Sancılı başladı, sancılı bitti

Güncelleme Tarihi:

Sancılı başladı, sancılı bitti
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2024 11:18

Almanya, dünyayı kasıp kavuran Covid-19 belası sona erse de Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü savaş nedeniyle özellikle ekonomik alanda beklenmedik sıkıntılar yaşarken, Federal Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bir karar nedeniyle 2024 yılına sancılı bir giriş yaptı. Aslında “Geliyorum” diyen bir sancıydı bu.

Haberin Devamı

Sancılı başladı, sancılı bitti
SPD, Yeşiller ve FDP’nin oluşturduğğu koalisyon hükmeti, pandeminin üstesinden gelmek için 2022 yılı için öngörülen ama harcanmayan 60 milyar Euro’yu ‘iklim koruma ve transformasyon fonu’ olarak 2024 yılı bütçesine aktardı.
Türkiye’nin eski başbakanlarından Turgut Özal’ın “Anayasayı bir defa delmekle bir şey olmaz” prensibinden hareket eden Başbakan Olaf Scholz hükümetinin bu ‘borç frenini’ delme girişimini yemeyen Federal Anayasa Mahkemesi, “Böyle bir uygulama Anayasa ile bağdaşmaz” kararı verdi.
Zaten enerji fiyatlarındaki artışa rağmen Yeşiller’in bastırmasıyla Almanya’da faaliyetteki son 3 nükleer santralın da kapatılması yüzünden küçük ortak FDP ile yaşanan sancılar, bu karar üzerine daha da artınca, 2024 yılına sancılı girildi.
Sancılı başladı, sancılı bitti
ÇİFTÇİLER SOKAKLARA DÖKÜLDÜ
Tabii sancıların artmasında ekonomik alanda yaşanan daralmalar, küçük ve orta ölçekli çok sayıda işyerinin kapatılması ve buna paralel olarak işsiz sayısının artması, kalkınma hızının gerilemesi, fiyatların artması da etkin rol oynadı.
Ama sancılı da başlasa 2024’ün daha iyi geçeceği umudu da kaybedilmedi.
Ancak hiç de öyle başlamadı. Yeni yıl ve hükümetin traktör gibi tarım alanında kullanılan araçlardan vergi alınmaması uygulamasına son verme ve mazot yardımını büyük ölçüde kısıtlama kararı üzerine çiftçiler ocak ayı başlarında sokaklara döküldü. Bunun üzerine beklenilen kadar olmasa da hükümet geri adım atmak zorunda kalınca protestolar da durdu.

Haberin Devamı

AŞIRI SAĞCILARIN TOPLANTISI
Çok geçmeden aralarında sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) mensubu bazı milletvekillerinin de bulunduğu Alman aşırı sağcıların başkent Berlin yakınlarındaki Potsdam kentinde bir villada yaptıkları toplantılarda, Almanya’da yaşayan sığınmacıları, yabancıları hatta Alman vatandaşı olsalar bile milyonlarca göçmen kökenliyi geri gönderme ‘Remigration’ planları yaptığı ortaya çıktı. Bunun üzerine sağduyulu Almanlar ve göçmen kökenliler sokaklara döküldü. Başta başkent Berlin olmak üzere Almanya’nın çeşitli kesimlerinde aşırı sağcılara karşı protesto gösterileri yapıldı.

Haberin Devamı

ESRAR YASASI ÇIKARILDI
Nisan ayında Almanya’da bir ilk yaşandı ve SPD, FDP, Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümeti 18 yaş üzerindekilerin yanlarında belirli miktarda esrar bulundurmalarına, şahıslara 3 adet olmak üzere belirli dernek ve cemiyetlerin, kulüplerin, şahısların kenevir yetiştirmelerine izin veren ‘Esrar Yasası’ hayata geçirildi. Tabii bu gelişme de tepkilere yol açtı.

Sancılı başladı, sancılı bitti
SINIRLARDA SIKI KONTROL
Avrupa’ya sığınmacı sayısında sistematik artış mayıs ayında Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında bu konuda yaşanan sürtüşmeleri artırırken, Almanya’daki partileri de birbirine düşürdü. CDU/CSU, AB dış sınırlarında kontrollerin artırılmasını, hatta başvuruların değerlendirilmesi için ‘Sığınmacı Merkezleri’ oluşturulmasını gündeme getirdi. Sağ popülist AfD, sığınmacıların Almanya’ya girmesine izin verilmemesini istedi. Hükümet partileri SPD, Yeşiller ve FDP baştan karşı çıksalar da halkın isyan etmeye başlaması üzerine Almanya sınırlarında kontrollerin artırılmasına karar vermek zorunda kaldı.

