‘Bu bir veda değil, vefadır’

Güncelleme Tarihi:

‘Bu bir veda değil, vefadır’
Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2021 11:27

Almanya’nın Duisburg kentinde faaliyet gösteren Duisburg Veliler Derneği pazar günü düzenlediği veda programıyla, görev süresi gelecek ay sona erecek olan Düsseldorf Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Hacer Özdoğan’a plaket taktim etti.

Haberin Devamı

DUISBURG yakınlarında bulunan Neukirchen-Vluyn şehrindeki VİVA Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen Eğitim Ataşesi Hacer Özdoğan’a veda programına, Düsseldorf Başkonsolos Yardımcısı Fatma Taşan Cebeci, Eğitim Ataşesi Hacer Özdoğan, Duisburg Veliler Derneği Başkanı Mehmet Kurt, Ali Yağız, yönetim kurulu üyeleri emekli öğretmen Rahmi Koca, İbrahim Doğancı, diğer üyeler ve aralarında Gelsenkirchen Türk Öğretmenler Derneği’nden Öğretmen Turgut Şimşek’in de yer aldığı çok sayıda öğretmen katıldı.

‘Bu bir veda değil, vefadır’
‘İYİ İŞ BİRLİĞİ SERGİLEDİK’
Programın açış konuşmasını Duisburg Veliler Derneği başkanı Mehmet Kurt yerine, Eş Başkan sıfatıyla Ali Yağız yaptı. Konuşmasına, “Bu bir veda değil, vefadır” diye başlayan Yağız, şunları konuştu: “T.C. Düsseldorf Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği ve Duisburg Veliler Derneği olarak biz tabiri caizse devlet-millet iş birliğinin bir numunesini gerçekleştirdik. Hacer Hanım, devleti ve bizler de milleti temsilen iyi bir iş birliği sergiledik diyebilirim. Buluşma noktamız ise; genelde Almanya’da özelde ise Duisburg ve çevresindeki çocuklarımız, gençlerimiz ve velilerimiz oldu. Çocuklarımızı ve gençlerimizi içinde yaşadığımız ülkeye katma değer sunabilecek kapasitede yetiştirmemiz gerekir diye düşünüyorum. Bunun yolu ise; çocuklarımızın eğitimli ve bilgili olmaları, önemli mevkilerde yer almalarından geçer. Yaptığı görev boyunca Düsseldorf Eğitim Ataşemiz Hacer Hanım’ın, iyi bir performans sergilediğine şahitlik ettik. Duisburg Veliler Derneği ve yönetimdeki arkadaşlarımız adına, burada toplanmamıza vesile olan Hacer Hanım’a özellikle Türkçe ve Türk kültürüne gayretli katkılarından dolayı şükranlarımı iletiyor, yeni görevinde başarılar diliyorum. Kendisi görüşmelerimiz sırasında zaman zaman Düsseldorf Başkonsolosumuz sayın Ayşegül Gökçen Karaarslan ve Başkonsolos yardımcımız Fatma Taşan Cebeci hanımefendilerin eğitime olan ilgi ve desteklerinden bahsetti. Kendilerine bu vesileyle teşekkürlerimi iletiyorum.”
‘Bu bir veda değil, vefadır’
‘UMARIM KONUŞMAMI AĞLAMADAN TAMAMLARIM’
Kendisi için düzenlenen veda programında konuşmasına “Umarım konuşmamı, ağlamadan tamamlayabilirim” diyerek başlayan Düsseldorf Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Hacer Özdoğan, programı düzenleyen Duisburg Veliler Derneği yöneticilerine, Düsseldorf Başkonsolos Yardımcısı Fatma Taşan Cebeci’ye, programa katılan öğretmenlere ve medya mensuplarına teşekkür etti. Ataşe Hacer Özdoğan, “Hikâyemin başına dönecek olursak, Düsseldorf’a ilk geldiğimde zamanı ile şimdiki durumla alakalı gözlemimi değerlendirmekten mutluluk duyacağım. İlk geldiğimde Almanya’nın, özellikle Kuzey Ren Vestfalye Eyaleti (KRV) ve Düsseldorf’un Türk toplumu açısından bu kadar kritik önem arz ettiğini doğrusu, şu anki kadar fark etmiş değildim. Buradaki toplumumuzun ne kadar değerli ve önemli olduğunu, devletimiz tarafından da ne kadar önemsenmesi gerektiğini, ki önemsendiğini de biliyorum. Gerek dışişleri, gerekse milli eğitim bakanlığımız, sürekli buraya hizmet ve buradaki vatandaşımızın, toplumumuzun, çocuklarımızın, desteklenmesi konusunda, bizi sürekli motive ettiklerini ve sonra da yaptığımız işleri