Japonlara, NSU cinayetlerini anlattı
Güncelleme Tarihi:
Almanya’nın başkenti Berlin’de doğup büyüyen Türk kökenli genç avukatlardan Onur Özata, aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü teröristleri tarafından katledilen 8 Türk, bir Yunan ve bir Alman kadın polis cinayetlerinin perde arkasını, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’ndeki duruşmaları, sanıklara verilen cezaları ve kurban yakınlarının yanı sıra başta Almanya’daki Türkler ve Türk kökenliler olmak üzere, sağduyulu herkesin yaşadığı hayal kırıklıklarını Japonya’ya taşıdı.
2012 yılında Berlin-Neukölln’de henüz 22 yaşındayken muhtemelen aşırı sağ motifli bir cinayete kurban giden Türk kökenli Burak Bektaş ile 2001 yılında Nürnberg’de NSU teröristleri tarafından kurşunlanarak katledilen Abdurrahim Özüdoğru’nun yakınlarının avukatlığını yapan Onur Özata, Kyoto ve başkent Tokyo’da verdiği konferanslarda, duruşmalar bittiği halde, kafalarda birçok soru işaretleri kaldığına dikkat çekti.
438 duruşmadan sonra karara bağlandığı halde, NSU davasında birçok konunun aydınlığa kavuşmadığını, birçok sorunun yanıtsız kaldığını anlattı.
***
NSU teröristlerini kim veya kimler korudu?
NSU gerçekten Uwe Mundlos, Uwe Böhnhardt ve Beate Zschaepe üçlüsünden mi oluşuyordu?
Federal Anayasa Koruma Teşkilatı ile Eyalet Anayasa Koruma Teşkilatları neler biliyordu, neler gizledi?
Bazı belgeler niçin imha edildi?
Hessen Eyalet Anayasa Koruma Teşkilatı niçin NSU ile ilgili bazı belgelere 120 yıl ambargo koydu?
Bu listenin uzayıp gittiğine işaret eden Onur Özata, Federal Başsavcılığın davanın her yönüyle aydınlatılması için geren çabayı göstermediğinin düşünüldüğünü söyledi.
Münih’teki Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin birçok noktanın açıklığa kavuşturulmasını sağlayacak olası delilleri reddettiğini hatırlattı.
Federal Başsavcı’nın kurumsal ırkçılığa karşı soruşturma açılmasına ilgisiz kaldığını anlattı.
Tabii emniyet birimlerinin temel ırkçılık anlayışı yüzünden yanlış yönde soruşturma yapıp, kurban yakınlarına cinayet faili gözüyle baktıklarını da.
***
Tokyo’daki konferansta Ceza Hukuku uzmanı Prof. Sanyun Kim ile nefret suçları uzmanı avukat Shiki Tomimasu da tebliğ sundular.
Japonya’da Kore kökenli azınlığa dönük ırkçılık hakkında detaylı açıklamalarda bulundular.
Kore kökenli Prof. Kim, üniversitede görev almasını engellemek için aşırı milliyetçi Japonların tam bir ırkçılık sergilediklerini anlattı.
Avukat Onur Özata, “Irkçılığın küresel bir sorun olduğunu Japonya’da da gördüm” diyor.
Tabii ırkçılığa karşı her alanda mücadele edilmesi gerektiğini de söylüyor.
BÜYÜKELÇİLİKTEKİ ‘BARIŞ KONSERİ’
İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki kentlerini 6 ve 9 Mayıs 1945 tarihlerinde atom bombasıyla vurdu.
Çoğu sivil en az 129 bin kişi öldürüldü.
Bu bombaların etkisiyle daha sonraki yıllarda da on binlerce kişi yaşamını yitirdi.
İşte bu katliamın 73’üncü yılında Türkiye’nin Tokyo Büyükelçiliği’nde Barış ve dostluk konseri adı altında bir anma etkinliği düzenlendi.
Büyükelçi Hasan Murat Mercan ve eşi İnci Mercan’ın ev sahipliğinde düzenlenen bu etkinlikte, Eskişehir’de büyüyen Kırım Tatarı asıllı flüt sanatçısı Aliya Vodovozova ile Japon piyanist Marie Kiyone birlikte sahne aldı.
Sanatçıların seslendirdiği Haru (Bahar) ve Katibim eserleri konuklar tarafından ayakta alkışlandı.