Haberin Devamı

KALORİFER YASASI’NA TEPKİ
2023 yılında başlayan ve ‘Kalorifer Yasası’ olarak bilinen ve yeni konutlar ile binalarda en az yüzde 65 yenilenebilir enerji tüketecek ısı sistemi monte edilmesini içeren yasal düzenlemeyle iligili tartışmalar yaz aylarına doğru yine yoğunlaştı. Ortaklar arasındaki huzursuzluklar arttı.

AfD İKİNCİ PARTİ OLDU
6-9 Haziran tarihlerinde yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden sonra koalisyondaki sancılar daha da arttı. Çünkü Almanya’da 9 Haziran’da yapılan seçimlerde CDU/CSU yüzde 30, AfD yüzde 15.9, SPD yüzde 13.9, Yeşiller yüzde 11.9, Birlik Sahra Wagenknecht (BSW) yüzde 6.2, FDP yüzde 5.2, Sol Parti yüzde 2.7 ve Özgür Seçmenler (FW) yüzde 2.7 oy aldı. Tabii sağ popülist AfD’nin ‘ikinci güçlü parti’ konumuna yükselmesi hükümet partilerinin tedirginliğini artırdı. Hatta FDP’den “Koalisyonu terk edelim” sesleri bile yükselmeye başladı.

Sancılı başladı, sancılı bitti
ÇİFTE VATANDAŞLIK İMKÂNI
27 Haziran’da ise Almanya’da bir ilk daha gerçekleşti. Almanya’da yaşayan ve belirli koşulları yerine getiren yabancılara çifte vatandaşlık verilmesini içeren ‘Modern Vatandaşlık Yasası’ hayata geçirildi ve bu yasayla, 8 yıl yerine Almanya’da yasal olarak 5 yıl yaşayanlar, hatta fahri görev üstlenenler ve iyi uyum sağlayanlar 3 yıl sonra çifte vatandaş olma hakkına sahip oldu. Tabii hem AfD hem de CDU/CSU buna yine tepki gösterdi. CDU/CSU iktidara gelmeleri halinde bu yasayı da iptal edeceklerini açıkladı.
Mayıs ayı sonunda Afganistan kökenli bir sığınmacının bir Alman polis memurunu öldürmesi ve 5 kişiyi yaralamasının ardından 23 Ağustos’da Solingen’de Suriye kökenli bir sığınmacının 3 kişiyi öldürüp 8 kişiyi de yaralaması, Almanya’da sığınmacı kavgasını yeniden alevlendirdi. Hükümete yönelik eleştiri ve tepkiler artarken, koalisyondaki sancıları da tetikledi.

Haberin Devamı

EYALET SEÇİMLERİ DÖNÜM NOKTASI
1 Eylül’de Saksonya ve Thüringen’de, 22 Eylül’de Brandenburg’da yapılan eyalet seçimleri ise SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetini çatırdatmaya başladı. Thüringen’de AfD yüzde 32.8 oy alarak ‘en güçlü parti’ oldu. CDU yüzde 23.6, BSW yüzde 15.8, Sol Parti yüzde 12.1, SPD yüzde 6.1 oy aldı. Yeşiller ile FDP yüzde 5 barajını aşamadı. Saksonya’da CDU yüzde 31.9, AfD yüzde 30.6, BSW yüzde 11.8, SPD yüzde 7.3, Yeşiller yüzde 5.1 ve Sol Parti yüzde 4.5 oy aldı. Brandenburg’da SPD yüzde 30.9, AfD yüzde 29.2, BSW yüzde 13.5, CDU yüzde 12.1 oy aldı Yeşiller, Sol Parti ve FDP yüzde 5 barajına takıldı. 3 eyalette de SPD, Yeşiller ve FDP’nin oy kaybına uğraması Scholz başbakanlığındaki koalisyon hükümetindeki huzursuzlukları artırdı.

