Güncelleme Tarihi:
23 Şubat 2025 tarihinde Almanya’da yapılan erken genel seçimler öncesi ‘kardeş partiler’ olarak bilinen CDU da CSU da SPD’li Şansölye Olaf Scholz ile Yeşiller’in ‘borç frenini gevşetme’ politikasına sistematik olarak karşı çıktılar.
CDU Genel Başkanı Friedrich Merz de CSU lideri ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder de gelecek nesillere daha fazla borç bırakılmaması için taze borç alınmasına karşı olduklarını yineleyip durdular.
TAZE BORCA HAYIR DEDİLER
Borç freninin gevşetilmesine karşı olduğu için Scholz hükümetini terk eden küçük ortak FDP Genel Başkanı ve dönemin Federal Maliye Bakanı Christian Lindner’i sonuna kadar desteklediler.
“Doğru bildiğin yolda devam et. Yanındayız” dediler.
Seçimlerden önce Merz de Söder de CDU’lu ve CSU’lu diğer politikacılar da “Taze borca hayır” dediler.
Hatta CDU/CSU’nun “Almanya için politik değişim” başlıklı 79 sayfalık seçim programına bile girdi ‘borç freni’.
‘İşleyen bir devlet-İşte bizin geleceğe dönük verdiğimiz sözler’ başlığıyla başlayan bölümde, “Anayasa’da öngörülen borç frenine riayet edilecek. Çocuklarımızın ve torunlarımızın yükünün artırılmaması güvencesi sağlanacak. Devletin görevlerini yerine getirilmesi için elde edilen milli girdilerle yetinilecek ve bütçe girdiler ışığında belirlenecek” denildi.
Yani bu ülkede yaşayan insanlara ve seçmenlere çok açık bir biçimde ‘borç freni gevşetilmeyecek’ sözü verildi.
LINDNER HÜKÜMETİ TERK ETTİ
Evet...
Christian Lindner hükümeti terk etti.
Şansölye Scholz tarafından Federal Maliye Bakanlığı’ndan kovuldu.
23 Şubat’ta seçimler yapıldı.
Toplam oyların ancak yüzde 4.3’ünü alan FDP yüzde 5 barajını aşamadığı için Federal Meclis’e giremedi.
Christian Lindner, daha seçim akşamı sonuçlar şekillenmeye başlar başlamaz FDP Genel Başkanlığı’nı bırakacağını açıkladı.
Toplam oyların yüzde 4.97’sini alarak yüzde 5 barajını aşamayan Sahra Wagenknecht İttifakı’nın (BSW) Federal Meclis’e girememesi üzerine, seçimlerden ‘en güçlü parti’ olarak çıkan CDU/CSU’ya, toplam yüzde 16.4 alarak tarihi bir hezimete uğrayan SPD ile yeni koalisyon hükümetini kurma yolu açıldı.
NABIZ YOKLAMA GÖRÜŞMELERİ BAŞLADI
Nitekim daha seçim akşamı CDU/CSU’nun başbakan adayı Friedrich Merz, SPD ile ortaklık yapmaya hazır olduklarını ilan etti.
“Dünya bizi beklemiyor” diyen Merz, yeni koalisyon hükümetini en kısa süre içinde kurmak istediklerini de söyledi.
Nitekim seçimlerden 5 gün sonra heyetler oluşturularak CDU/CSU ve SPD arasında ‘nabız yoklama görüşmeleri’ başladı.
Konuşulanların dışarı sızdırılmaması konusunda anlaşmaya varıldığı halde, daha ilk günden itibaren iki tarafın Almanya’nın kendisini savunabilmesi için yüz milyarlarca Euro’luk ‘Savunma Fonu’ ve ekonomik alanda yeniden canlılık yaratılması ve yeni yatırımların desteklenmesi için 500 milyar Euro’luk ‘Özel Varlık Fonu’ oluşturulmasına karar verildiği ortaya çıktı.
*
Evet...
Seçimlere kadar “Taze borca hayır” diyen CDU/CSU birden ‘U’ dönüşü yaparak ‘taze borç’ kapısını sonuna kadar açtı.
Tabii hem Friedrich Merz hem de Markus Söder seçim öncesi verdikleri sözü birden unutuverdi...
Yani onlar da bir yerde Süleyman Demirel gibi “Dün dündür, bugün bugündür” demeyi yeğlediler.
Ama muhafazakâr kanadın liderleri bu tutumlarıyla aşırı sağcıların ve sağ popülistlerin ekmeğine yağ sürdüler.
Hatta sadece yağ değil hem yağ hem de bal sürdüler.
Merz’le Söder’in bu tutumu kendilerini ‘aldatılmış’ hisseden seçmenleri ve yurttaşları küplere bindirirken, kendi partilerinden bazılarını da isyan ettirdi.
Hatta “Böyle giderse partiden istifa ederiz” tehditleri bile başladı.
*
Evet...
Kişiler arasında olduğu gibi politikada da güven önemlidir.
Politikacıya, politikacılara güven önemlidir.
Bu hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir.