MÜZEDE bulunan ve Orta Asya’dan günümüze kadar gelen tarihi eserler ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Müzeyle ilgili Demirören
Haber Ajansı’na (DHA) konuşan müzenin kurucusu
Cemalettin Özdemir, müzeyi kurmasının amacının Türk toplumunu ve medeniyetini özellikle Alman vatandaşlarına ve diğer toplumlara anlatmak olduğunu belirtti. Özdemir, Türklerin sadece misafir işçi olmadıklarını, zengin kültüre sahip olduğunu gösterdiklerini söyledi. Özdemir, ziyaretçilerin Türklere ve Müslümanlara karşı ön yargılarından arınmış olarak müzeden ayrıldıkların ifade etti. Cemalettin Özdemir, Batman’dan geldiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Hepinizin bildiği gibi bizim geldiğimiz coğrafya, Hristiyan ve Yahudiler, Müslümanlar Alevi, Sünni Kürt, Türk, Arap hep birlikte yaşıyoruz. Yani ben buna çok renkli bir toplum diyorum. Binlerce yıldır bizim hakim olduğumuz yerlerde büyük bir uyum içinde yaşadık. Almaya’ya geldiğimde gördüm ki, Türkler ve Almanlar kendi aralarında getto gibi yaşıyorlar. Ben Türkiye’deki renkleri bu eserler vasıtasıyla buraya taşıdım.”
YILDA ON BİN KİŞİ ZİYARETÇİTürk müzesini çoğunluğu Alman askerler olmak üzere polisler ve öğrenciler ziyaret ediyor. Müdür Özdemir müzeyi yılda yaklaşık 10 bin kişinin ziyaret ettiğini ve yüzde 90’ının Türklere ve Müslümanlara karşı ön yargılarından arınmış olarak müzeden ayrıldıklarını vurguladı. Cemalettin Özdemir, 1838 yılından kalma el yazması Kuranı Kerim’in büyük ilgi gördüğünü ifade etti. Özdemir, sergilenen kıyafetlerin özelliklerini anlatarak, Türklerin Orta Asya’dan gümünüze gelen giysileri tanıttı.
Medina Derneği sözcüsü Cemalettin Özdemir, Türklerin göç eden bir millet olmaları diğer kültürleri etkilerken öte yandan da onların birçok unsurunu bünyesinde topladıklarını ifade etti. Özdemir, Medina Derneği olarak eski çağlara kadar uzanan dönemden bu yana dünyanın değişik bölgelerinde Türklere ait kültürel öğeleri bir araya getirdiklerini kaydetti.
