Çifte vatandaşlık unutuldu mu?
Güncelleme Tarihi:
Almanya’da 8 Aralık 2021 tarihinde göreve gelen ve Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP) ile Yeşiller’in oluşturduğu hükümetin ‘koalisyon sözleşmesi’nde, ‘modern bir vatandaşlık hakkı’ yaratılması da yer aldı. Ebeveynlerden birinin Almanya’da doğması veya 14 yaşını doldurmadan Almanya’ya gelmesi halinde, burada dünyaya gelecek çocuklarına doğuştan Alman vatandaşı olma hakkı tanınması öngörüldü.
Aynı zamanda ‘çok vatandaşlık’ (birden fazla vatandaşlık), yani ‘çifte vatandaşlık’ imkânı sağlanması da.
Evet...
Hükümet göreve başlayalı tam 6 ay oldu.
Ama bu alanda henüz bir kıpırdama yok.
Tabii bunu anlayışla karşılamak gerekir bir yerde.
Çünkü hükümet, dünyayı kasıp kavuran koronavirüs belası yetmiyormuş gibi bir de Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı ve sürdürdüğü savaş nedeniyle hem içte hem de dışta boğuşmaktan, başka şeylerle uğraşacak ve ilgilenecek zaman bulamıyor.
AKLIMA SCHRÖDER HÜKÜMETİ GELDİ
Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser de ‘modern vatandaşlık’ sözünü unutmadıklarını ve bunu hayata geçirmeye kararlı olduklarını söylüyor.
“Alman Vatandaşlık Yasası’nda reform” denince benim aklıma ilk gelen, 1998 yılındaki genel seçimleri kazanarak Almanya’da federal düzeyde ilk ‘kırmızı-yeşil’ koalisyonu kuran SPD ile Yeşiller’in bu alanda attığı adımlar geliyor.
Gerhard Schröder başbakanlığında 27 Ekim 1998 tarihinde kurulan hükümetin ‘koalisyon sözleşmesi’nde, Almanya’da 1913 yılından beri geçerli olan kan bağına (ius sanguinis) dayalı vatandaşlık yerine, doğulan yere (ius soli) dayalı vatandaşlık hakkı yer aldı.
Yani yabancı kökenlilerin de doğuştan Alman vatandaşı olabilmeleri öngörüldü.
‘Çifte vatandaşlık’ hakkı da.
Tabii bu durum Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partilileri (CDU/CSU) küplere bindirdi.
CDU’nun o zamanki Genel Başkanı Wolfgang Schaeuble, “Yabancılar Yasası’ndaki bu değişiklikler toplum için zehirdir” dedi.
O dönemde Bavyera Eyalet Başbakanı olan CSU’lu Edmund Stoiber, ‘çift pasaporta karşı kampanya’ başlatılmasını gündeme getirdi.
Hessen’de 9 Şubat 1999’da yapılan Eyalet Parlamentosu seçimlerine CDU’nun lider adayı olarak katılan Roland Koch, “Uyuma evet, çifte vatandaşlığa hayır” diyerek yollara düştü.
Stoiber ve Koch ‘çifte vatandaşlığa karşı imza kampanyası’ başlattı.
“Türklere karşı nerede imza atılıyor?” diyerek yollara düşenler oldu.
‘Doppel Pass’ (çift pasaport) kampanyası Roland Koch’u Hessen’de iktidara taşıdı ve SPD bu yüzden Eyaletler Meclisi’nde çoğunluğu kaybetti.
Tabii Schröder hükümeti de taviz vermek zorunda kaldı.
MERKEL YÜZ VERMEDİ
Her ne kadar 18-23 yaşları arasında tek vatandaşlıkta karar kılınması kararlaştırılsa da doğuştan vatandaşlık 1 Ocak 2000’de, Gerhard Schröder’in başbakanlığı döneminde SPD ile Yeşiller koalisyonu tarafından hayata geçirildi.
CDU/CSU ve SPD’nin oluşturduğu ‘büyük koalisyon hükümeti’, 2014 yılında ‘opsiyon model’ olarak bilinen tek vatandaşlıkta karar kılınması koşulunu iptal ederek, Almanya’da dünyaya gelen yabancı kökenlilere ‘çifte vatandaşlık’ yolunu tamamen açtı.
CDU/CSU’lu bazı politikacılar 2017 yılında yapılan genel seçimler öncesi çifte vatandaşlık uygulamasına son verilmesi için harekete geçti.
Koch gibi imza kampanyası sürdürülmesini bile isteyenler oldu.
Ancak Başbakan Angela Merkel, onlara yüz vermedi.
*
2013 yılında yapılan Hessen Eyalet Parlamentosu seçimleri öncesi 2010’da Roland Koch’tan görevi devralan ve mayıs ayı sonunda 12 yıldır sürdürdüğü eyalet başbakanlığını bırakan parti arkadaşı Volker Bouffier ile bir söyleşi yapmıştım.
Tabii Roland Koch’un ‘Doppel Pass Kampanyası’ hakkında ne düşündüğünü de sormuştum.
Bouffier, bu konuda bir değerlendirmede bulunmak istemediğini söylemişti o zaman bana.
Ama Volker Bouffier de 2017 yılında Merkel’in yanında yer aldı.
Çifte vatandaşlığa son verilmesini isteyen CDU’lulara “Susun” dedi.
Yani bir yerde, yıllar sonra da olsa Roland Koch’la hemfikir olmadığını itiraf etmiş oldu.