Güncelleme Tarihi:
Altı hafta boyunca ZDF’in kült dizisi Traumschiff için Yeni Zelanda’dan Bali’ye (Endonezya), Kuala Lumpur’a (Malezya) ve sonunda Afrika’ya kadar seyahat ettin. Senin için profesyonel ve kişisel olarak en etkileyici an ne oldu?
Sıla Şahin: Bu seyahat her açıdan çok özeldi, bedensel, kültürel ve duygusal olarak. Uçakla ve özellikle de gemiyle seyahat ettik. MS Amadea hem bizim hareketli setimiz oldu hem de içi turistlerle dolu gerçek bir kruvaziyer gemisiydi. Okyanus üzerinde haftalarca olmak, kelimelerle anlatılması çok zor bir duygu. Bir noktada zaman ve mekân birbirine karışıyor, günün saatlerini kaybediyorsun, uyanıp soruyorsun: ‘Yeni Zelanda’da mıyım yoksa başka bir yerde miyim?’ diye...
Profesyonel olarak beni en çok etkileyen şey, Alman ekibinin bu özel şartlar altında nasıl profesyonelce çalıştığıydı. Her durumda ister güvertede ister tropikal sıcakta karada olsun, hep düzenli, odaklanmış ve disiplinli bir şekilde. Kişisel olarak ise bir duygu dalgalanması yaşadım. Bu inanılmaz yerleri görmek bir yandan büyüleyiciydi, diğer yandan da bir özlem vardı. Çünkü zaman farkı nedeniyle aileyle iletişim kurmak zorlaşmıştı. Beni en çok etkileyen anlar ise denizin ortasında, sadece suyla çevrili olduğumda yaşadığım sessizlik anlarıydı. Her şeyin bir anda çok hafifleştiği o anlar...
‘BRITTA’NIN KARAKTERİ BENİ CEZBETTİ’
Diziye olan katkını biraz daha açar mısın? Bu karakterde seni cezbeden ne oldu ve nasıl hazırlandın?
Sıla Şahin: Hazırlık her zaman metni iyi ezberlemekle başlar. Ama dürüst olmak gerekirse, oyunculukta çok şey, senin ve partnerlerinin arasında kurduğun enerjiye bağlıdır. O görünmeyen bağlantı çoğu zaman farkı yaratır. Tabii, içgüdü de büyük bir rol oynar ve biraz da yönetmenin talimatları. Bu dizide Britta Weigert karakterini canlandırdım, çok sert bir bağ sahibinin asistanı. Britta’nın karakteri beni özellikle cezbetti. Çünkü çeşitli durumlarda sıkışıp kalmış, bunları kendi isteğiyle yaratmamış ama yine de cezalandırılan veya azar işiten bir karakter. Yine de her zaman soğukkanlı kalmak ve kendini tutmak zorunda.
Britta, iyi bir arkadaş ve asistan olarak içsel bir güç ve sükûnet gösteriyor. Bu da benim için oyuncu olarak oldukça zorlu bir meydan okumaydı. Bu karakteri oynamak çok cazipti. Çünkü içinde sakladığı sevgiyi ve şefkati oynayabilmek istedim ama bunu gizli bir şekilde ve içsel bir huzurla yapmak, ilk bakışta belki de oldukça katı görünen bir karakterin ardında. Bu rolün en büyük cazibesi, 44 yıldır devam eden bir dizinin parçası olmak oldu.
‘BU PROJEDE YER ALMAK BÜYÜK BİR AYRICALIK’
‘Traumschiff’ dizisi 40 yılı aşkın süredir Alman televizyonunun vazgeçilmez bir parçası. Bu kült yapımın parçası olmak senin için ne ifade ediyor? Rolü aldığını duyduğunda çevrenden nasıl tepkiler aldın?
Sıla Şahin: Böylesine ikonik ve uzun ömürlü bir dizinin parçası olmak, kariyerimde çok büyük bir adım. Bu dizi, 10 milyonun üzerinde izleyiciye sahip ve birçok farklı ülkede yayınlanıyor. Hemen hemen bir geri dönüş gibi hissediyorum ve bunun benim için harika bir referans olduğunu biliyorum. Çünkü geniş bir hedef kitleye hitap ediyor ve bununla birlikte yeni kapılar açabilirim.
Rolü aldığımda çok heyecanlanmıştım ve çevrem de oldukça olumlu tepkiler verdi. Özellikle farklı ülkelerde çekim yapma fırsatı ve yeni kültürleri tanıma olasılığı çok heyecan vericiydi. Yeni Zelanda, Bali, Kuala Lumpur ve Afrika gibi ülkelerde çekimler yapmamız, bu deneyimi daha da büyüleyici hale getirdi. Dizi hâlâ çok sayıda insanı heyecanlandırıyor. Bu da bu deneyimi daha özel kılıyor. Bu projede yer almak gerçekten büyük bir ayrıcalık.
LET’S DANCE’TA İKİNCİ OLDU
Oyunculuk kariyerinin yanı sıra çok sayıda TV şovunda sevilen bir konuk olarak yer aldı. 2013 yılında Christian Polanc ile birlikte katıldığı ‘Let’s Dance’ (RTL) yarışmasında ikinci oldu. Ayrıca ‘Grill den Henssler’ (Henssler’i Kızart), ‘Das große Promibacken’, (Büyük Ünlüler Fırınlaması) ‘Die Hitwisser’ (Hit uzmanları), ‘Wer weiß denn sowas?’ (Bunu Kim İster?), ‘Stars in der Manege’ (Manej Yıldızları) gibi popüler programların yanı sıra; ‘Riverboat’ (Nehir teknesi), ‘Frühstücksfernsehen’ (Kahvaltı Televizyonu), ‘Das rote Sofa’ (Kırmızı Divan), ‘Guten Morgen Deutschland’ (Günaydın Almanya), ‘Mario Barth’ ve daha birçok programda sıkça misafir olarak yer aldı. Sunuculuk da yaptı. Örneğin Joiz Germany ve TLC kanallarında yayınlanan futbol Dünya Kupası formatı ‘#BraSila’ ve diğer programlarda rol aldı.
MODA DÜNYASINDA DA AKTİF
2023 yılında ilk yemek kitabı ‘Silas Orient Küche’yi (Sıla’nın Şark Mutfağı) yayımladı. Kitapta, kendi kökenlerinden, annelik rolünden ve yemek tutkusundan esinlenerek, geleneksel doğu aile tariflerini modern ve pratik bir şekilde sunuyor. Ayrıca sosyal medyada sık sık çocuklarıyla birlikte hazırladığı kısa ve eğlenceli yemek videolarıyla takipçileriyle bu tutkusunu paylaşıyor. Moda dünyasında da aktif olan Sıla, kendi ayakkabı koleksiyonu olan ‘Palado by Sila Sahin’ ile stil, konfor ve kişiliği bir araya getiriyor. Şu anda 2025 ilkbahar-yaz koleksiyonu satışta. Feminen tasarımlarıyla ve detaylara verdiği özenle beğeni topluyor. Austria Wien takımının kalecisi Samuel Radlinger ile evli olan Sıla Şahin’in iki erkek çocuğu var. Çift çocuklarıyla birlikte hem Berlin hem de Avusturya’da yaşıyor.