takip ettiklerinden de emin olabilirsiniz. Buradaki vatandaşlarımızın memnuniyeti, çocuklarımızın eğitim durumu, eğitim başarılarının desteklenmesi yönünde, devletimiz hiçbir çabadan kaçınmayacağını bize bildirdi ve bundan sonrada kopukluk olmadan devam ettirilecektir. Bunu kendi bakanlığım MEB adına söylüyorum, Almanya’daki eğitim ataşeleri, hatta Batı Avrupa’da eğitim müşavir görevlendirmelerini, aksaksız olarak yapacaklarını söylediler. Çünkü benim Düsseldorf’a geldiğimde, malumunuz dokuz yıl eğitim ataşesi yoktu, vekaleten hizmet veriliyordu. Burada hem çocuklarımızın eğitim sürecini takipte, hem de vatandaşlarımıza gerekli eğitim hizmetleri vermekte aksamalara yol açmıştı. Bunun yaşanmayacağını sizlere söylemek isterim” diye konuştu.
‘Bu bir veda değil, vefadır’
‘BAĞIMSIZ OLAN VELİ DERNEKLERİ ÇOK ÖNEMLİ’
Konuşmasında veli derneklerinin öneminin altını çizen ve Duisburg Veliler Derneği’nin iki yıldır yaptığı çalışmaları örnek gösteren Hacer Özdoğan, “Veli derneklerinin şöyle bir önemi var. Biliyorsunuz eyalet eğitim bakanlığı, masada çalışma partneri olarak sivil toplum kuruluşları, öğretmen derneklerini ve veli derneklerini kabul ediyor. Biz, elbette Alman muhataplarımızla diplomatik anlamda görüşüyoruz, hatta bazı zaman başkonsoloslarımızın katılımıyla da görüşmeler yapıyoruz. Ama bu bir yere kadar. Buradaki çocuklarımızın çoğu, Alman vatandaşı durumunda. Herhangi bir okulda bir öğrencimizin sorunu olduğunda ve biz devreye girdiğimizde, ama öğrenci Alman vatandaşı ve biz takip ediyoruz, siz niye ilgileniyorsunuz denebiliyor. Ama veli derneği ile bir veli masaya oturduğunda bunu yapamıyor ve gerekli olan cevabı vermek durumunda kalıyor. O yüzden veli derneklerin sayılarının artması konusunda, biraz daha çaba sarf etmeliyiz ve sorumluluk almamız gerektiğini düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
‘Bu bir veda değil, vefadır’
“EĞİTİMDE ÖĞRENCİLERİMİZİN GİDİŞATI İYİ“
Hacer Özdoğan, Anadil Türkçe dersleri ve Türk öğrencilerin genel durumu hakkında şu bilgileri paylaştı: “Türkçe konusuna değinecek olursak, Alman makamlarından her yıl istatistik verileri alıyoruz. Kaç çocuğumuz var, hangi okulda eğitim görüyor. Sadece Türkçe derslerinde değil, diğer çocuklarımızın genel eğitim durumlarını, başarılarını, izleyebilmek için istatistik verileri alıyoruz. Verilerde gördüğüm kadarıyla gidişat iyi. Genel eğitim başarılarında eyalet bazında, 2015 istatistikleri Abitur yapma oranı yüzde 15 ile 17 arasında değişiyor. Okuldan ayrılmalar, okul terkleri dediğimiz oranlar, yüzde on civarındaydı. 2020 istatistiklerine baktığımız da bu okuldan ayrılmaların, yüzde 4 civarına düştüğünü görüyoruz. Bu önemli bir trend. Abitur yapma oranlarına baktığımızda da, yüzde 24 ile yüzde 32 arasında değişen bir oran var. Bu da iyi, umarım bu iyileşme trendleri devam eder, bu bizi umutlandırdı.

Haberin Devamı

ALMANYA ORTALAMASI YÜZDE 40
Almanya ortalaması ise, yüzde 40. Yüzde 32 ile neredeyse makası zorlayacağız inşallah. Burada gösterilen emeklerin, boşa gitmediğini gösteriyor. Bunun için katkı sağlayan herkese tekrar teşekkür ediyorum. Türkçe dersleri konusuna gelince, eyalet bazında elli bin civarında öğrencimiz, Türkçe derslerine devam ediyor. 43/44 bini anadili Türkçe dersi olarak, 8 bini kadar yabancı dil dersi olarak Türkçe dersine devam ediyor. Batı Avrupa’ya baktığımız zaman, bu Batı Avrupa’nın iki katı olduğunu görüyoruz. Bu da güzel, ama yeterli mi elbette değil. Daha çok çalışmalıyız, çünkü tahminimiz Türkiye kökenli öğrenci sayımız, 250 bini buluyor. Bunu oranladığımız zaman yüzde 27’e geliyor ki, yüzde 27 hepimiz kabul edelim ki yeterli değil.

