‘Sorunların Babası’ Seehofer’e açık mektup: Sorun ben değilim

Güncelleme Tarihi:

‘Sorunların Babası’ Seehofer’e açık mektup: Sorun ben değilim
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2018 09:49

Almanya’da yalnız muhalefet partilerinden değil, hemen her kesimden tepki gören ve “Yeter artık, istifa et git” çağrıları alan ‘sorunların babası’ Seehofer’e, 45 yıldan fazladır burada ‘yurdunda’ yaşayan biri olarak bir mektup da benden.

Haberin Devamı

‘Sorunların Babası’ Seehofer’e açık mektup: Sorun ben değilim
ALMANYA’da Büyük Koalisyon Hükümeti’nin ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik Parti’nin (CSU) Genel Başkanı olan Federal İçişleri, İmar ve Yurt Bakanı Horst Seehofer’e, istifa çağrısı içeren açık mektup sayısı son dönemlerde iyice arttı.
Yalnız muhalefet partilerinden değil, farklı kesimlerden de “Yeter artık, istifa et git” çağrıları yoğunlaştı.
Seehofer’in bu yıl mart ayına kadar sürdürdüğü Bavyera Eyalet Başbakanlığı döneminde, aynı zamanda kardeş parti Hıristiyan Demokrat Birlik Parti’nin (CDU) Genel Başkanı ve Başbakan Angela Merkel’in liberal sığınmacı politikasına karşı çıkıp, Almanya’nın sınırlarının sığınmacılara kapatılmasını istemesine tepkiler vardı.
Ama bu yıl temmuz ayında düzenlenen bir basın toplantısında, “69’uncu yaş günümde 69 sığınmacı sınır dışı edildi” diyerek adeta dalga geçer bir tutum sergilemesi tepkileri artırdı.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal Kadınlar eski Bakanı Renate Schmidt, Seehofer’in bu yaklaşımını “Bizim Almanya’da ve Avrupa’da sahip çıktığımız değerlere ihanet” olarak niteledi.
Ve yazdığı açık mektupta Horst Seehofer’i istifaya çağırdı.

Haberin Devamı

***
Bu yıl mart ayında Federal İçişleri, İmar ve Yurt Bakanı olarak göreve başlar başlamaz, “İslam Almanya’ya ait değil” diyerek yeni bir tartışma başlatması yetmiyormuş gibi, Chemnitz’de biri Iraklı, diğeri Suriyeli iki sığınmacının 35 yaşında bir Alman’ı bıçaklayıp öldürmeleri üzerine “Göç, bu ülkedeki tüm siyasi sorunların anasıdır” diye bir açıklamada bulundu.
Bu, aslında bir açıklama değil, suçlamaydı.
Bu, Almanya’da yaşayan 19.3 milyon göçmen kökenli insanı dışlamaydı.
Töhmet altında bırakmaktı.
Hükümet ortağı SPD de dahil, muhalefet partilerinden yoğun eleştiriler geldi.
Seehofer’in böyle bir makama layık olmadığını söyleyip, istifasını isteyenler oldu.
SPD Genel Sekreteri Lars Klingbeil, Seehofer için “Bu fotoğrafı gördüğümde, kendi kendime burada yeteri kadar sorunun babası görülmüyor mu diyorum” açıklamasında bulundu.
Yani, çok açık biçimde Bakan Seehofer’i, “Almanya’daki birçok sorunun babası” olarak niteledi.

Haberin Devamı

***
Önceki hafta da açık mektup üstüne açık mektup yayınlandı.
Aralarında Almanya Türk Toplumu (TGD) Berlin-Brandenburg Türk Toplumu (TBB), Türk-Alman Öğrenci ve Akademisyenler Platformu (TD Plattform), Frankfurt Türk Öğrenci Platformu’nun da bulunduğu ve göçmen kökenlilerin oluşturduğu birçok Sivil Toplum Kuruluşu (STK), “Siz bizim Yurt Bakanımız değilsiniz” başlığı altında bir açık mektup yayınladılar.
“Bütün insanlar için olan bir Yurt Bakanı farklı davranmalıdır. Bir Yurt Bakanı, toplumu daha fazla ayrıştırmamalı, aksine ülkemizdeki temel değerlerden yana açık bir tutum sergilemelidir. Aksi halde görevinden istifa etmeli ve yerini öyle davranacak birine bırakmalıdır” satırlarına yer verdiler.
Yani Bakan Seehofer’i istifaya davet ettiler.

Haberin Devamı

***
Aralarında Peter Lohmeyer, Jochen Busse, Meret Becker, Hugo Egon Balder gibi sinema sanatçılarının, müzisyen Inga Humpe’nin, Emily Atef, Andreas Veiel ve Dieter Brüggemann gibi film yapımcılarının, yazarların, gazeteci Günter Wallraff ile Berlinale’nin Direktörü Dieter Kosslick’in de bulunduğu birçok Alman sanat, kültür ve bilim insanı da ortaklaşa bir açık mektup yayınladı.
Onur, Sorumluluk, Demokrasi başlığı altında yayınladıkları açık mektupta, toplumu birleştirmek yetine bölücü bir tutum sergileyen Seehofer’i istifaya çağırdılar.

***
Evet, işte bir açık mektup da benden.
Sayın Bakan Seehofer,
Ben 1969 yılından beri yurt dışında ama yurdumda yaşıyorum.
Yurt dışında ilk 3.5 yılımı Fransa’da geçirdim.
Türkiye’den çok uzakta olsam da, kendimi yurdumda hissettim hep.
Çünkü ben artık oralıydım.
1973 yılının ilk yarısından beri Almanya’da yaşıyorum.
Yani 45 yılı aşkın bir süredir.
Kendimi hep yurdumda hissettim.
Öğrencilik döneminde arkadaşlarımın çoğu Alman’dı.
Hala da öyle.
Bu ülkenin yasalarına her zaman saygılı davrandım.
Bu ülkenin temel değerlerini her zaman hem benimsedim hem de savundum.
Kurallara, disipline uyma bağlamında zaman zaman “Alman’dan daha fazla Alman” oldum.
Yani ben hiçbir zaman sorun olmadım.
Hele hele tüm sorunların anası hiç olmadım.
Yalnız ben mi?
Tabii ki hayır.
Her toplumda olduğu gibi, kendi aralarından çıkan bazı kara koyunlar hariç, bu ülkede yaşayan Türklerin, Türk kökenlilerin ve diğer göçmen kökenli insanların hepsi de öyle.

BAKMADAN GEÇME!