Biz sizden daha fazlayız

Güncelleme Tarihi:

Biz sizden daha fazlayız
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2019 11:49

Almanya’da her ne kadar ‘sağ popülist’ dense de aslında aşırı sağcı düşünce ve politikayı da savunan Almanya için Alternatif’in (AfD) her geçen gün daha da güçlenmesi, yalnız ülkede yaşayan yabancıların, göçmen kökenlilerin değil sağduyulu Almanların da tedirginliklerini artırmaya başladı.

Haberin Devamı

ALMAN Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier de tedirgin.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Yurttaşlık, hukuk devleti ve bireysel özgürlük bir bütündür. Dışlayıcı, ayrımcı bir tutum sergileyen bir parti orta sınıfın partisi, ‘halk partisi-yurttaş partisi’ olamaz. Böyle bir parti, orta sınıf, yurttaş karşıtı bir partidir” diyerek çok açık bir biçimde AfD’nin politikasına cephe almaktadır.
Almanya’da köklü partilerde politika yapan politikacıların çoğu da aynı şekilde düşünmektedir.
Başkent Berlin’de görev yapan yabancı medya mensuplarıyla konuşuyorum.
Hepsi de karamsar bir tutum sergiliyor.
Almanya’da barış içinde toplumsal yaşamın AfD’nin bu politikası yüzünden tehlikeye gireceğini düşünüyorlar.
Bu görüşü paylaşan Alman medya mensupları da çoğunlukta.
Başta Berlin olmak üzere Almanya’nın çeşitli kesimlerinde karşılaştığım veya telefonlaştığım Türkler ve Türkiye kökenliler arasında son yıllarda tedirginliklerin arttığına da tanık oluyorum.
Yıllardır bu ülkede yaşayan, Alman vatandaşı Türkiye kökenli tanıdıklar bile tedirgin.
“Gerçekten aklımdan Türkiye’ye gidip yerleşmek geçiyor” diyenler bile var.
Böyle düşünenlere hep Almanya’nın bu ‘kara dönemi’ aşacağını söylüyorum.
Almanya’da 18 milyonun üzerinde göçmen kökenli insanın yaşadığını ve bu insanların çoktan ‘buralı’ olduğunu söylüyorum.
Almanya’da sağduyulu demokratların aşırı sağcılardan, sağ popülistlerden daha fazla, hatta çok daha fazla olduğunu söylüyorum.
*
Evet...
Gerçekten 2013 yılında Avrupa Birliği (AB) ve Euro karşıtı bir programla politika sahnelerine çıkan AfD, özellikle son yıllarda sığınmacı, göçmen ve İslam düşmanı söylemlerle gücünü tedirgin edici bir biçimde artırdı.
2017’deki genel seçimlerde yüzde 12.6 oy alıp ‘üçüncü büyük güç’ haline gelen AfD, özellikle eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerde ‘iktidara geliyoruz’ sinyalleri vermeye başladı.
AfD, 2016’da Mecklenburg Vorpommern’de toplam oyların yüzde 20.8’ini, Saksonya Anhalt’ta da yüzde 24.2’sini aldı.
Geçen yıl yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yüzde 11 oy alan AfD, bu yılki Eyalet Parlamentosu seçimlerinde Thüringen’de seçmenlerin yüzde 23.4’ünün, Brandenburg’da yüzde 23.5’inin ve Saksonya’da yüzde 27.5’inin desteğini aldı.
İşte AfD’nin bu başarısı (!), ülkede yaşayan sağduyulu Almanların ve göçmen kökenlilerin tedirginliklerini daha da artırdı.
*
Geçen hafta sonu Berlin’de bir Antika Pazarı’nda dolaşırken 60’lı yaşlarda bir Alman yanıma gelip “İyi günler” dedi.
“Sizi televizyondan tanıyorum. Türk gazetecisiniz” diye başladığı konuşmasını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye politikasına dönük eleştirilerle sürdürdü.
Ona, Türkiye’nin niye öyle davranması gerektiğini anlatmaya çalıştım.
Tabii işine gelmedi.
Ayrılırken, “Gute Heimreise” (Vatana iyi yolculuklar) dedi.
Ona bu ve benzer faşist söylemlerden uzak durmasını söyledim.
“45 yılı aşkın süredir Almanya’da yaşıyorum ve bu ülke benim de vatanım” dedim.
Tabii faşizan bir tutum sergileyen ilk kez gördüğüm o şahsa, “Almanya’da demokratlar sizden daha fazla” da dedim.
“Biz sizden daha fazlayız” dedim.
“Gute Heimreise” aşırı sağcı Almanya Nasyonal Demokrat Parti’nin (NPD) söylemidir.
NPD, daha önceki yıllarda yapılan bazı eyalet seçimleri öncesi ellerinde poşetler ve omuzlarında torbalarla başörtülü kadın fotoğraflarının yer aldığı, üzerinde ‘Gute Heimreise’ ve uçan halıda oturan ırkçı kafayla çizilmiş üç kişinin resimlerinin bulunduğu ‘Guten Heimflug’ (Vatana iyi uçuşlar” yazılı afişlerle seçim kampanyası sürdürmüştü.
*
Evet, AfD’nin güçlenmesine, sığınmacı, yabancı ve İslam düşmanlığının artmasına rağmen, ben hâlâ Almanya’da demokratların, sağduyulu insanların buna “Dur” diyeceklerine inanıyorum.
İşte bu yüzden de Almanya’nın çeşitli kesimlerinde ırkçılığa, yabancı ve İslam düşmanlığına karşı sokaklara dökülüp, “Biz sizden daha fazlayız” diyen sağduyulu Almanların ve her kökenden insanların aşırı sağcılara ve sağ popülistlere karşı daha kararlı bir tutum sergileyeceklerine inanıyorum.
Ve “Biz hep sizlerin yanındayız. Biz onlardan çok daha fazlayız” diyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!