Güncelleme Tarihi:
Bu şehri gezen birçoklarının da dediği gibi, şehri görür görmez aşık oldum desem yeridir. Hırvatistan’nın en güzel tatil kasabalarından biri olan Rovinj, denize bakan bir tepede inşa edilmiş tarihi eski şehriyle tam bir kartpostal tadında. Ben özellikle, Rovinj'in tepeden denize doğru uzanan eski şehir bölgesinden çok etkilendim. Eski şehir bölgesine doğru yürürken birçok küçük galeri, bar ve harika restoranlar göreceksiniz.
Şehrin tepesine çıktığınızda ise Rovinj'in siluetini belirleyen ikonik Azize Euphenia'ya adanmış kiliseye ve kulesine geliyorsunuz. Şehrin simgesi olan bu kilise ve kulesi Venedik'teki Campanile'den modellenmiş. Kule 17. yüzyıldan kalma ve 60 metre yüksekliğinde. Bu kuleye tırmanırsanız (her ne kadar biraz kondisyon gerektirse de çan kulesine 4 Euro karşılığında çıkılabiliyor ama basamaklar çok dar, dik ve aşınmış, yürüme zorluğu çekenler için uygun değil ) ödülünüz, bu muhteşem kasabanın panoramik manzarası olacak yani kesinlikle değer. Kulenin tepesinde, Rovinj'in ve tüm Istria'nın koruyucu azizi olan Azize Euphemia'nın 4,7 metre yüksekliğindeki heykeli duruyor.
Heykel dönebiliyor ve sağ eliyle rüzgar yönünü gösteriyor çok ilginç değil mi! Ben oldum olası efsaneleri olan şehirlere bayılırım. Sizlere daha sonra Azize Euphemia ile ilgili efsaneyi anlatacağım ben bu efsaneye bayıldım. Başlangıçta aslında bir ada olan eski şehir bölgesi anakaraya 1763'te bağlanmış. Rovinj kasabası, lagün şehri Venedik'in tam karşısında yer alıyor. Burdan Venedik’e günübirlik turlar da düzenleniyor, zaten kasaba ilk yıllarında Venedik Cumhuriyeti'nin bir parçasıymış, tabii ki bu durum Rovinj’in mimarisine de yansımış.
Rovinj'in gerçekten de benzersiz bir çekiciliği var. Biraz önce de bahsettiğim gibi, eski şehir merkezinde ki yol boyunca genellikle uçurumlardan aşağı doğru uzanan harika barlar ve kafeler bulunuyor. Ben bu barların içerisinde en çok’ Bar Mediteraneo’ yu beğendim. Gerçekten de burayı bilmeyenlerin bulması biraz zor. Bu yüzden de daha çok kasabanın yerlilerinin tercih ettiği bir yer. Daracık bir ara sokakta merdivenlerden aşağı iniyorsunuz ve manzara süper. Denize sıfır, renkli taburelerinde veya merdiven ve kayalıklara serpiştirilmiş renkli minderlerinde içkinizi yudumlayıp manzaranın tadını çıkarın derim. (Her mekanda geleneksel oturma yerleri için yer bulunmadığından hemen doğaçlama yapılarak kayaların üzerindeki rengarenk rahat minderlere oturtuluyorsunuz ve böylece harika bir tatil atmosferi oluşuyor.)
Porton Bondi Plajı: Bu halka açık plaj, eski şehrin kuzeyinde. Merkeze kısa bir yürüyüş mesafesinde, Porton Bondi kamp alanının hemen yakınında.
Baluota Plajı: Azize Euphemia Kilisesi'nin hemen altında yüzmenin keyfi bir başka, bu plaj kesinlikle benim favorim. Yaklaşık 600 metre uzunluğundaki bu kayalık alan, basamaklar ve güneşlenme alanlarıyla güzel bir şekilde düzenlenmiş. Sadece yürüyerek daha doğrusu inilerek erişilebiliyor.
Mulini Plajı: Şehrin güneyindeki bu alan, lüks bir plajı ve barıyla ünlü. Mulini otel kompleksine ait ve limandan Zlatni Rt Doğa Parkı'na giden bir gezinti yoluyla ulaşılabiliyor. Bu plaj çoğunlukla otel misafirleri tarafından kullanılıyor ama yine de girmek istiyen dışarıdan müşterilere giriş ücretli. Plajın kayalık kısımlarında beton güneşlenme alanları bulunurken, diğer alanlarda çakıl taşlı plajlar ve çimenler var.
Cape Golden: Şehrin güneyindeki bu plajlar oldukça popüler. Burada da kayalık plajlar, koylar ve çakıllı plajlar bulacaksınız. Çam ağaçlarının hakim olduğu herdem yeşil bitki örtüsüyle oldukça güzel.
Lone Beach: Lone Koyu boyunca kuzeye doğru Mulini Beach'e kadar uzanıyor.