Haberin Devamı

ÜÇLÜ KOALİSYON ÇÖKTÜ
Yeşiller ekonomik alanda yatırım yapacaklara devlet desteğinin artırılması için bir ‘özel program’ sundu. Tabii her 3 eyalette de parlamentoya giremeyen FDP de kendi programını ilan ederek taze borç alınmasına karşı çıktı. Ekonomik alanda canlılığın yaratılması için ‘borç freninin’ esnekleştirilmesinden yana olan Şansölye Scholz, küçük ortak FDP’yi bir türlü yola getiremedi. FDP lideri olan Federal Maliye Bakanı Christian Lindner, 6 Kasım günü yapılan görüşmelerde de direnince küplere binen Şansölye Scholz, telefona sarılarak Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’i aradı ve Lindner’i görevden almasını istedi. Bunun üzerine Lindner başbakanlığı terk etti ve kısa bir süre sonra da istifa etti. Lindner istifasını açıklayınca kabinedeki FDP’li Federal Adalet Bakanı Marco Buschmann ile Federal Eğitim ve Araştırma Bettina Stark-Watzinger de istifa etti. FDP’li Federal Dijitalleşme ve Ulaştırma Bakanı Bakanı Volker Wissing ise partiden istifa ederek görevde kaldı. Ama ‘üçlü koalisyon’ o akşam çöktü.

ERKEN SEÇİM KARARI ALINDI
SPD ile Yeşiller’den oluşan azınlık hükümeti ile ‘yola devam’ kararı alan Scholz, muhalefetten ve farklı kesimlerden gelen tepki ve eleştirilerin artması üzerine ocak ayında güvenoyu isteyeceğini ve mart ayı sonuna doğru da erken seçim yapılmasının yolunu açacağını ilan etti. Ancak “Güvenoyu istemek için niye bu kadar bekleyeceksin?” diye eleştirilerin artması üzerine 11 Aralık’ta güvenoyu başvurusunda bulunacağını ve 16 Aralık’ta da güvenoyu oylaması yapılacağını erken genel seçimlerin de 23 Şubat’ta yapılması konusunda görüş birliğine vardıklarını açıkladı.
Nitekim öyle de oldu. Scholz, Federal Meclis Başkanı Baerbel Bas’a bir kurye aracılığıyla güvenoyu talebini iletti ve 16 Aralık’ta da oylama yapıldı. 733 sandalyeli Federal Meclis’te oy kullanan 717 milletvekilinden 207’si Scholz’a güven duyarken 394 parlamenter “Hayır” dedi. 116 milletvekili de çekimser oy kullandı. Oylamanın hemen ardından Başbakan Scholz, Bellevue Sarayı’na gitti ve Cumhurbaşkanı Steinmeier’den Federal Meclis’i feshederek erken seçim tarihini ilan etmesini istedi. Ve Steinmeier de 27 Aralık’ta Federal Meclis’i feshederek seçimlerin 23 Şubat’ta yapılacağını ilan etti.

İŞSİZLİK ORANI YÜKSELDİ
Almanya’nın önde gelen ekonomi kurum ve kuruluşları tarafından yapılan bilimsel çalışmalara göre, 8 Aralık 2021 tarihinde başbakanlık koltuğuna oturan SPD’li Olaf Scholz’un 3 yıllık iktidarı döneminde, 2022 yılında yüzde 5.3 olan işsizlik oranı şu günlerde 5.9’a yükseldi. İşsiz sayısı 2.8 milyona ulaştı. Pandemi nedeniyle 2022 yılında yüzde 7.9’a ulaşan enflasyon oranı günümüzde yüzde 2.4’e düştüğü halde, diğer gelişmiş ülkelere göre bu oranın hâlâ yüksek olduğu belirtildi. Aynı araştırmalara göre, Almanya’da yaşam koşuluları 2021-2024 yıllarında yüzde 19.2 artış gösterdi. Yiyecek içecek fiyatları yüzde 30, enerji fiyatları yüzde 35 ve kiralar da yüzde 8 arttı. ‘Üçlü koalisyon’ döneminde ücretler 2022’de yüzde 2.6, 2023’te yüzde 6 ve 20224’de de yüzde 5.6 arttı, ancak yaşam koşullarındaki artışın çok daha yüksek oldu.
Almanya’da 2021’de 13 bin 993, 2022’de 14 bin 590, 2023’te 17 bin 814 şirket iflas ederken, 2024 yılında bu rakam 20 bin 500’ü geçti. Almanya’nın 2021 yılında 2 trilyon 321 milyar Euro olan devlet borçları 2024’de 2 trilyon 460 milyar Euro’ya ulaşırken kişi başına borç 29 bin 74 Euro’yu buldu. Dünyanın çeşitli kesimlerinde olduğu gibi Avrupa ülkelerinin çoğunda ekonomik alanda canlılık yaşanırken, Almanya’daki durgunluk 2024 yılında da devam etti ve 2024’teki büyüme hızı yüzde 0.1’de kaldı.
Yani 2024 yılı sancılı başladı ve sancılı bitti.
-------------
Not: Tüm okuyucularımızın yeni yılını kutlar; 2025’in sağlık, huzur, sevgi ve barış getirmesini dileriz.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!