Güncelleme Tarihi:
DAHA ÖNCE DE ÜZERİNE GİTTİLER
Bu, Aydan Özoğuz’a dönük ilk suçlamalar değil.
2011 yılında SPD Genel Başkan Yardımcısı adayı olmak istediğinde de benzer suçlamalarda bulunuldu.
Erkek kardeşleri Yavuz Özoğuz ile Gürhan Özoğuz’un “Muslim-Markt” (Müslüman Pazarı) adlı internet portalında radikal İslam’ı övdükleri, Yahudi karşıtı, İran yanlısı propaganda yaptıkları ve Eyalet Anayasa Koruma Teşkilatı tarafından izlendikleri gündeme getirilerek Aydan Özoğuz’un önünü kesmek isteyenler oldu.
Nedense “İnsanlar kardeşlerini kendileri seçemez. Ayrıca suç bireyseldir. Aydan Özoğuz kardeşlerinin görüşünü paylaşmak zorunda değildir” diyerek doğru dürüst tepki gösteren olmadı.
Ama yine de Aydan Özoğuz, tüm bu yersiz suçlamalara rağmen SPD Genel Başkan Yardımcısı seçildi ve 2017 yılına kadar da görevini sürdürdü.
GAULAND TEHDİT ETTİ
Merkel döneminde 2013-2018 yıllarında Federal Hükümetin Göç, Sığınmacılar ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan Aydan Özoğuz, Almanya’da “Leitkultur” (Öncü Kültür) tartışmalarıyla ilgili olarak, “Alman dilinin (Almancanın) dışında spesifik bir Alman kültürü tanımlanamaz” sözleri bazı Almanları küplere bindirdi.
2017 yılında yapılan genel seçimler öncesi sağ popülist AfD’nin o dönemdeki Eş Başkanı Alexander Gauland, Aydan Özoğuz’un söylemini kastederek, Eichsfeld’de düzenlenen seçim kampanyasında “Bunu söyleyen bir Alman-Türk’tür. Onu Eichsfeld’e davet edin ve Alman kültürünün ne olduğunu söyleyin. Ondan sonra bir daha buraya gelemeyecek ve biz onu Tanrı’ya şükür Anadolu’da imha ederiz” şeklinde çirkin bir hakarette bulundu.
Gauland, atıkları (çöpleri) imha anlamına gelen Almanca ‘entsorgen’ sözcüğünü kullandı.
Bu sadece hakaret değil, aynı zamanda bir tehditti.
Yok etme tehdidi.
Siyasi çevrelerden doğru dürüst tepki gelmezken, farklı kesimlerden halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla 30’a yakın suç duyurusunda bulunuldu.
Thüringen Mühlhausen Savcılığı, Gauland’ın sözlerinin düşünceyi ifade özgürlüğü çerçevesinde olduğu gerekçesiyle soruşturmaları durdurdu.
ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Evet...
Alman Anayasası’nın basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü ile ilgili 5. maddesinde, “Herkesin, düşüncesini söz, yazı ve resimle serbestçe açıklayıp, yayma ve herkese açık olan kaynaklardan hiçbir engele uğramadan, bilgi edinme hakkı vardır. Basın özgürlüğü ile radyo ve film aracılığıyla haber verme özgürlüğü güvence altındadır. Sansür uygulanamaz” denilmektedir.
Gauland’ın tehdidi, ‘düşünceyi ifade özgürlüğü’ kapsamında değerlendirilirken, ‘bazı’ Alman politikacılar Aydan Özoğuz’un paylaşımına ateş püskürmekteler.
Hatta istifaya zorlamaktalar...
Bu nasıl bir düşünceyi ifade özgürlüğü anlayışıdır?
Bu mu sizin özgürlük anlayışınız?
Aydan Özoğuz Hamburg’da doğmuş, tüm sosyalizasyonu bu ülkede almış bir Alman vatandaşıdır.
2001-2008 yıllarında Hamburg Eyalet Parlamentosu milletvekili olarak görev yapmış ve 2009 yılından beri Federal Meclis milletvekilidir.
2021 yılından beri de Federal Meclis Başkan Yardımcısı.
Almanya gibi özgürlükçü demokratik hukuk devletinde bu ayrımcılığı ve dışlamayı anlamak da kabullenmek de mümkün değildir.