Rovinj’i ziyaret etmek isteyenler için size kasabanın yerlilerinden öğrendiğim birkaç ipucu vereyim: Eski şehir merkezindeki, Veli Joze Restorantı, Kiliseye giden yolu takip ederseniz ‘Veli Joze Restoran’ı bulacaksınız. Sağdaki ilk restoranlardan biri, harika yemekleri ve süper güler yüzlü hizmeti var. Bu arada Konoba Jure, Restorant Orka ve Restaurant Scuba’da önerilen diğer restoranlar arasında... Azize Euphemia Kilisesi'nin bulunduğu eski şehir tepesinin en güzel fotoğraflarından birini çekmek istiyorsanız size önerim eski şehrin kuzeyindeki tekne iskelesinin rıhtımından fotoğraflamanız.
ROVINJ YAKINDAKİ GEZİLECEK YERLER
Rovinj’de biraz uzun kalmak isterseniz, çevrede gezilebilecek birçok yer var. Örneğin, Lim Kanalı'na veya Rovinj'i çevreleyen birçok küçük adaya tekne turları yapabilirsiniz. Venedik, Opatija ve Plitvice Gölleri Milli Parkı'na günübirlik geziler de mevcut. (Akşam güneşi tekne gezisi bence Rovinj’in olmazsa olmazlarından, inanılmaz bir panoramik şehir manzarası sunuyor ve en güzel şehir fotoğraflarını denizden yakalayabiliyorsunuz)
Azize Euphemia Efsanesi: Rovinj'de neden bu kadar büyük ve görkemli bir kilisenin inşa edildiğini daha iyi anlamak için, öncelikle Azize Euphemia'nın kim olduğunu ve neden şehrin koruyucu azizi olduğunu açıklamak önemli. İmparator Diocletian döneminde, Hristiyanlar büyük ölçekte hapsedilmiş, zulüm görmüş ve öldürülmüş. Bu öldürülenlerin arasında Calzedona kasabasından Euphemia adında genç bir kız da varmış. 290 yılı civarında saygın bir soylu ailede doğan Euphemia, 15 yaşındayken İmparator Diocletian'ın askerleri tarafından tutuklanmış. Hristiyanlıktan vazgeçmeyi reddettiği için çeşitli şekillerde en ağır işkencelere maruz kalarak öldürülmüş. Bu azizin hayatı hakkında çok az bilgi var, ancak 16 Eylül 304'te öldüğüne inanılıyor. Euphemia’nın bedeni, şehrin Persler tarafından fethedildiği 620 yılına kadar Kalkedonya Hristiyanları tarafından korunmuş. Azize Euphemia'nın bedeninin bulunduğu lahit daha sonra İstanbul’a nakledilmiş ve İmparator Konstantin'in azizin onuruna inşa ettirdiği muhteşem bir kiliseye yerleştirilmiş. 800 yılında ikonoklastlar (ikon tapanlarının muhalifleri) iktidarı ele geçirmiş Aziz Euphemia'nın kalıntıları bir kez daha Hristiyanlar tarafından korunmuş.
Daha sonra tam olarak ne olduğunu söylemek zor. 13 Temmuz 800'de, şiddetli bir fırtınadan sonra sabahın erken saatlerinde Azize Euphemia’nın kalıntılarının bulunduğu mermer lahit Rovinj’de kıyıya vurmuş. Şehrin yerlileri bunu bir mucize olarak görüp, azizeye hürmet gösterilmesi amacıyla onun şerefine bir kilise inşa edilmesine karar vermişler.
Günümüzde Rovinj'in şehir manzarasına hakim olan Azize Euphemia Kilisesi, zamanla inşa edilmiş ve içerisinde Azize Euphemia’nın kalıntılarını barındırmaktadır. Bu yüzden Azize Euphemia, Istria bölgesinin ve Rovinj’in koruyucu Azize’si olarak görülüyor. Rovinj’de her yıl 16 Eylül günü ‘Azize Euphemia Günü’ olarak kutlanıyor. Bu kutlamaya dünyanın dört bir yanından ziyaretçiler akın ediyor. Bu nedenle Rovinj'in ana meydanında çeşitli etkinliklerin yapıldığı büyük bir festival düzenleniyor. Geleneksel lahana turşulu koyun eti (ovca z kapuzon) ve bir İstria tatlısı olan fritule festival kapsamında yenen yemekler. Bu arada şehrin ünlü festivallerinden biri de Latin Festivali.
Her yıl 9-16 Haziran 2025 tarihleri arasında ‘Hırvat Yaz Salsa Festivali' kapsamında düzenleniyor. Açık hava dansları, atölyeler, plaj ve tekne partileri, gösteriler ve canlı konserler içeren bir haftalık bu salsa festivalinde şehir çok daha kalabalık ve renkli. Hırvatların en iyi sanatçıları salsa, mambo, Küba müziği, Afro-Küba müziği ve bachata icra ediyorlar.