Güncelleme Tarihi:
BAŞKA BİR ODAYA ALDILAR
Görüşmelerden sonra düzenlenmesi öngörülen ortaklaşa basın toplantısı iptal edilirken, Volodimir Zelenki ve beraberindeki heyet, Beyaz Saray’ı planlanandan daha erken terk edip ayrıldı.
Hatta ABD’nin önde gelen radyo ve televizyon kurumlarından CBS’e göre, bu görüşmenin ardından Ukrayna heyeti Oval Ofis’te başka bir odaya alındı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ile Dışişleri Bakanı Marco Rubio kendilerine Beyaz Saray’dan ayrılmalarını önerdi.
Yani bir yerde “Burayı terk edin” denildi.
GÜNEY AFRİKA LİDERİNE DE AYNI MUAMELE
Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı Cyrik Ramaphosa, mayıs ayı ortalarında Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump’la bir araya geldi.
Ev sahibi Trump, Oval Ofis’te ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında, Ramaphosa’yı ülkesinde beyazlara karşı soykırım uygulamakla suçladı.
Tabii Cyril Ramaphosa bu suçlamaları geri çevirdi.
Bunun üzerine kanıt olarak Donald Trump iki ayrı video görüntülerini ekrana taşıdı.
Videolardan biri Güney Afrikalı siyasetçi Julius Malema’nın, içinde ‘shoot the Boer’ (Boerleri-Güney Afrika’daki beyaz çiftçiler-vurun) söylemi geçen bir şarkının klibiydi.
Ramaphosa, Malema’nın sözlerini kendisinin de kınadığını, ancak bunun ülkesinin politikasını yansıtmadığını söyledi.
Ayrıca ülkesinde işlenen cinayetlerde yalnız beyaz çiftçilerin değil, siyahi çiftçilerin de öldürüldüğünü hatırlattı.
Nitekim Güney Afrika Polis Teşkilatı Başkanı Senzo Mchunu, daha sonra çiftlik saldırılarında hayatını kaybeden 6 kişiden 5’inin siyahi Güney Afrikalı olduğunu açıkladı.
Mchunu, Trump’ın ‘soykırım kanıtı’ olarak izlettiği video klipteki haçların beyaz çiftçi mezarları değil, KwaZulu-Natal’da 2020’de yaşanan çiftlik cinayetinin ardından düzenlenen protestoya ait olduğunu söyledi ve “Haçlar, yıllar boyunca çiftliklerde gerçekleşen cinayetleri sembolize etmektedir, onlar mezar değil” dedi.
Donald Trump, Amerikalıların, İngilizlerin, Fransızların, Hollandalıların, Almanların, Afrikalı siyahileri yıllarca sömürdüklerini unutuverdi. ABD'de yıllarca siyahilerin dışlandığını, ayrımcılığa uğradığını, 'ikinci sınıf vatandaş' muamelesi gördüğünü bilmezden, görmezden ve duymazdan geldi.
SIRA MERZ’DE Mİ?
İşte Beyaz Saray’da yaşanan bu gerginlik ve suçlamalardan sonra geçen hafta Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in ABD’ye yaptığı ilk resmi ziyaret öncesi de Almanya’da ciddi bir tedirginlik yaşandı.
Şubat ayı ortalarına doğru Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen 61’inci Güvenlik Konferansı’na katılan ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance’in Avrupa’nın demokrasiden uzaklaştığı yönündeki suçlamalarını geri çeviren ve “Bu Avrupa’ya saldırıdır” diyen Friedrich Merz’e Donald Trump’ın nasıl davranacağı sorusu Almanya’da gündem oldu.
Farklı partilerden politikacılar gibi Alman medyası da “Trump, Merz’e nasıl davranacak?” sorusunu gündeme taşıdı.
Trump’ın Merz’e de Zelenski ve Ramaphosa’ya davrandığı gibi bir tutum sergileyeceği yorumunda bile bulunanlar oldu.
KORKULAN OLMADI
Ama korkulan olmadı.
Baba tarafından ataları Alman kökenli olan Donald Trump, Friedrich Merz’i Beyaz Saray’da konuk etti.
Friedrich Merz, Beyaz Saray’ın misafirhanesinde geceledi.
Geçen hafta perşembe günü öğleden önce hem ikili hem heyetler arası görüşmeler yapıldı.
Merz, ABD Başkanı Trump’a Almanya’nın Rheinland-Pfalz eyaletine bağlı Kallstadt Beldesi’nde dünyaya gelen dedesi Frederik Trump’ın altın çerçeveli doğum belgesini armağan etti.
Trump, Friedrich Merz’e “Almancan da İngilizcen kadar güzel mi?” diyerek iltifatlar yağdırdı.
Kendisini davet eden Merz’e Almanya’yı ziyaret etme sözü verdi.
Korkulan olmadı ve Friedrich Merz, memnun bir vaziyette Berlin’e döndü.