Güncelleme Tarihi:
Babasını, annesini ve erkek kardeşini Nazi Toplama Kampı Auschwitz’de kaybeden, gönderildiği Theresienstadt Toplama Kampı’ndan sağ olarak çıkıp ABD’ye sığınan ve 60 yıl sonra yeniden 1921 yılında doğduğu Almanya’ya dönen ve başkent Berlin’de yaşayan Margot Friedlaender’e ödülünü Münster’de düzenlenen törende Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier takdim etti. Cumhurbaşkanı Steinmeier, barış, demokrasi, insanlık, hoşgörü ve yaşanılanların unutulmaması için yıllardır sürdürdüğü yoğun angajmandan dolayı Fiedlaender’e övgüler yağdırırken, “Farklı toplumumuzda birlikte yaşamın sürdürülmesi için ön yargılara ve olumsuz duygulara karşı verdiğiniz mücadeleden dolayı sonsuz saygı ve tevazuyla gösterdiğiniz angajmanın önünde eğiliyoruz” dedi. Steinmeier, ABD Başkanı Donald Trump’ın ve yeni Amerikan yönetiminin müttefiklerinden uzaklaşmasını da eleştirdi. “Kafayı kuma gömmek yerine şimdi cesur davranmak ve güçlü olmak zamanıdır” derken, transatlantik prensiplerine sahip çıkılması çağrısında bulundu.
‘HEPİMİZ EŞİTİZ’
Şu günlerde barışın yeniden tehlikede olduğuna işaret eden Margot Friedlaender de “Onlara insan olarak saygı duymayan insanlar tarafından öldürülen tüm insanlar adına konuşuyorum. Herkesin birey olarak barış içinde birlikte yaşamın, demokrasinin korunması için sorumlulukları vardır. O zamanlar yaşananlar bir daha yaşanmamalı. Hepimiz eşitiz. İnsan olun!” dedi. 50 bin Euro’luk ödülü Margot Fiedlaender Vakfı’na bağışlayacağını da söyledi.
60 YIL SONRA BERLİN’E DÖNDÜ
Margot Friedlaender 1921 yılında Berlin’de doğdu. Babasıyla annesi 1937 yılında ayrıldıkları için kendisinden 4 yaş küçük erkek kardeşiyle birlikte Berlin’in Kreuzberg kesiminde annesinin yanında yaşadı. Nazi döneminde girişilen Yahudi soykırımının başlangıcı döneminde kendisine Alman komşuları sahip çıktı. Bir süre onların yanında yaşadı. Ancak bir ihbar üzerine yakalanarak 1944 yılında Theresienstadt Toplama Kampı’na gönderildi. Nazi döneminin toplama kamplarında milyonlarca insan gibi babasını, annesini ve erkek kardeşini kaybetti. Sovyetler Birliği’ne (SB) ait Kızıl Ordu’nun müdahalesi sayesinde sağ kurtuldu ve orada tanıştığı Yahudi kökenli Adolf Friedlaender’le sonradan evlenerek 1946 yılında ABD’ye yerleşti. Yaklaşık 60 yıl sonra, 2003 yılında Berlin Senatosu’nun daveti üzerine yeniden Berlin’e ayak bastı. 2010 yılında da ABD’yi terk edip yeniden Berlin’e yerleşti. O zamandan beri de Almanya’nın her yerindeki okullarda öğrencilere Nazi döneminde yaşanan soykırımı, çekilen acıları anlatmakta, bu tür felaketlerin bir daha yaşanmaması için barış ve sevgi çağrısında bulunmaktadır.