Haberin Devamı

‘NEDEN TÜRKÇE DERSİ YOK SORGULAYIN’
Çocukları okula gönderme konusunda, velilerimizi daha çok motive etmeliyiz ve onları hep birlikte daha çok bilgilendirmeliyiz. Motivasyon açışından bir araya geldiğimizde velilerin çeşitli gerekçeleri olabiliyor. Kimileri öğretmenlerin tutumundan, kimileri okul yönetiminin tutumundan şikâyetleri var. Ama her biri ile mücadele etme yöntemimiz var. Çocuklarımızın yasal hakkını sunmak zorunda, sunmuyorsa, yasa prosedürleri var. Yasal itirazlar var ve bu süreçleri ısrarla yapmalıyız. Velilere, en çokta burada görevler düşüyor. Okula gidiyor, çocuğumu Türkçe dersine yazdıracağım diyor, yok diyor. Türkçe dersi bu okulda yok deniyorsa, dönüp geliyor. Oysa neden yok diye süreçte bunu sorgulaması gerekiyor. Yeterli öğrenci sayısı yoksa, diğer velilerle iş birliği yaparak, yeterli imza sayısını okula getirebilir. Hâlâ okul direniyorsa, bunu eğitim dairesine iletip, ardından bölge valiliğine ve bakanlığa kadar, bu itirazlarını yapması gerekiyor. Bu zamana kadar sizlerinde katıldığı Türkçe dersleri için kayıt kampanyaları, yürüttük. Emin olun, bu kampanyaların yapılmasıyla sonuçlar değişiyor. Kendi bölgemizde 10 bin civarındaydı sayı, son iki yılda 13 bine ulaştı. 3 bin de hiç de az bir sayı değil. Bazı ülkelerin tamamı bu sayıyı bulamıyor. Söz konusu kampanyalar da, öğretmenlerimizin ve veli derklerimizin büyük katkıları oldu.”

Haberin Devamı

PANDEMİ BİZİ KOPARDI
Konuşmasının devamında Hacer Özdoğan, “Sahada bazı çalışma planlarımız vardı, ama Covid-19 salgını engel oldu. Benim için üzücü taraf, maalesef pandemi özellikle son bir buçuk yıldır bizi, saha ile kopardı. İnternet platformlarda çalışmaları yürütmeye çalıştık, ama hepinizinde malumu yüz yüze etkileşim gibi olmuyor. Onun için kayıp bir zaman olduğuna üzülüyorum. Sahayla okul arasındaki kopukluk olması, beni üzüyor. Veli dernekleri çalışması Wesel, Moers ve Neuss kentlerinde başlatılmıştı, ama sonuçlandıramamıştık. Başka şehirler içinde benzer planlarımız vardı, ama olmadı. Bu içimde ukde olarak kalacak. Diğer bir düşünce ise, Duisburg için bir Eğitim Merkezi proje çalışmamız vardı, o da tamamlanamadı. Pandemi ve bazı aksiliklerin araya girmesiyle sanırım, onlarda benden sonra göreve gelecek meslektaşım tarafından ele alınacak konulardır diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

