İslam ve Yahudi düşmanlığının toplumda yeri yok

BURADA bir konuşma yapan Başbakan Wüst, Ukrayna’da tablonun çok acı olduğunu ve durumun her geçen gün daha da kötüye gittiğini söyledi. Buça’da yaşananların tabloyu gözler önüne serdiğini belirten Wüst, “4 milyon insan ülkesinden ayrıldı. Kadınlar, çocuklar Polonya sınırında günlerce yemeden içmeden bekliyorlar. Bu insanlar bize sığındılar. Acılarını anlayabiliyoruz ve onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz” dedi. Dayanışma ve insan sevgisinin birlikte yaşamın temeli olduğunu ifade eden Wüst, bunun sadece kutsal zamanlarda değil günlük yaşamın her alanında görüldüğünü söyledi. 50’li yılların ortasından itibaren Almanya’ya daha iyi bir yaşam için çalışmak için gelen, Almanya’nın kalkınmasına katkıda bulunan göçmenlere değinen Wüst, şunları söyledi:

EĞİTİMİN VE YÜKSELMENİN ÖRNEĞİ
“Göçmenler ülkemizin kalkınmasına büyük katkı sağladılar. Onların çocukları ve torunları, BioNTech ve Prof. Dr. Uğur Şahin örneğinde olduğu gibi. Onlar, başarının, eğitimin ve yükselmenin örneği. Bu eyaletimizin ülkemize katkısıdır. Bugün aramızda olanlar da var. Göç ve entegrasyon, Almanya’nın yükseliş tarihinin bir parçasıdır. Birinci nesil, onlar zor koşullarda ve çok çalıştılar. Ve ikinci ve üçüncü nesil, onlar olmasaydı Alman ekonomisi bu kadar çabuk kalkınamazdı. Bugünkü refah seviyemizde onların büyük katkısı var. Geldiniz ve kaldınız, çok teşekkür ederiz” diye konuştu. Konuşmasının sonunda ırkçılığa da değinen Wüst, İslam ve Yahudi düşmanlığının, nefretin toplumda yeri olmadığını ifade etti.

Wüst’ün verdiği iftara, Düsseldorf Başkonsolosu Ayşegül Gökçen Karaarslan, Köln Başkonsolosu Turhan Kaya Münster Başkonsolosu Ahmet Davaz, Essen Başkonsolosu Sezai Tolga Şimşir, Ukrayna Başkonsolosu Iryna Shum, Uyum Müsteşarı Gonca Türkeli Dehnert, SPD’li eyalet milletvekili Volkan Baran’ın yanı sıra Dr. Dilek Gürsoy, Prof. Hacı Halil Uslucan, Müslüman cemaatler dahil farklı dinlerden temsilciler, çeşitli sivil toplum kuruluşunun temsilcileri ve siyasetçiler katıldı.