Güncelleme Tarihi:
AŞIRI SAĞCILARIN TOPLANTISI
Çok geçmeden aralarında sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) mensubu bazı milletvekillerinin de bulunduğu Alman aşırı sağcıların başkent Berlin yakınlarındaki Potsdam kentinde bir villada yaptıkları toplantılarda, Almanya’da yaşayan sığınmacıları, yabancıları hatta Alman vatandaşı olsalar bile milyonlarca göçmen kökenliyi geri gönderme ‘Remigration’ planları yaptığı ortaya çıktı. Bunun üzerine sağduyulu Almanlar ve göçmen kökenliler sokaklara döküldü. Başta başkent Berlin olmak üzere Almanya’nın çeşitli kesimlerinde aşırı sağcılara karşı protesto gösterileri yapıldı.
ESRAR YASASI ÇIKARILDI
Nisan ayında Almanya’da bir ilk yaşandı ve SPD, FDP, Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümeti 18 yaş üzerindekilerin yanlarında belirli miktarda esrar bulundurmalarına, şahıslara 3 adet olmak üzere belirli dernek ve cemiyetlerin, kulüplerin, şahısların kenevir yetiştirmelerine izin veren ‘Esrar Yasası’ hayata geçirildi. Tabii bu gelişme de tepkilere yol açtı.
KALORİFER YASASI’NA TEPKİ
2023 yılında başlayan ve ‘Kalorifer Yasası’ olarak bilinen ve yeni konutlar ile binalarda en az yüzde 65 yenilenebilir enerji tüketecek ısı sistemi monte edilmesini içeren yasal düzenlemeyle iligili tartışmalar yaz aylarına doğru yine yoğunlaştı. Ortaklar arasındaki huzursuzluklar arttı.
AfD İKİNCİ PARTİ OLDU
6-9 Haziran tarihlerinde yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden sonra koalisyondaki sancılar daha da arttı. Çünkü Almanya’da 9 Haziran’da yapılan seçimlerde CDU/CSU yüzde 30, AfD yüzde 15.9, SPD yüzde 13.9, Yeşiller yüzde 11.9, Birlik Sahra Wagenknecht (BSW) yüzde 6.2, FDP yüzde 5.2, Sol Parti yüzde 2.7 ve Özgür Seçmenler (FW) yüzde 2.7 oy aldı. Tabii sağ popülist AfD’nin ‘ikinci güçlü parti’ konumuna yükselmesi hükümet partilerinin tedirginliğini artırdı. Hatta FDP’den “Koalisyonu terk edelim” sesleri bile yükselmeye başladı.
EYALET SEÇİMLERİ DÖNÜM NOKTASI
1 Eylül’de Saksonya ve Thüringen’de, 22 Eylül’de Brandenburg’da yapılan eyalet seçimleri ise SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetini çatırdatmaya başladı. Thüringen’de AfD yüzde 32.8 oy alarak ‘en güçlü parti’ oldu. CDU yüzde 23.6, BSW yüzde 15.8, Sol Parti yüzde 12.1, SPD yüzde 6.1 oy aldı. Yeşiller ile FDP yüzde 5 barajını aşamadı. Saksonya’da CDU yüzde 31.9, AfD yüzde 30.6, BSW yüzde 11.8, SPD yüzde 7.3, Yeşiller yüzde 5.1 ve Sol Parti yüzde 4.5 oy aldı. Brandenburg’da SPD yüzde 30.9, AfD yüzde 29.2, BSW yüzde 13.5, CDU yüzde 12.1 oy aldı Yeşiller, Sol Parti ve FDP yüzde 5 barajına takıldı. 3 eyalette de SPD, Yeşiller ve FDP’nin oy kaybına uğraması Scholz başbakanlığındaki koalisyon hükümetindeki huzursuzlukları artırdı.
ÜÇLÜ KOALİSYON ÇÖKTÜ
Yeşiller ekonomik alanda yatırım yapacaklara devlet desteğinin artırılması için bir ‘özel program’ sundu. Tabii her 3 eyalette de parlamentoya giremeyen FDP de kendi programını ilan ederek taze borç alınmasına karşı çıktı. Ekonomik alanda canlılığın yaratılması için ‘borç freninin’ esnekleştirilmesinden yana olan Şansölye Scholz, küçük ortak FDP’yi bir türlü yola getiremedi. FDP lideri olan Federal Maliye Bakanı Christian Lindner, 6 Kasım günü yapılan görüşmelerde de direnince küplere binen Şansölye Scholz, telefona sarılarak Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’i aradı ve Lindner’i görevden almasını istedi. Bunun üzerine Lindner başbakanlığı terk etti ve kısa bir süre sonra da istifa etti. Lindner istifasını açıklayınca kabinedeki FDP’li Federal Adalet Bakanı Marco Buschmann ile Federal Eğitim ve Araştırma Bettina Stark-Watzinger de istifa etti. FDP’li Federal Dijitalleşme ve Ulaştırma Bakanı Bakanı Volker Wissing ise partiden istifa ederek görevde kaldı. Ama ‘üçlü koalisyon’ o akşam çöktü.