Haberin Devamı

‘ŞANSLIYDIM ÇÜNKÜ...’
Düsseldorf Başkonsolosluğu görev süresince birçok kazanımlar elde ettiğini belirten Özdoğan, “Ben burada çok farklı bir tecrübe kazandım. Bu da benim için çok değerli. Profesyonel sorumluluğumun yanı sıra, bir duygusal bağ kurdum ilk defa. Çünkü ben biraz, bu konularda zorlanan bir insanım. Ama bu bağı, burada çok rahat kurdum. Bana şunu fark ettirdi, evet profesyonellik duygu ile birleşince, daha bir değerli ve daha ideal bir işe dönüşüyor. Bu yüzden hepinizi tek tek tanımış olmaktan büyük onur duyuyorum, özellikle öğretmenlerimizin yaptıklarını nasıl takdir edeceğimizi, emin olun bilemiyorum. Çünkü Türkiye’de Türkçe öğretmeni olmak gibi değil, burada Türkçe öğretmeni olmak, başka bir şey. Farklı bir misyon gerektiriyor. Bunu da çoğu öğretmenimizin, harfiyle taşıdığına şahitlik ettim. Bundan dolayıda kendilerine ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Şanlıydım, Düsseldorf’a geldim sizlerle tanıştım. Şanslıydım, Düsseldorf Başkonsolosluğu’nda başta misyon şefimiz Ayşegül Gökçen Karaarslan ve Yardımcısı Fatma Taşan Cebeci olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarımla iyi bir çalışma imkânım oldu. Başkonsolos yardımcımız Fatma Taşan Cebeci ile tanışmış olmaktan ve birlikte çalışmış olmaktan büyük bir mutluluk duydum. Şanslıydım, çünkü Düsseldorf ve Duisburg bana hiç gurbetteymişim gibi bir his yaratmadı. Özellikle söylüyorum, Duisburg Avrupa’da bir Türk şehri gibi. Türkiye’de bulamayacağınız birçok özelliği, orada bulabiliyorsunuz. Onun için kendimi şanslı yad ediyorum ve yeni kazanımla döneceğim için çok mutluyum. Oradaki bakışım çok daha farklı olacak. Ankara’dan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gelmiştim, 23 Ekim itibariyle yine aynı bakanlığa geri döneceğim. Türkiye’deki iletişim bilgilerimi, sizlerle paylaşacağım. Ben, iletişimi kopartmak istemiyorum. Siz de, iletişimi koparmak istemezseniz lütfen, bana yazın. Mektup gibi oldu, ama bundan mutluluk ve gurur duyarım. Bu programın oluşumunda emeği olanlara ve katılım gösteren sizlere, çok teşekkür ederim. Aramızda bulunan Emekli öğretmen Rahmi Koca’nın mesleğe vedası nedeniyle düzenlenen programı kıskanmıştım, ama benim için daha güzel bir program düzenlediler. Emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘DOSTUMUZ VE YOLDAŞIMIZ OLDU’
Programda hazır bulunan Düsseldorf Başkonsolos Yardımcısı Fatma Taşan Cebeci yaptığı konuşmasında, “Hacer Hanım için düzenlenen bu veda etkinliği, bana da yakında döneceğimi hatırlatıyor. Hacer Hoca, yaptığı başarılı çalışmalarla çıtayı çok yükseltti dolayısıyla, kendisinden sonraya zorlu bir süreç bıraktı. Yapılanlar, yapılacakların planlanması yol gösterici olmanın yanında, birazda zorluk içeriyor. Böylede bir çalışkan Hoca. Gittiğinde sizleri unutmayacaktır, bundan eminim. Sonraki ateşe ile de iletişimde olacağını sanıyorum. Kendisi şanslı olduğundan söz etti. Biz de, kendisiyle çalışma fırsatı bulduğumuz için şanslıyız. meslektaşları, başkonsolosluk personeli yani bizler, kendisiyle çalışmaktan çok memnunuz. Hacer Hanım, benim için sadece bir ataşe değildi. Dostumuz ve yoldaşımız oldu, çok sağ olsun. Hocaya veda ediyoruz, ama Ankara’da biz karşılıklı kahve içerken sizleri de anacağız. Bakalım, yeni görev adresim yakında belli olur. Program için emeği bulunan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

‘BİZİ UNUTMAYIN’
Konuşmaların ardından Duisburg Veliler Derneği adına yönetim kurulu üyesi İbrahim Doğancı, üzerinde „Sayın Hacer Özdoğan, Düsseldorf Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği göreviniz süresince, Türkçe ve Türk Kültürü için yaptığınız çalışmalardan dolayı teşekkür eder, yeni görevinizde başarılar dileriz. Duisburg Veliler Derneği” yazılı plaketi, Hacer Özdoğan’a taktim etti. İbrahim Doğancı kısa konuşmasında, “Genelde gidenler bizi unutuyor. Altmış yıldır Avrupa’da bir Avrupa Türklüğü var. Konuşuyorlar, Türkiye’ye gittikten sonrada burayı unutuyorlar. Bazı arkadaşların anlatımıyla söyleyim, ‘gittik yanına vardık, adımızı söyledik, böyle birini tanımıyorum’ diyenler olmuş. Bunun için ne olur bizleri unutmayın” dedi. Duisburg Veliler Derneği adına yönetim kurulu üyesi Ali Yağız da, Düsseldorf Başkonsolos Yardımcısı Fatma Taşan Cebeci’ye bir çiçek taktim etti. Temel ELCİVAN-DUISBURG

BAKMADAN GEÇME!