Güncelleme Tarihi:
‘REFORM KURBANI OLDUM’
İşte bu yüzden 23 Şubat 2025’te yapılan erken genel seçimlerde, kendi seçim bölgelerinde en fazla oy alarak milletvekili seçilen CDU’lu 15, AfD’li 4, CSU’lu 3 ve SPD’li 1 aday Federal Meclis’e giremedi.
Bunlar arasında 2021 seçimlerinde Mannheim’daki seçim bölgesinde Yeşiller’den aday olan ve en fazla oy alarak Federal Meclis’e giren, ancak partisinin son dönemlerdeki politikasına kızdığı için ‘cephe değiştirip’ CDU’ya geçen ve bu seçimlerde de yine aynı bölgeden direkt aday olan ve adaylar arasında en fazla oy alan, ancak partisi daha az oy aldığı için devre dışı kalan Türkiye kökenli Melis Sekmen de var.
“Seçim Yasası’nda reformun kurbanı oldum” diyor Melis Sekmen haklı olarak.
Rheinland-Pfalz eyaletine bağlı Ludwigshafen/Frankenthal seçim bölgesinde direkt aday olan ve en fazla oy alarak seçmenler tarafından milletvekili seçilen Türkiye kökenli iş insanı CDU’lu Sertaç Bilgin de partisi eyalette daha düşük oy aldığı için Federal Meclis’e giremedi.
Sertaç Bilgin milletvekili seçildi ama milletvekili olamadı.
O da Melis Sekmen ve diğer 21 aday gibi Seçim Yasası’nda yapılan reformun kurbanı oldu ve halk tarafından seçildiği halde halkın temsilcisi olamadı.
MECLİSTEKİ KADIN VEKİL SAYISI
Eşitlik nerde?
Alman Anayasası’nın 3’üncü maddesinde “Bütün insanlar yasa önünde eşittirler. Erkek ve kadınlar eşit haklara sahiptirler. Devlet, kadın ve erkeklerin eşitliğinin gerçekten sağlanmasını özendirir ve var olan dezavantajların giderilmesi için çaba gösterir. Cinsiyeti, soyu, ırkı, dili, yurdu ve kökeni, inancı, dini veya siyasi görüşleri dolayısıyla hiç kimse mağdur edilemez ve hiç kimseye imtiyaz tanınamaz. Hiç kimse özür ve sakatlığından dolayı mağdur edilemez” denilmektedir.
Ama Federal Meclis’e giren kadın-erken milletvekili sayısına bakıldığında, eşitliğin ‘sadece kâğıt üzerinde kaldığı’ görülmektedir.
Hem de çok açık bir biçimde...
21’inci dönemde, yani son seçimlerde Federal Meclis’e girmeyi başaran 630 milletvekilinden sadece 204’ü kadındır.
Yani kadın milletvekili oranı yüzde 32.4’de kalmaktadır.
Bu oran 2021’deki seçimlerde yüzde 34.8’di.
Son seçimlerde kadın milletvekili oranı Yeşiller’de yüzde 61.2’ye, Sol Parti’de yüzde 56.2’ye ulaşırken, SPD’de bir dönem öncesine nazaran yüzde 0.1 düşüşle yüzde 41.7’yi bulurken, CSU’da yüzde 25’de, CDU’da yüzde 22.6’da, sağ popülist AfD’de ise sadece yüzde 11.8’de kalmaktadır.
*
Aynı durum göçmen kökenliler için de geçerlidir.
Almanya’da göçmen kökenli nüfus oranı yüzde 29.7 ve seçmen oranı yüzde 14.4 olduğu halde 630 milletvekilinden sadece 41’i göçmen kökenlidir.
Yani göçmen kökenli milletvekili oranı yüzde 6.5’i geçmemektedir.
Federal Meclis’e giren göçmen kökenli 41 milletvekilinden 19’u Türkiye kökenlidir.
Almanya’daki Türkiye kökenli nüfus oranı yüzde 3.38, seçmen oranı yüzde 1.86’dır.
Seçilen Türkiye kökenli milletvekili oranı da yüzde 3’ü bulmaktadır.
Tüm göçmen kökenli milletvekili oranına bakıldığında ‘eşitlik’ alanında ciddi bir eksiklik, daha doğrusu ‘eşitsizlik’ yaşandığı görülse de Türkiye kökenlilerin ‘kabul görmeye başladığı’ ve ‘iyi yolda olduğu’ sinyallerinin artması sevindiricidir.