“Sevgili Olaf” diye başladı, Türk toplumunun...

Güncelleme Tarihi:

“Sevgili Olaf” diye başladı, Türk toplumunun...
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2021 10:51

Hamburg Eyalet Parlamentosu ve Federal Meclis eski milletvekil, ‘Almanya Türk Toplumu’ (TGD) Onursal Başkanı Prof. Dr. Hakkı Keskin, ‘Hamburglu hemşerisi’ Başbakan Olaf Scholz’a bir mektup yazarak beklentilerini iletti.

Haberin Devamı

YILLARCA Hamburg’da yaşayan Prof. Dr. Keskin, o dönemlerden beri tanıdığı ve samimi bir dostluğu olan Scholz’a postayla gönderdiği mektubu, bir gün sonra da Federal Çalışma ve Sosyal Bakanı Hubertus Heil ile Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser’a da e-posta yoluyla paylaştı. İşte Prof. Hakkı Keskin’in Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’a gönderdiği mektubun Türkçesi:
“Çok Sayın Başbakan Olaf Scholz,
Sevgili Olaf,
Senin Almanya Şansölyesi seçilmene ve yeni hükümetin oluşumuna çok sevindim. Sana ve yeni hükümete tüm kalbimle başarılar dilerim. Koalisyon anlaşması, devletin ve toplumsal düzenin geleceğine yönelik bir dizi önemli hedefleri öngörmektedir. Örneğin, asgari saat ücretinin 12 euro olması, büyük kent merkezlerinde yüksek kiraların önlenmesi ve Dünya İklim Anlaşması koşullarının yerine getirilmesi, ülkemiz ve dünya için önemli hedeflerdir.
Almanya’da en temel üç alanda yaşam koşullarının köklü olarak düzeltilmesine ilişkin olarak, sana aşağıdaki önerilerimi iletmek gereği duydum.

Haberin Devamı

EN TEMEL GÖREVİ OLMALI
1) Almanya’da iş hayatında alt ücret kesimlerden emekli olanların aylıkları, Almanya gibi zengin bir ülkeye ve dünyanın dördüncü büyük ekonomik ülkesine yakışmamaktadır. Çalışma ve Sosyal Bakanı Hubertus Heil bu durumun düzelmesi için çok başarılı bir uğraş verdiği halde, ‘Büyük Koalisyon’ ortakları Hıristiyan Birlik Partileri CDU/CSU’dan gelen engellemeler nedeniyle amaçladığı hedefine ulaşamamıştır. Bu nedenle senin başbakanlığında emeklilik ücretlerinin gerekli düzeye çıkarılması mümkün olmalıdır. Bunun sosyal devletin ve Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) en temel görevi olması gerekir.

“Sevgili Olaf” diye başladı, Türk toplumunun...
‘SÖZ VERİLDİĞİ HALDE...’
2) Almanyalı Türkler ve diğer göçmenler için vatandaşlık yasasının çağın gereklerine uygun olarak yenilenmesi ve çifte vatandaşlık hakkının kabul edilmesinin ne denli önemli olduğunu sen çok iyi biliyorsun. Bu istek, on yıllardır örgütümüz ‘Almanya Türk Toplumu’nun en önemli önerileri arasındaydı, bugün de böyledir. Ne yazık ki, SPD ve Yeşiller koalisyon hükümeti tarafından 2000 yılında çıkartılan yasa, bizlere verilen sözün aksine ‘Çifte Vatandaşlık’ hakkını sağlamamıştır. Oysa çifte vatandaşlık birçok ülkede on yıllardır uygulanmaktadır. Bunun ülkeye herhangi bir zararı olmadığı gibi, Almanya’ya olan bağlılığı da azaltmamaktadır. Sen çok iyi biliyorsun ki, birinci kuşak ağır yaşam ve çalışma koşulları nedeniyle Almancayı yeterince öğrenme olanağı bulamadı. Bu nedenle birinci kuşaktan insanlara Almanca bilme koşulunda özel bir jest yapılarak, Alman vatandaşlığı verilmelidir. Böylece emekliliklerini çoğunlukla kendi ülkelerinde geçiren bu insanlar, Almanya’daki çocuklarını ve torunlarını ziyarete gelirken vize alma veya benzeri sorunlarla karşılaşmamalıdırlar.

Haberin Devamı

‘IRKÇILIK BÜYÜK ZARAR VERİYOR’
3) Önceki Başbakan Sayın Merkel, Hanau’daki ırkçı saldırı nedeniyle yaptığı önemli açıklamasında; “Irkçılık bir zehirdir, düşmanlık bir zehirdir. Bu zehir birçok cinayetin ve suçun temel nedenidir” demiştir. Bu nedenle ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının önlenmesi için, kararlılıkla gerekli yasal ve uygulamaya ilişkin önlemlerin zaman kaybetmeksizin alınması, büyük önem taşımaktadır.
Ayrıca toplumsal yaşamdaki her türlü dışlanmanın önüne gerekli yasal ve kurumsal önlemlerle geçilmesi yönünde gereken adımlar atılmalıdır. Irkçılık ve Musevi düşmanlığı Almanya’ya öteden beri büyük zarar vermekte ve toplumsal barışı temelden yaralamaktadır.
Kalpten selamlarımla
Hakkı Keskin.”

BAKMADAN GEÇME!