasi bir çözüm gerekir” dedi. Schmid, Ortadoğu’daki sorunun çözümünün ancak iki devletli modelle mümkün olduğunu belirterek, “İsrail 1967’deki sınırları uluslararası alanda kabul gördü şimdi ise Filistin’in devletini kurması gerekiyor. Bu tek doğru yoldur. Tek taraflı çözüm olmaz. Bir tarafın sürülmesiyle barış olmaz. Barış ancak siyasi eşitlik, siyasi uzlaşmayla sağlanır” diye konuştu.
‘GÜÇLÜ BİR DİYALOG ŞART’
Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin önemine de vurgu yapan Schmid, iki ülkenin işbirliğinin hem Avrupa’nın hem de bölgenin istikrarı için kritik olduğunu söyledi. Schmid, Türkiye ve Almanya tarih boyunca güçlü bir bağ kurduğunu ve bu bağları ekonomik, kültürel ve siyasi alanlarda daha da derinleştirmesi gerektiğini kaydetti. Schmid, “Özellikle stratejik ortaklıklarımızı güçlendirmek her iki taraf için de büyük fayda sağlayacaktır” dedi.
TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ
Schmid, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri konusunda ise şunları söyledi: “Türkiye ile AB ilişkilerinin yeniden canlanması için çerçeve oluşturulmasının hazırlanması konusunda uzlaşma sağlamayı başardık. Tabii ki bunun hayata geçirilmesi gerekir ama en azından AB içinde Türkiye ile daha sıkı çalışılması konusunda bir uzlaşma var. Almanya arka planda çok sayıda bölgesel konularda Türkiye ile komşu ülkelerle gerilimin azaltılması için çaba sarf etti” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin AB ile ilişkileri ilerletmesi konusunda ise demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları alanlarında daha somut adımlar atılması gerektiğini vurguladı ve “Reformların yapılması, Türkiye’nin Avrupa perspektifini daha net hale getirecektir” dedi.
‘VİZEDEKİ SORUNLARI BİLİYORUZ’
Schmid, bir soru üzerine Türk vatandaşlarının sıkça şikayet ettiği vize konusuna da değindi. Schmid, Almanya’nın Heiko Maaş’ın dışişleri başkanlığı döneminde iki önemli adım attığını ifade etti. Bunlardan birinin, büyükelçiliklerin ve konsoloslukların yükünü hafifletmek üzere Dışişleri Bakanlığı bünyesinde merkezi bir vize birimi oluşturulması olduğunu belirti. Schmid bunun yanı sıra dijitalleşmenin de yürürlüğe girdiğini ifade ederek “Bazı tedbirler hayata geçirdik ama etkisini görmek biraz zaman alacak. Dijitalleşme, vize bölümündeki personelin sayısının artırılması gibi. Ama Türkiye özelinde çok büyük bir ihtiyaç olduğunu biliyoruz” dedi.
İŞ İNSANLARINA VİZE SORUNU
Öte yandan Türkiye’deki ekonomik gelişmelerden dolayı, kontrol sürecinin daha da sıklaştırıldığı bir dönem olduğunu belirten Schmid, “Bunu da açıkça söyleyebiliriz, vize verilirken bir şeye bakılıyor: Vize alan kişi geri dönüş yapacak mı? Ancak Türkiye’deki ekonomik koşullardan dolayı bazılarının vizeyle gelip burada kaldıkları durumlar da söz konusu. Bu insanı açıdan anlaşılır bir şey ama bu kabul edilemez. Şüpheyle yaklaşıldığı durumlarda vize başvurusu reddedilebiliyor. Bu nedenle reddetme kotası biraz arttı. Ama sorunun nerde olduğunu biliyoruz” diye konuştu. Schmid, ancak iş insanlarına örneğin fuar için gelecek iş insanlarına vize işlemlerini hızlandırılması gerektiğini ve bunun için çaba sarf edildiğini de ifade etti.