ERKEN SEÇİM KARARI ALINDI
SPD ile Yeşiller’den oluşan azınlık hükümeti ile ‘yola devam’ kararı alan Scholz, muhalefetten ve farklı kesimlerden gelen tepki ve eleştirilerin artması üzerine ocak ayında güvenoyu isteyeceğini ve mart ayı sonuna doğru da erken seçim yapılmasının yolunu açacağını ilan etti. Ancak “Güvenoyu istemek için niye bu kadar bekleyeceksin?” diye eleştirilerin artması üzerine 11 Aralık’ta güvenoyu başvurusunda bulunacağını ve 16 Aralık’ta da güvenoyu oylaması yapılacağını erken genel seçimlerin de 23 Şubat’ta yapılması konusunda görüş birliğine vardıklarını açıkladı.
Nitekim öyle de oldu. Scholz, Federal Meclis Başkanı Baerbel Bas’a bir kurye aracılığıyla güvenoyu talebini iletti ve 16 Aralık’ta da oylama yapıldı. 733 sandalyeli Federal Meclis’te oy kullanan 717 milletvekilinden 207’si Scholz’a güven duyarken 394 parlamenter “Hayır” dedi. 116 milletvekili de çekimser oy kullandı. Oylamanın hemen ardından Başbakan Scholz, Bellevue Sarayı’na gitti ve Cumhurbaşkanı Steinmeier’den Federal Meclis’i feshederek erken seçim tarihini ilan etmesini istedi. Ve Steinmeier de 27 Aralık’ta Federal Meclis’i feshederek seçimlerin 23 Şubat’ta yapılacağını ilan etti.
İŞSİZLİK ORANI YÜKSELDİ
Almanya’nın önde gelen ekonomi kurum ve kuruluşları tarafından yapılan bilimsel çalışmalara göre, 8 Aralık 2021 tarihinde başbakanlık koltuğuna oturan SPD’li Olaf Scholz’un 3 yıllık iktidarı döneminde, 2022 yılında yüzde 5.3 olan işsizlik oranı şu günlerde 5.9’a yükseldi. İşsiz sayısı 2.8 milyona ulaştı. Pandemi nedeniyle 2022 yılında yüzde 7.9’a ulaşan enflasyon oranı günümüzde yüzde 2.4’e düştüğü halde, diğer gelişmiş ülkelere göre bu oranın hâlâ yüksek olduğu belirtildi. Aynı araştırmalara göre, Almanya’da yaşam koşuluları 2021-2024 yıllarında yüzde 19.2 artış gösterdi. Yiyecek içecek fiyatları yüzde 30, enerji fiyatları yüzde 35 ve kiralar da yüzde 8 arttı. ‘Üçlü koalisyon’ döneminde ücretler 2022’de yüzde 2.6, 2023’te yüzde 6 ve 20224’de de yüzde 5.6 arttı, ancak yaşam koşullarındaki artışın çok daha yüksek oldu.
Almanya’da 2021’de 13 bin 993, 2022’de 14 bin 590, 2023’te 17 bin 814 şirket iflas ederken, 2024 yılında bu rakam 20 bin 500’ü geçti. Almanya’nın 2021 yılında 2 trilyon 321 milyar Euro olan devlet borçları 2024’de 2 trilyon 460 milyar Euro’ya ulaşırken kişi başına borç 29 bin 74 Euro’yu buldu. Dünyanın çeşitli kesimlerinde olduğu gibi Avrupa ülkelerinin çoğunda ekonomik alanda canlılık yaşanırken, Almanya’daki durgunluk 2024 yılında da devam etti ve 2024’teki büyüme hızı yüzde 0.1’de kaldı.
Yani 2024 yılı sancılı başladı ve sancılı bitti.
-------------
Not: Tüm okuyucularımızın yeni yılını kutlar; 2025’in sağlık, huzur, sevgi ve barış getirmesini dileriz.